kayıt

türkiye

  1. 1
    doğup büyüyüp kültüründen etkilendiğimiz 3 tarafı denizlerle çevrili olan kimilerinin avrupa, kimilerinin asya ülkesi olarak kabul ettiği ama bazılarının da Euroasian dediği ülkemiz.
  2. 2
    Türkiye'nin toprakları 36° - 42° Kuzey paralelleri ve 26° - 45° Doğu meridyenleri arasında yer alır
  3. 3
    böyle kendisi hakkında 'aman abi o kadar zeki adam var' , '80 milyonluk ülke bir tane x çıkaramıyor mu?' şeklinde olduğumuzdan daha azıyız edebiyatı yapılan ülke.

    (bonus: askere gitmiş gelmiş biri olarak) söylüyorum:

    - çakıl taşlarıyla götünü silip tuvalet taşıran (ellerimizle temizledik lan) kişilerin oy hakkına sahip olduğu ,
    - top sakallı adam ibnedir diyen vatan evlatlarına sahip olan,
    - lise mezunu olup devlet bize iş vermiyor diye çalışmayan gençlerin sokakta cirit attığı (çalıştıkları işler de fırıncı çıraklığı sonradan bu arkadaşların),
    - ne kadar entellektüel olursa olsun, söz konusu para olunca her türlü idealini satan ve bu tarz hareketleri ayakta alkışlayan üniversite mezunlarıyla dolu,
    - insanların kendilerinden ve bulunduğu ülkenin ulusal kimliğinden itinayla nefret eden makinalar olduğu, (bu konuya çok eğilmek istiyorum ama girdi bulanır. alakalı kavramları yazayım da rahatlayayım: kezban, erkek olmak, aşağılık kompleksi, para, bağımlılık )

    bir ülkedir. o yüzden buradan ilgili mercilere sesleniyorum; lütfen bu ülkeyi ellemeyiniz, şu anda olduğumuzdan çok azı değil fazlasıyız.
    ellemeyin ki boku yemesin ülke.
  4. 4
    arada derede insanların kalmadığı, yeniden iki ayrı uç olmuş ülkemdir...

    şu anda bir kimse ya münafıktır ya imanlı ya vatanını ölesiye seviyordur ya da vatan düşmanıdır ya fanatik x taraftarıdır ya da düşmanıdır...

    büyüklerimizde gördüğümüz bazı özelliklerin sonuna gelmiştir... örneğin hani anne eşarbı var ya işte o artık yok biri kapanıyorsa ölümüne kapanmakta... ve onun için açık olan herkes düşmandır... saçı olan birinin de * mevlidlerde, kandillerde camiye gittiği ya da evde kandil programı izlemesi diye bir şey yok ve ona göre de kapananlar şovmen asıl dinsiz... önemli olan gönülden inanmak...

    bir atatürksever * bütün diğer görüşlüleri kendine düşman belliyor... ya bir ülkenin kurtarıcısı nasıl sevilmez?.. ona nasıl şükran duyulmaz ama yok illa siyasi partilerin atatürk'ü kullanmasına saygı duyup amaç ne olursa olsun orada bulunmak gerek... karşı tarafta ise atatürkü sevince dinsiz olacağını düşünen bir güruh var ki onlara ne desem az... fotoğraf olarak atatürk'le dalga geçen hareketler koyuyorlar falan...

    2000 yılında türkiye'nin galatasaray'la tek yürek olduğunu bilen biri olarak artık kimsenin karşı takıma saygı duymadığını görmek gerek... türklük kavramı bitti gibi... istisnalar haricinde gençlerimin yürekten karşı takımın avrupada kazanmasını istediğini görmedim... yunan takımını desteklerim fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray kazanacağına felsefesi hakim...

    işte bu ve bunun gibi uçlaşmalardan dolayı bu saatten sonra bir ülke olgusunu yakalayamacaktır türkiye... diliyorum bu birlikteliğin kazanılması için bir mucize olur ve bu mucize bir savaş sonrasında gelmez...
  5. 5
    herkez ile gurur doyulan garip ülke.

    (bkz: türkiye seninle gurur duyuyor)
  6. 6
    www.facebook.com/...

    burada anlatılmışı olanındandır.
  7. 7
    (bkz: torn country)
  8. 8
    son 18 günde "sol" kolumu kaldıracak derman bırakmayan ülke. tam küsüp çekiliyorken "kavga"dan taksim gezi parkı direnişi çıktı karşıma. " hadi ulan bir kez daha " dedim ve 18 gün boyunca hiç susmadım, hiç'e yakın uyudum, hiç'e yakın yemek yedim. hiç olmadığım kadar mutlu olduğum bir ortamda hiç tanımadığım insanlarla omuz omuza direndim sırt sırta uyudum. bir kitapla başladığım direnişi sırt çantamda profesyonel gaz maskesi ile bitirdim. üzerime kurşun yağmasına alıştırılmıştım daha önceden, yangını söndürürken şaşırsam da üzerime plastik mermi yağdırmalarına hiç korkmadım baretimi kaybedene kadar.

    hiç görmediğim kadar cesur kızlar gördüm
    hiç görmediğim kadar hain üniformalılar.

    3 gündür uyumaktan uyuştum, öksürüyorum sürekli, sigaradan zevk alamıyorum, belki gezi'den ayrıldım diye psikolojik bir durum da olabilir yediğimiz o gazların etikisi de.

    yoruldum gerçkten yoruldum ama çok mutluyum çünkü biz kazandık, birilerinin uykusu kaçtı birilerinin paçası tutuştu birileri elinde sopasıyla sokağa çıktı,

    biz kazandık.!
  9. 9
    yardımlaşmanın dayanışmanın son günlerde daha iyi hissedilebilir hale gelmesine ev sahipliği yapan ülke.

    benim ülkem, kardeşlerimle, beraber nefes almam gereken ülkem.

    ne güzel di değil mi? türkü, kürdü, ermenisi, rumu çerkezi hep bir arada hep bir omuzda olabiliyormuşuz. homofobik insanları bile ılımlaştırdı bu ortam, bu direniş. barikatların en önlerinde lgbtt bireyleri vardı. meydanda ve gezi parkında gazdan gözüm görmese bile ilk aklıma gelen onlar oldu. kimse gitmez yanlarına yalnız kalmasınlar solüsyonları var mı? diye arkamı dönüp onları bulmaya çalıştığımda gördüğüm manzara harikaydı. bir sürü insan omuz omuza aralarına almışlar destek oluyorlardı onlara. biz homofobik bir ülkeydik sayın abiler!!! sonunda bunu da aştık.

    konu dağıldı biraz ama kusura bakmayın pek doluyum.
  10. 10
    dünyada yüz ölçümü bakımnda 33. sırada olan ülke.
  11. 11
    ön yargının top noktaya ulaştığı ülke. ama nolursa olsun ''havasına suyuna taşına toprağına bin can feda bir tek dostuma''dır.
  12. 12
    diğer ülkelere birçok yönden fark atandır...

    imgim.com/...
  13. 13
    (bkz: türk olmak)
  14. 14
    gidişatı hiç iyi görünmeyen ülke, ülkemiz.

    kötü gidişatın nedenleri, sadece 12 sene ile sınırlandırılamaz. zira böyle bir sınırlama objektif olmaz. lakin son 12 senemiz fazlasıyla önemli. bu süre zarfında ne oldu ki derseniz, şunları söyleyebilirim:

    birçok kişi, kendilerini en güvende hissetmeleri gereken evlerinde, rahatça gezmeleri gereken sokaklarda veya her günün ızdırap dolu geçtiği cezaevlerinde tecavüze uğradı. engel olamadık. üstüne biraz daha gözlerimizi yumduk bu onlara. hatta bazen ''rızası var'' diyerek tecavüze uğrayanları suçlu çıkarmaya çalıştık neredeyse. sonra, biraz daha arttı şiddetimiz kadınlara, çocuklara, farklı düşünene... herkesi kapsamayan bir biz ile ötekileştirdik canları. bu ülkenin çiftçisinden öğretmenine, avukatından çöpçüsüne herkesi küstürdük, düşman ettik birbirine. ölümleri, acıları yarıştırır, rahmet dilemek için bile şart koşar olduk. zamanla samimiyet ölçütlerimiz değişti. artık facebook profil fotoğrafına her gün bir başka ölenin fotoğrafını koyduğun sürece samimi oldun, aşağısı kurtarmadı... yıllar geçti, her şey oldu ama biz insan olamadık.
  15. 15
    hacı yatmaz gibi maşallah
  16. 16
    (bkz: türk)
  17. 17
    insan hayatını çok ucuz olduğu güzel memleket.
  18. 18
    kusmuk kokusundan daha fazla tiksinti veren gezegendir.
  19. 19
    resmi olarak 1923'te kurulan ve ne köken olarak ne de şekil bakımından tam manasıyla kendisini tanımlayamayan ülkedir.
  20. 20
    i.imgur.com/...
  21. 21
    Başkenti ankara olan ülke.
  22. 22
    (bkz: 2 dakikada türkiye)

    www.youtube.com/...
  23. 23
    tam olarak değerini bilmediğimiz, hiçbir zaman bilemeyeceğimiz ülke.
  24. 24
    (bkz: turkey)
  25. 25
    ak sermayenin gelişiminin yanı sıra işçi sınıfının sesinin de yeniden yükselmeye başladığı ülke.

    daha önce de yüksekti belki de, biz duymuyorduk. ama işçiler gittikçe daha fazla ses çıkarmaya başlıyorlar. zaten durum ortada. işçilerin nasıl insanlık dışı koşullarda çalıştırıldığı, sendikasız bırakıldığı, örgütsüz bırakıldığı, serbestçe sömürüldüğü ortada. işçiler mecburen seslerini daha da yükseltiyorlar. son dönemde sayısız grev gerçekleşti. tabi bunların yanı sıra işten çıkarmalar ve iş kazaları da sürekli duyuluyor.

    bize düşen -yani ezilen sınıfa dahil olanlara diyorum- rahatı hala yerinde olan öğrenciler olarak geleceğimizi görüp, bu işçilerin haline bizim de düşeceğimizin farkına varıp en azından, sesimizi yükseltmek, destek vermek.

    ama hayatımız belirli bir standart akışa oturmuş. okula gitmekten ders çalışıp geyik yapmaktan başka işimiz yok. işte bunu aşmak lazım. önce kişi kendini değiştirmeli. okumalıyız -ders kitaplarından bahsetmiyorum- belki sanatla uğraşmalıyız yanı sıra, yazmalıyız belki. en azından duyarlı olmalıyız hiçbir şey yapmasak bile.

    biz duyarsız kaldıkça, ileride aynı problemleri biz yaşarken diğer insanlar da duyarsız kalacaktır.