1
rüzgarı geçirmeyecek ya da az geçirecek şekilde yapılan binlerce çeşidi bulunan eğlence aracı. artık eskisi gibi göremiyorum.
6
çocukluğumuza ait, yetişkin olduğumuz sonrasında da bize anlamını kaybettirmeyen nesnelerin başında uçurtma gelir. çocukken, uçabilen bir şeye hükmetmek ve o ip ucundaki altıgen şeklin yerine kendimizi koyup sahip olmadığımız uçabilme yetisine kavuşmak olarak nitelendirebiliriz uçurtmayı. rengarenk ve upuzun kuyruklu uçurtmalar.çocukken içimizi kıpır kıpır yapan, mavi gökyüzünün üzerine birer motif gibi duran ve yine o sonsuz mavi gökyüzüne ulaşmaya çalışan, ipin ucunu sonuna kadar saldığımız uçurtma, adını bilmediğimiz bir kelimeyi uyandırır, özgürlüğü. yani çocukluğun masumluğunu ve bireyin medeniyet boyunca mücadelesini verdiği özgürlüğü, bir arada birleştiren tek nesne uçurtmadır ki, sanat da bunu birçok alanda kullanmıştır, sinema, müzik gibi. o yüzden yapmasınlar, etmesinler uçurtmayı vurmasınlar hiçbir zaman.
9
bazı insanların çocukluğundan kalma hayallerinden biridir. mesela ben...
hiç uçurtmam olmadı benim. hiç başkasının uçurtmasıyla da inatlaşmadım rüzgârla. ama hep bir uçurtmanın ipini tutmak istedim yıldızların ve ayın altında. gündüz değil evet, gece! çünkü, onun uçuşunu görmekten ziyade, hissetmeyi daha çok istedim. fakat önce bir uçurtma yapmak lazım, öyle hazırını almak olmaz; onu, o yapan parçalarında, beni ben yapan parçalarımın ruhundandan parçalar olmalı. olmalı ki, o rüzgârı hissetmeli. rüzgârın bulutları önüne katıp gökyüzünde yüzüşünü hissetmeli ve onun akışında, ona inat, onunla dans etmeli. fakat, tüm bu yaramazlıkların kahramanı beyaz olmalı, bembeyaz. beyaz olmalı ki, yerden yükseldikçe siyah çalmalı gecenin renginden. yükseldikçe de çaldığı siyahla gizlenmeli göremeyeyim, sadece hissedebileyim diye. tamamı beyaz olan malzemelerle yapayım ki öğlen, akşama dek kurusun beyaz tutkalı. akşam olunca uzanmalıyım uzaya. hayalim için önce bir uçurtmam olmalı ve gece çökmeli. fakat tüm bu hayal için yanımda uçurtma yapmayı uçurmayı bilen biri de olmalı.
acaba bilen kaldı mı?
10
ya vurulan ya da tellere takılan, uçurulan, kaçmasın diye de iple tutulan, baş selamı verdirilen cisim.
11
sözlük modlarına, yazar banlatmak.
12
vallahi çocukken hiç tecrübe etmediğim bir zımbırtı. eksikliğini hissederdim.
14
cihan mürtezaoğlu isimli bir oğlan çocuğu tarafından da yorumlanmış şarkıdır. fena da söylememiş hani.
budur: www.youtube.com/...
15
senden haber almadan
nasıl çıkarım yollara
tek dileğim bir ışık olsa da
güneş hep sana doğar
gözlerim kamaşsa da
seni görmez hiçbir şey, sormazsam...
bu bir uçurtmanın kaçışı, belki de değil...
bilmem, gökyüzünde aramak, doğru da değil...
***
nikotin gibi şarkı.
16
güzel bir ceylan ertem - cihanmürtezaoğlu şarkısı(cover).
sürükleyip götürüyor. tabi buna sürüklenmek denirse.
17
efsane bir şarkı.
www.youtube.com/...
18
muazzam bir şarkı. www.youtube.com/...
"...
Öyle de yaptım. Kayboldum oralardan ve bu parka geldim. Şarjım tek bir şarkı dinlememe izin verecekti. Ben de Ceylan Ertem’den Uçurtma’yı istedim telefonumdan son hakkım olarak. Ve mırıldandım hafif hafif;
“Heyyy! Sokaktakiler, parktakiler, barlara alınmayanlar, bir artı bir evlerine dünyanın kirasını verip doğalgaz faturasından tırstığı için battaniye altında ısınanlar, sokakları abluka altına alınanlar, kredi yurtların ruh sömüren odalarında radyo dinleyenler, internet paketi bitmek üzere olanlar, şu an üzerine kar yağanlar, şu an üzerine kar yağmayanlar, şu an üzerine kar yağıp yağmamasını sikine bile takmayanlar, biraz sonra aldatılacak olanlar, evsizler, mendil satanlar, eski sevgilisine mesaj atmak için saatin tam on iki olmasını bekleyenler, kusmuk temizleyenler, ışıklı şapka satanlar, taksiciler, annesini özleyenler, onkoloji servisinde yatanlar, nöbetçi doktorlar, cepçiler, yancılar, gafticiler... Hepimiz kardeşiz lan! Siktir edin yılbaşı partilerini, kendimize sığınacak bir kovuk bulup en yakın mandalinaya uzanıp Ceylan Ertem dinleyelim..." (bkz: ali lidar), (bkz: z raporu)
19
başlığı görünce hüzünlenmek.
çocukluğumun en mavi, en beyaz anıları resmen.
20
sezonu açılmaya yakındır. malum nisan soğukları. :(
21
"bu bir uçurtmanın kaçışı, belki de değil."
22
Artık hiçbir yerde göremediğimdir. Yapılmasından onu kullanmayı öğrenmeye başlayana kadar geçen sürenin keyfi bir başkaydı.
↑