2
1900 yıllarında amerikada türeyen bir müzik türüdür. caz müziği diye geçer türkçe olarak.
www.youtube.com/...
3
saksafon adlı müzik aletinin en geçerli olduğu müzik türü...
4
bass gitar ile gayet güzel olabilen müzik türü.
www.youtube.com/...
5
asıl kökeni afrika olan ama amerika'daki afrikalı siyahi işçilerin mırıldanmalarıyla new orleas'ta gelişmeye başlamış müzik türü.rahat ve özgün bir müzik tarzıdır.
6
honda nın b segmentindeki otomobil modeli
7
bir ismet özel şiiridir.
--! spoiler !--
Bu vapuru kaçırırsam beni belki de cinnet basar
belki kanser olurum bu yıl sınıfta kalırsam
nöbette uyursam eğer kitaplarımı yakarlar
etimde şirpençe çıkar bu kızı alamazsam
bu işi bitiremezsem şehirden beni kovarlar
izin kağıdım yanar konuşacak olursam
bu senet bankalar kapanmadan
ruhumun rengini kapatmayacak olursa
ölür kuyuya düşen çocuk
çocuğun mercan saati çatlar mutlaka
koşup haber vermeliyim
yetkili memura
bahar geliyor, ilerliyor yeminler
alnımı kapıp getirmeliyim
denizi karşılamaya
kırlangıcın kanadındaki kezzap
leylakta sıkışan buhar için
nabzımı bulmalıyım nerede bulacaksam
nabzımı çünkü ben kasadan fiş alarak
yağmuru, selvileri zor durumda bıraktım
benim yongalarımdan yapıldı bu çelenkler
ben papatyaları şımartmadım diye oldu
Mata Hari'ler casus, Al Capone'lar gangster
inmem gerek gözbebeklerimin altına
beynimin ortasına büzülmeliyim
gevşeyip kımıldayabilirim oradan sonra
dum di dum
duridum dubida
kendi kalbimle zamanım arasındaki sarkaç
püskürtüyor beni dünyaya
bırakıyorum zerreciklerime kadar emsin beni
Atlantik ve Pasifik ve beş kıta
koşmam gerek
yetişmem gerek yazgıma
tutmam gerek, sormam gerek, bilmem gerek
esenlemem, kargışlamam, irkitmem gerek niçin
niçin, niçin, niçin
kuyuya düşen çocuk niçin ölmesin
1981
--! spoiler !--
8
ilk örneklerini 1920'lerde siyahi kölelerin çalışırken eğlenmek adına söyledikleri, bir nevi çektikleri çileleri dışa vurdukları ve ağıt sayılabilecek, work songs olarak adlandırılan tamamen doğaçlamaya dayalı olarak göstermiş; zaman içinde dünya kadar evrime uğramış ve türlü alt türlerle varlığını sürdüren bir müzik tarzı.
evlenip çocuk yapma, istediğini konuşma gibi konularda bile söz sahibi olamayan kölelerin bu şarkıları söylerken verimliliklerinin arttığını gören toprak sahipleri (selfler, senyorlar) bu konuda köleleri özgür bırakmış ve olay böyle başlamıştır. bir süre sonra bu doğaçlamaları kendi içlerinde bir forma dönüştürdükten sonra siyahi müzisyenlerin bando müzikleri haline gelmiş. bunun üzerine tin pan alley denen plak şirketleriyle dolu olan caddedeki müzik üreticilerinin dikkatini çekmiş, bu müzik beyazlara öğretilmeye çalışılıp dans müziği halini almış. bu dans müziği olduğu süreç 50'lere tekabül eder.
50'lerde altın çağında olan klasik jazz şu an realbook olarak bilinen jazz standartları repertuvarının da çoğunu o dönem çıkarmıştır. daha sonra etnik unsurlar, teknolojiyle birlikte modern enstrumanlar ve elektronik öğeler jazzın içine karışmış, modern jazz, nu jazz gibi alt türler ortaya çıkmış. saksafonun ön planda olduğu, ballad etkilenmeleri içeren smooth jazz, rock müzik ile bütünleşmeler gösteren fusion jazz gibi bir çok alt türle birlikte günümüze gelmiştir.
günümüzde tınısal bir müzik tarzı olmaktan ziyade müzikte bir uslup, bir ifade biçimi olarak kullanılmaktadır. hal böyle olunca dinlendiğinde 'bu ne alaka' dedirtebilecek bir çok şey de jazz adı altında yer edinmektedir.
ilk çıktığı günden bu yana müzikal olarak da gösterdiği ilerlemenin sonucunda zorlu bir öğreti halini almıştır. çalması hiç ama hiç kolay değildir. keza dinlemesi de öyle...
9
tarkan'ın zamanında jazz ile ilgili şöyle bir videosu var.
www.youtube.com/...
10
bir ismet özel şiiri, kendi sesinden
Bu vapuru kaçırırsam beni belki de cinnet basar
belki kanser olurum bu yıl sınıfta kalırsam
nöbette uyursam eğer kitaplarımı yakarlar
etimde şirpençe çıkar bu kızı alamazsam
bu işi bitiremezsem şehirden beni kovarlar
izin kağıdım yanar konuşacak olursam
bu senet bankalar kapanmadan
ruhumun rengini kapatmayacak olursa
ölür kuyuya düşen çocuk
çocuğun mercan saati çatlar mutlaka
koşup haber vermeliyim
yetkili memura
bahar geliyor, ilerliyor yeminler
alnımı kapıp getirmeliyim
denizi karşılamaya
kırlangıcın kanadındaki kezzap
leylakta sıkışan buhar için
nabzımı bulmalıyım nerede bulacaksam
nabzımı çünkü ben kasadan fiş alarak
yağmuru, selvileri zor durumda bıraktım
benim yongalarımdan yapıldı bu çelenkler
ben papatyaları şımartmadım diye oldu
Mata Hari'ler casus, Al Capone'lar gangster
inmem gerek gözbebeklerimin altına
beynimin ortasına büzülmeliyim
genşeyip kımıldayabilirim oradan sonra
dum di dum
duridum dubida
kendi kalbimle zamanım arasındaki sarkaç
püskürtüyor beni dünyaya
bırakıyorum zerreciklerime kadar emsin beni
Atlantik ve Pasifik ve beş kıta
koşmam gerek
yetişmem gerek yazgıma
tutmam gerek, sormam gerek, bilmem gerek
esenlemem, kargışlamam, irkitmem gerek niçin
niçin, niçin, niçin
kuyuya düşen çocuk niçin ölmesin
↑