1
* *
19. yüzyılın ortalarında fransa'da ortaya çıktığı kabul edilen, geleneksel anlamdaki edebi, sanatsal, sosyal organizasyon ve gündelik yaşamın geçerliliğini yitirdiği fikriyle ortaya çıkan akım.
2
Çok görülen, çok bilinen, tanınmış gelenekleri, sanatsal, edebi, sosyal organizasyonların dışına çıkar.
3
modern olan her şeyi yaymak.
4
klasizme tepki olarak doğmuştur.
zaten bu amına koyduklarım babadan oğula nesil.
5
modernite, otoriterdir. her şeyi tek tipleştirmeyi, katagorize etmeyi çok sever.
(bkz: küpeli erkek) (bkz: küpesiz erkek)
envanter felan tutar ne bileyim.
modernite bizim ülkede modern insanı eleştirmeye çalışan aptalların olduğu şeydir.
6
felsefik akım. sanattaki etkilerini anlamdan çok şekilciliğe önem verilmesi, normların ve kültürel değerlerin eksilmesi, içgüdülerin önemi, ahenk normlarının reddi, ilkele olan ilgi ile anlayabiliriz.
7
Endüstri devrimi sonrasında yeni bir çağın edebiyatta ve sanatta görülmesidir. En iyi örneğini hatta öncüsü, (bkz: Johann Wolfgang von Goethe ) (bkz: faust) adlı eserinde görebilirsiniz.
(bkz: charles baudelaire)
(bkz: dostoyevski)
(bkz: james joyce)
(bkz: franz kafka)
8
en iyi örneklerinden biri de alışveriş merkezleridir. tüm ihtiyaçlarınıza yönelik her türlü hizmet içlerinde mevcuttur. tam bir yaşam alanıdır. o süslü vitrinlerle, ışıltılı ürünlerle herkes kendinden geçmiş bir şekilde dolaşır. burada en önemli nokta alınabilirliktir. yani en fakiri bile, şöyle sallansa kredi kartıyla osuyla busuyla vitrindeki 2bin liralık kabanı alabilir. bunun güveni vardır içinizde, oradaki her şeye sahip olabilirsiniz. özgür hissedersiniz orada, ama her köşedeki kamerayla adım adım izleniyorsunuzdur, bağırsanız dakikasında güvenlik biter yanınızda. böylece sistem gayet güzel işler. herkes mutlu görünüşte. ama içlerde bir yerde modern insan buhranı.
↑