zenci

* *

aslında bizde siyahilere karşı ırkçı bir durum söz konusu değildir ama bu lafı diyince ırkçı bir söylem demişsiniz gibi yansıtılır. halbusem öyle değildir. siyahi diyin diyollağ. bence zenci demeniz de bi problem yok kavruk arkadaşlarımıza. düne kadar arap diyoduk zaten. ama siz siyahi diyin başınız belaya girmesin vazgeçtim.

hayata beyazlardan 30 cm önde başlarlar, kas yapıları beyaz insanlardan farklıdır, daha güçlülerdir.

kas, uzun uzuvlar, sportif başarıları göz alırsak bi nevi üstün ırk.

siyahi insanlar için küçümseyici bir laf.siyahiler kendi aralarında kullanınca bir sorun yaratmaz.öyle bir laftır işte.ayrıca içinde bulunduğum insan topluluğudur.

(bkz: Black man)

kendilerine bu sekilde hitap edilmemeleri gereken insanlara koyulan sifat.

zenci, siyah veya yabanci ulkelerde negro, nigga, neger gibi kelimeler; kolelik zamaninda bu kisilere takilan isimler oldugu icin hakaret kabul edilir.

sevilmemeleri de onlara bu sekilde hitap edilebilecegi anlamini tasimamaktadir.

götlerle bi alıp veremediği olan insan çeşidi. bi tane bile görmedim ilk önce memeye dokunan, mıknatıs gibi yapışıyor elleri popoya.

eskişehirdekiler afrika çomarı olduğu için pek de güzel olmayan insanlardır.

gelse chris brown gibisi gidip yapışacağım.

sevdiğim insanlar. bizim toplumsal standartlarımıza göre çok çok alt seviyelerdeki gerginlik düzeyinde insanlar oluyor genelde. yani en azından tanıdıklarım, aynı evde yaşadıklarım öyle. ben abdulshukur ve hamza ile, somalinin yanık bağrından 2011 senesinde kopup, çankaya üniversitesine okumaya gelen bu iki genç delikanlı ile aynı evde 5 ay kadar kaldım. ilk zamanlar tanışma kaynaşma çok eğlenceliydi de, bunların temizlik standartlarını yükseltene kadar canım çıktı.

o dönem çayyolunda oturuyordum, bu dangalaklar da işte kısa süreli misafir muhabbetine bizim eve baya baya yerleştiler. öğrencilikleri konusunda uzun süre problem yaşadılar, kayıtları tahmin ettiğimiz süreden çok daha uzun sürünce tahayyül edemeyeceğimiz ev arkadaşlarımız oldu. millet mahallesine suriyeli dilenci sokmuyor, biz 2 tane somalili aldık o dönem. o dönem suriye değil, somali vardı. neyse, iyi kötü ilk günler tanıştık, iletişim problemi biraz yaşıyorduk çünkü ingilizceleri beni deli ediyordu. 2 farklı kültürün 3. farklı kültürün dili ile iletişim kurması esnasında espri yapmam da hayli zorlaşıyordu, seviye gerçekten yerlere düşmüştü. recep ivedik mizahı ile eğleniyorduk resmen. neyse asıl meseleyi atlıyorum, temizlik. bu dangalaklar duş alma alışkanlığına sahip değillerdi, ikisi de başkent mogadişu'dan gelmesine, başbakanlıktan aldıkları bursa ilaveten, peder beyleri o dönem aylık 500-700 dolar civarı para yollayabilmelerine rağmen medeniyetten biraz uzak kalmışlardı. bunlar gelince banyodaki havluları çöpe attık, adamlar sabah kafasını lavaboya sokup ardından o havlu ile kuruluyordu, ayaklarını ona siliyorlardı falan. ilginç biraz yani. kağıt havlu sistemine geçince sinirler biraz yatıştı tabi. *. sonra bu dangalaklara her gün aynı ayakkabıyı giymemeyi öğretemedim, al iki çift daha rahat et aq. ama yok. neyse bir de haftada bir duş almalarından mütevellit, ayakları da leş gibi kokmaya başlayınca bunlarla ciddi konuştum. birbirimizi kırmadan, bu dangalakları dövmeden o dönemi geride bıraktık. 1 ayda alıştılar sanıyordum, yanılmışım. bayram tatili için eskişehir'e gidip, tatil sonrası eve döndüğümde mutfağa tecavüz ettiklerini, bana geleneksel haşlanmış muzlu ve bol yağlı yemeklerinden ikram ettiklerini gördüm. ben şok. meğer her şey yalanmış. katranı kaynatsan olmazmış şeker. swh.

neyse efendim, bunların okula kayıtları çözülüp bizden gittiklerinde geriye genelde hoş anılar kaldı. bizimkiler biraz arsızdı, bunların tayfadan 3. ve 4. bir kaç eleman daha vardı, onlar da arada habersiz geliyorlardı başta falan ama onlara uyum sorunu yaşamadan bunları öğrenmeleri için elimizden gelen yardımda bulunmuştuk. aradan geçen 3 yıldan sonra 2014'te kaldığım bahçelievler'e gelen abdulshukur ile görüştüğümde karşımda bizden biri vardı. tüm zenciliği ve coolluğu ile karşımda duruyordu. üstelik şakır şakır türkçe konuşuyordu.

kendileri benim evime mülteci olarak geldikleri güzel ve yalnız ülkemizden, haziranda bilgisayar mühendisi olarak somali'ye dönecekler. işte dünya bu kadar küçük ve ilginç bir gezegen.

Beyazıt'ta kaldığım dönemde birçoğu ile haşır neşir olmak durumunda kaldığım koyu renkli insan.
Türkiye'ye gelen yeni bir afrikalı ortalama 4-5 aylık bir uyum sürecinin ardından kot pantolon, t-shirt, kafada şapka ile takılıyorsa büyük oranda temiz adamdır. Ama kumaş pantolon, kundura, gömlek takılmaya başlamamışsa her türlü pisliğin tam ortasındadır, iyi mallar bulur.

Amerika'da siyahi insanlara ayrımcalık yapılıyor gibisinden düşünenlere daha önce de söylemiştim, yine söylüyorum. Beyazların siyahilere ayrımcalık yaptığı falan yok. Siyahiler kendilerine ayrımcalık yapıldığını düşünerek kendilerini toplumdan soyutlamışlar. Siyahi olan birisine ayrımcalık yapan bir beyaz insan görmedim henüz. Ama "adam gibi" duran siyahi bir insan da görmedim. Burada gördüğüm tüm kavgacı, "pis" işler peşinde olan ya da gaspçı, tacizci olan insanların hepsi siyahiydi. Kimsenin onlara bir bok yaptığı yok ama sorsan onlar dışlanıyor, onlara baskı ve zulüm yapılıyor. Ulan sen git sürekli pis işler peşinde koş, kavga et sorun çıkart, taciz et ya da gasp et, sana "napıyosun amk" dediklerinde de "ben siyahım diye mi böyle yapıyosun / ayrımcalık yapma" gibisinden laflar işit. Yemin ediyorum şu ana kadar gördüğüm siyahlar hakkaten "zenci" amk.

Daha önce Amerika'da dört ay kaldım. Şimdi bir ayı aşkın bir süredir gene Amerika'dayım abi ama o kadar aydır daha hiç ayrımcalığa denk gelmedim. Adam akıllı yerinde duran bir siyahi de görmedim. Nerde pis iş varsa hepsinde onlar var. Benim gördüğüm şekilde iseler ayrımcalığa hak ediyorlar. Daha bugün yanımdaki kızın cüzdanını gasp etti "zenci"nin biri. Cüzdan ikimizin arasında duruyordu. Adam geldi aldı yürüdü, durdurmaya çalışsak da adam ite ite gitti. Laf edince de ırkçı oluyoruz. Ya yemin ediyorum denk geldiklerimin hepsi işe yaramaz herifler. Vallahi ayrımcalık varsa da hak ediyorlar.

(bkz: hey nigga bu kaçıncı çıkış)

Büyük çoğunluğun aklına canavar erkekler gelir. Halbuki çok güzel kızlarıda var. Çikolata gibi...

üstün ırktır.

zen ruhunu yaşatan, zen satan kimse.

zen imalatı yapan.

pbs.twimg.com/...

ırkçı bir tabirdir. söylerken ne düşünerek veya ne düşünmeyerek söylediğiniz önemsizdir; ama siyahlara (veya siyahilere) "zen satan kimse" diyemezsiniz. "zen" "kadın" demektir. yani "zenci" dediğiniz zaman o kişiye "pezevenk" demiş oluyorsunuz. demeyin.

hiç kimseye, atasının yaptığı/yaptırıldığı/olduğu şekliyle hitap etmeyin. hepsinden önce günah.

farsça. osmanlıcada kullanılıyormuş. "zenne" kelimesinin kökü de zen.

tümünü gör

↑