kayıt

jagten

  1. 1
    Yönetmen: Thomas vintenberg

    Cannes film festivalinde Mads Mikkelsen 'e en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandıran yapım...

    Çevresi tarafından çok sevilen Lucas, bazen okula getirip götürdüğü en yakın arkadaşının küçük kızı klara tarafından tacizlikle suçlanır.Bunu öğrenen müdür hemen çevreye yayar. Lucas artık bir sapık muamelesi görmektedir. Bu durumdan kurtulması pek de kolay olmayacaktır. . .
  2. 2
    mads mikkelsen sonuna kadar hak etmiş en iyi erkek oyuncu ödülünü, filmi genel olarak çok beğendim. sorunlu filmleri seviyorum nedense.

    -- spoiler --

    filmin başından beri lucas'ın sakinliği ve doğru düzgün suçlamaları reddetmemesi yüzünden uzun bir süre adamın cidden pedofili olduğunu düşündüm. hatta oğlu çamaşırları eşelerken küçük kız iç çamaşırı çıkacak falan sandım bir ara.
    neyse, film başından beri işlerin kötü gideceğinin sinyallerini veriyor. küçük kıza sorular soran adam yönlendirici sorular soruyor, grethe lucas'ı bilgilendirmeden mahalleliye adamı kötülüyor falan. hatta çocuklar kabus görüyor, çoğu cinsel tacize uğramış diyor kadın, çocuk yani bu kabus görmesin de ne yapsın akıl var mantık var, değil mi?
    kısa geçiyorum. lucas temize çıkıyor, aradan uzun zaman geçmiş ama hala bir şeyler eskisi gibi değil. hala insanlar lucas'a pedofili gözüyle bakıyor, onunla göz göze gelen herkes kafasını çeviriyor. "çamur at izi kalsın" derler ya, aynen öyle bir filmdi. marcus ve vaftiz babasının güvenleri olmasa monitöre kafa atabilirdim, o derece sinir bozucuydu diğer herkesin davranışları.
    film böyleydi yani, haksız çoğunluk masum adamı eziyor, sindiriyor. bize de oturup olanları izlemek düşüyor.

    -- spoiler --
  3. 3
    Hem kitle psikolojisi hem de çocuk psikolojisi hakkında güzel pencereler açmasına rağmen izleyici psikolojisinin art yerlerine koyan bir danimarka yapımı film. "Av" anlamına gelmesine rağmen "onur savaşı" diye çevrilmiş, buradan kınıyorum. Filmi yapanlar ismine onur savaşı koymayı bilirdi herhalde. Filmde kast edilen şey tam olarak her birimizin durduk yere, masumken toplum tarafından "av" yerine konabileceğimiz ve linç edilip dışlanabileceğimizdir. Bundan sonra spoiler kısmına geçiyoruz, izlemeyenleri dışarı alalım.


    -- spoiler --
    Küçük bir kızın ilgi görmek için ve lucas' a kızgın olduğu için söylediği ufak yalanı lucas' ın bütün hayatını sikti attı afedersiniz. Bu yalanı öncesinde klara tek başına dolaşırken kayboluyor ve lucas bulup evine bırakıyor. Kreşe gitmek için kapı önünde beklerken ailesi klara'nın nerede olduğunu bile bilmeden kavga ediyorlar. Yine lucas alıp kreşe götürüyor onu. Yani ailenin klara'ya ilgisi zayıf, bu olaydan sonra klara istediği alakayı buluyor ama çok sevdiği lucas ve köpeği fanny her defasında vicdanını rahatsız ediyor. Filmde iki yerde taciz edilmediğini söylese de ailesi inanmıyor.

    Sonuç; çocuklar ilgi görmek için yalan söyleyebilirler. Hayal dünyalarında kurup gerçekmiş gibi anlatabilirler. Bu yüzden iyice araştırma yapılmadan çocuk sözüyle kimse suçlanmamalıdır.

    Lucas bu olaydan sonra en yakın arkadaşları tarafından bile sözü dinlenmeden dışlanıyor. Marketten alışveriş yaptırmıyorlar, dayak yiyor. Oğlu bile dövülüyor hatta, o da dışlanıyor. Böylesi durumlarda kitleler ikiye ayrılıyor. Linç edilenler ve linç edenler. Linç edilenler az sayıdaki insanlardır. Filmin sonunda, olaydan bir yıl geçtikten sonra lucas eski sosyal çevresine giriyor yine; ama hiçbir şey eskisi gibi değil. O bir kere av oldu bile. Sondaki av sahnesinde geyik yerine kendisine ateş edilmesi de hep bu tedirginlikle yaşayacağının bir kanıtı.

    -- spoiler --
  4. 4
    mutlaka izlenilmesi gereken bir film. izleyin sonra beraber konuşalım efendim.
  5. 5
    mads mikkelsen'in başrolde oynadığı, 2012 yapımlı dram filmi.

    film kreşte çalışan bir adamın pedofili suçlaması karşısında yaşadıklarını anlatıyor.

    filmin ilk bölümü aslında çok güzel dramatize edilmişti.ikinci bölümde haliyle daha çok aksiyon beklerken film durağanlaştı.karakterler sinir bozucu bir hal almaya başladı, film de tamamen aksiyonsuz geçiyor.ara ara güzel yerler olsa da sıkılmadım değil, yine de izlenecek kadar güzel bir konusu var.6.5/10

    -- spoiler --

    grethe'nin lucas'ı dinlemeden linç etmesi, küçük kızın iki kere doğruyu söylemesine rağmen dinlenmemesi ve lucas'ın mücadele etmek yerine sürekli kaçması sinir bozucu kısımlardı benim için.kilisedeki sahne ve son sahne güzel detaylardı.

    -- spoiler --
  6. 6
    Thomas vinterberg'in yönettiği senaryosunu thomas lindhom ile yazdığı danimarka'nın son yıllarda çıkardığı en iyi film. Yapım yılı 2012.

    Oldukça zor ve hassas bir konuyu incelikle, abartıya kaçmadan anlatabilen, toplum psikolojisini, arkadaş ilişkilerini, empati ve ön yargıya olan bakış açınızı sorgulatan, gerçekçiligi sade bir şiirsellikle verebilen derin bir film. Filmin ismi ile yaptığı ironi muhteşem ve Mads mikkelsen gerçekten çok iyi. 8/10

  7. 7
    uzun zamandır izlemeyi planladığım bir filmdi. sonunda hiçbir spoiler yemeden seyrettim. konusu nefis, hikayenin anlatılış şekli başarılı kitle psikolojisinin yarattığı hali güzel özetleyen bir film olmuş. mads'in oyunculuğu da bence başarılıydı.

    bir defa konu açısından çok başarılı. çok hassas bir konu ve abartıya kaçmadan, dozunda bir ifadeyle anlatılmış. mekan seçimleri, konuların sürekliliği, arkadaş ilişkisinin vurgulanması ve bu kadar hassas bir mevzu sonucunda toplumun verdiği reaksiyon. hepsi oldukça başarılı olmuş.

    fakat filmin ikinci yarısından itibaren sürekli bir şey olsun diye bekleyip durdum. çeşitli teoriler ürettim. zaten film bunu üretmemizi de amaçlamış olabilir. lakin final bence çok ama çok başarısız. her ne kadar sonunda verilmek istenen mesajı hadi yedim desem de olmamış bence. o güzel konuya, güzel bir son yapamamışlar.

    imdb puanı 8.3
    tdkö puanı 7.3

    maalesef final tatmin etmedi.
  8. 8
    izlenilmesi gereken bir film. başlarda çok ağır ilerliyor gibi geliyor ve sıkıyor ama biraz sabredince filmin tamamı çok şey düşündürüyor insana. insanın amına koyan filmler sıralamasında zirveye oynar rahatlıkla. dert sahibi oluyorsunuz izlerken. ayrıca alakasız gelecek ama erkek öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının mutlaka izlemesi gerek bana göre. peki neden? çünkü bizlerin o televizyonda gördüğümüz erkek öğretmen tacizi haberlerinin de ciddi bir kısmı bu şekilde gelişen olaylar sonucu ortaya çıkıyor. bunu direkt olarak üniversitede aldığım rehberlik dersinin hocasından duydum. daha önce sadece onun önüne gelmiş birçok böyle vaka mevcutmuş. bize bunları anlatmış ve uyarmıştı. çünkü bu tarz davalarda sadece mağdur şahsın ifadesi göz önünde tutuluyor. örneğin bir kız öğrenci bir öğretmeni hakkında böyle bir suçlamada bulunduğunda öğretmenin kendini savunması pek mümkün olmuyor. o yüzden hocamız kız öğrencilerle yalnız kalmamaya çalışmamızı önermişti. hatta sınav yaptığınızda en son 2 öğrenci kaldığında ikisinin kağıdını birlikte getirmesini rica edin dedi. mesela şöyle bir olay olabiliyormuş: bir kız öğrenci size aşık oluyor. sizden karşılık alamayınca bunu takıntı haline getiriyor. sınavda en son kendisi kalıp tam kağıdı verecekken bir anda üstünü başını yırtmaya başlıyor ve ağlayarak sınıftan çıkıyor. işte o zaman boku yemiş oluyorsunuz. öğretmenliğin belki de en tehlikeli olaylarından biri bu. çok dikkatli olmak lazım.

    not: filmi izleyeli çok oldu ama bu girdiyi kenara koymuşum zamanında nedense. görünce paylaşayım dedim. yazmışım o kadar.
  9. 9
    beyanı esas alınan kişilerin yalan söyleyebileceği, yargısız infaz ve linç üzerine harika bir filmdir. insanları dinleyin aq.