öğretmenlik

geleceğin bireylerini yetiştirmede aileden sonraki en büyük etken konumunda olan meslek. saygınlığı gittikçe azalmaktadır bu mesleğin ülkemizde. bir zamanlar küçük çocuklara ne olmak istediği sorulunca çocukların yarısı "öğretmen" cevabını verirken *, şimdilerde çocukların pek azı bu cevabı veriyor.

zikredildiğinde akıllara sadece atanma problemleri ve kpss gelen müstakbel mesleğim. sadece para kazanmak amacıyla bu mesleği seçenler mümkünse bir an önce bu mesleği bıraksınlar. ortaokul ve lise hayatım boyunca çok çektirdi bu zihniyet.

yeni nesil sizlerin eseri olacaktır cümlesinin öznesi insanların mesleği.

(bkz: durkheim)

günümüzdeki ırgat tipli, konuşmaktan, saygı, sevgiden bihaber, kıt beyinli öğretmenleri görünce; malesef öğretmenlik kutsaldır yerine öğretmenlik 'kıt'saldır diyesimiz geliyor.artık köyünüze dönün de şu kara bulutlar kalksın üstümüzden,lütfen.

f/p* mesleklerinden biri.

çevremdeki çalışan insanlara sordukça daha bir aklıma yatan meslek.

adamlar sabah 8 akşam 6 çalışıp 3000 lira maaş alıyormuş. öğretmen ise günde birkaç saat çalışıp 2400-2500 lira maaş alıyor.

haftada 18 saat çalışıp 2400 lira almak varken 45 saat çalışıp 3000 lira almak nedir? ha 2400 lira yetmezse 18 saatin üstüne çıkıp 3000 civarı da kazanabiliyorsun üstelik.

misler gibi meslek ya. ben bir kenara yazdım bunu.

kebap meslek. semtimde ne kadar çiğ köfteci varsa hepsi öğretmen. yata yata para kaznıyorlar onu geçtim, bir de bir şey üretmeden fabrikasyon acılı bulgurları millete itelemeye çalışıyorlar. amk fakirleri.

bu meslekte saygı duyduğum yaklaşık %10 luk bi kesim vardır sadece. o da idealist emektarlar ve özel dersten voleyi vuranlar. gerisi çöp.

çoluk çocuk gürültüsüne dayanabiliyorsanız yapabileceğiniz meslek.diğer türlü aklı olan insanın yapacağı iş değil.

yerle bir edilmiş meslek.

bence öğretmen olmak çok zorlu eğitimler geçirmenin ardından gelen bir ünvan olmalı. çünkü öğretmen demek insan hasadı yapan çiftçi demektir. onlar ne ekerse öyle biçilir bir nesil. inanıyorum ki bir gün yerlere çöp atmayan bir nesil yetişecek. hayatı boyunca 15637215712 tane öğretmen gören insanların yere çöp atması, insanlardan değil öğretmenlerden kaynaklanır. bir öğretmen daha çocuklara yerlere çöp atılmaması gerektiğini öğretemedi ise öğreteceği matematiği, feni, beden eğitimini sikeyim.

Ya harika bir meslek bu.
Mezun olmalarına rağmen onlarca öğrencim arıyor.
Yine Az önce tam uyumak için hazırlanırken. Baktım telefon çalıyor. Arayanlar geçen yıl mezun ettiğim 4 tane kız öğrencim. Ordan burdan Yarım saate yakın güzel bir sohbet ettik. Öğrencilerime böyle bir intiba bıraktığıma çok sevindim.
Belki birçoğunuza tuhaf gelecek ama insanı gerçekten mutlu ediyor.

Hal hatır sorulması tuhaf değil aslında. Tuhaf olan onlar arayınca benim baya bi mutlu olmam. :)

(bkz: aşağılık kompleksi )

özendiğim meslek. özellikle coğrafya branşına.

Aha Benim branş :D
Yani branşımı çok seviyorum :D

Ele ayağa düşen meslek.

Ne yazık ki...

aah ah nerede o eski öğretmenler.
şaka şaka.* yenilerde de çok cefakar, çok vefakar, azimli ve idealist öğretmenlerimiz var. haklarını yemeyelim.*

yok yatıyor,
aldıkları para çok bile,
3 ay tatil yapıyolar hacııı
.
.
diyecekseniz baştan söyleyim çok fena içimden söverim.

Asteğmen olduğum günden beri değerini deliler gibi anladığım işim.
Öğretmenlik gerçekten çok eğlenceli ve şu an yaşadığım sürece göre çok rahatmış.
Neyse allah nasip ederse seneye eylülde yine başlayacağım. O günü iple çekiyorum.

bir yaş döneminde sadece porno kategorisinin figürü olmaktadır.

güzel öğretmenler erkek öğrencilerin derste daha başarılı olmasını sağlar.

çok önemli bir meslek. eğer idealist değilseniz, yani gelecek nesilleri düzgün yetiştirmek gibi bir derdiniz yoksa öğretmenliği seçmeyin. sırf puanınız öğretmenliğe yettiği için öğretmen olmayın, aynı puan aralığında onlarca farklı meslek var, onlardan birini seçin. öğretmenlik kutsal bir meslek. eğer öğretmenseniz veya öğretmen olmayı düşünüyorsanız lütfen taare zameen par'ı izleyin. her öğretmen bu filmde aamir khan'ın canlandırdığı öğretmen gibi olursa dünya gelecekte çok daha güzel bir yer olur.

Kesinlikle kutsal bir meslektir.Örneğin lisedeyken öğretmenim bana hep senden hiçbir halt olmaz derdi ve beni umutsuzluğa iterdi.Hırs yaptım günde 5 saat çalıştım.Çok okudum, çok yazdım.Ama kadında öyle bir şomağız vardı ki,en azından kendimi böyle avutuyorum,ve benden hiçbir halt olmadı.Ortaya sadece umutsuz bir adam çıkıverdi.Engel olamadım.

bugün çocukları akıllı tahtadan bundesliga ve premier lig maç özetleri izlerken yakaladım. öğretmenler yol göstermiyor diyenler utanır mı sanmam...

Sabır gerektiren meslek. Akıl ve ruh sağlığı güçlü olanlarin hayatta kalacağı meslektir. Sevmeyen yapamaz.

İşin tuhaf yanı, alanınızı çok iyi bilmeniz, iyi bir öğretmen olmanız için yeterli değil. Hatta alanınızı çok detaylı bilmiyor olsanız bile, öğretilecek konuyu bilmeniz ve onu, öğrenmeleri çeşitlilik gösteren öğrencilere işleyebilmeniz iyi bir öğretmen olmanız için gerekenlerin çoğunu sağlar. Çok şey bildiği halde meramını dile getiremeyen pek çok hoca gördüm. Dergilerde falan gayet kaliteli makaleler yazabilirken, dersini dinlediğinizde o kadar verim alamıyorsunuz. O halde her bilen, bildiği konuda bir öğretici vasfına sahip olamıyor denilebilir. O vasıf ayrı edinilen bir şey, kimisinde doğal olarak bulunur kimisi 5 yıllık bir tecrübe sonrasında edinmeye başlar orasını bilemem. Olay sadece bir şeyler öğretmek de değil, öğrencilerin görünürdeki dertlerini görebilmek, onlarda kalıcı bir yara açmamayı başarabilmek bile aslında önem gösterilmesi gereken bir durum. Hala unutmam, İlkokulda din dersinde bir hocamız 2 haftadır bir arkadaşımızı saçlarını kesmesi konusunda uyarıyordu. Haftada bir dersi vardı ve üçüncü haftada da saçlarının kesilmediğini gördüğünde kafayı yedi adam. Bir anda bağırarak yanına gitti kolundan çeke çeke, sürükleyerek tahtaya götürdü. Tüm sınıf sessizce, korkarak izliyoruz. İki tane sağlı sollu tokat vurdu sonra masasına oturdu. Arkadaş yüzünü kapatıp ağlamasını gizlemeye çalışıyor. Hocamız da siniri biraz geçmiş bağırarak değil ancak hala hesap sorar şekilde "niye kesmiyorsun, benimle mi inatlaşıyorsun?" tarzı fırçalamaya devam ediyor. Hıçkırıklar içinde kalan arkadaşın biraz kendini toparlamasını bekledi sonra "yüzüme bak!" diye bağırdı. "Son kez soruyorum neden hala kesilmedi bu saçlar? gidip makas getirip ben mi keseyim istiyorsun?" sonrasında ise aklıma mıh gibi çakılan o cümle arkadaşımın ağzından döküldü "hocam, üç kez söyledim babama para geçsin elime gideriz beraber dedi" tabi kesik kesik ve ağlayarak söylüyor. "Oğlum desene o zaman param yok diye, inatlaşıyorsun sandım al şu parayı da bugün kestirirsin" diye 5 milyon çıkardı. Arkadaş almak istemedi falan derken eline zorla tutuşturdu. O ders boyunca arkadaş utancından elindeki beş lirayı cebine koyamadı, ders boyu elinde tutarak sessizce ağladı.
Ne zaman öğretmen denilse bu anı aklıma geliyor. Keşke diyorum, keşke anlattığı din dersi hakkında biraz daha az bilgisi olsaydı da, şu anı bize yaşatmasaydı.

Öğretmenin iyi olanı; insanın ufkunu açar, potansiyelini ortaya çıkarır. Başaracağına inanır, seni de inandırır ve bu süreçte destek olur. İdealistse maalesef yolu çok zorludur, kıymeti pek bilinmez. Yine de kıymetlimiss olduğu gerçeğini değiştirmez.

john keating'in hakkını verdiği meslek.

tümünü gör

↑