gerçek
- 1hayal ettiğiniz her şeydir.
- 2cümledeki yerine göre isim veya sıfat olabilen kelime.
kelime olarak bakmak daha keyifli. çünkü 'gerçek' denilince akla ilk gelen şey güzel olmuyor hiçbir zaman. - 3somut olandır.
gerçek konusunda farklı görüşler vardır, ben somut olanın gerçek olduğunu savunuyorum.
platon gerçeğin değişken olduğunu söylemiştir yani 20 derecelik bir oda birine sıcak geliyorsa diğerine soğuk gelebilir..
platon gerçeklikle alakalı tüm kavramları bizim yarattığımızı savunmuştur.
elea taraftarları her şeyin yanılsama olduğunu savunmuştur.
elea taraftarları idealist düşünceye sahiptir ve yanılsama kavramını benimsedikleri için tanrı kavramına varırlar. - 4hakikat kelimesi ile eş anlamlıdır.
- 5azınlık için olan kelime.
(bkz: Baltasar Gracian) - 6günümüz koşullarında genellikle sevilmeyen, kaçılan şey.
öte yandan kendisinden kaçmak imkansızdır. ondan kaçmaya uğraşmak, kaybedeni belli bir kovalamacadan ibarettir. hem sevmiyoruz, hem kaçamıyoruz demek ki.
ne yazık ki gerçekler için sevgi hiçbir şey ifade etmez.
sevebileceğimiz bir gerçeklik yaratmak düşer bize, öyleyse. - 7Gerçek kavramı, felsefi bir kavram olarak, genel anlamda, düşüncede varolan ya da düşülmüş şeylere karşıt anlamda varolan, düşünülmüş olanın dışında mevcut olan anlamındadır.
not: vikipedi öyle söylüyor. - 8bazen insanın canını acıtan şeydir. yaşasın pembe yalanlar.
- 9yalan olmayan.
- 10Yiyebildiğindir
- 11bir rehber şarkısıdır. dinlemek için youtu.be/...
- 12gerçek nedir? gerçeğe en yakın halini buluruz ama asıl gerçek ulaşamadığımız yerdedir.
- 13Şeker istedi. Elmaya bir süredir şeker diyor. "Sen zıkkımını içip geldin kahvede, elma melma yok" dedim. "Başka" dedi. Buzluktan buz almıştım, açmış avel avel buzluğa bakıyordu. Sonra bana döndü, aradığı buzlukta yoktu. Sinirlendi "ne var?" Dedi. "Kavun var ama şekerin yüksek" dedim. Kavunu buldu, aldı, bana uzattı. "Sen içeri geç doğrayıp geliyorum" dedim. İki dilim doğradım. Dolapta ceviz vardı biraz, çay tabağına koyup kavunla ikisini salona götürdüm. Sehpayı önüne koydum "hani bunun yarısı nerde?" Dedi. "Kötü yanını attım, ulumuş kısmından mı koysaydım?" dedim. Bir şey demedi, O titrek elleriyle cevize batırmaya çalıştı çatalı. "Ceviz çatalla yenmez" dedim. Kavunu yemeye başladı o zaman. Sinirim bozuldu.
"Seni yarın doktora götüreceğim. Ama ameliyat derlerse ameliyat ettirmeyeceğim, senin çok uzun bir ömrün yok. Bir kere ameliyat oldun zaten, o zaman şansa para istemediler. Şimdi o parayı nereden bulurum? Kusura bakma şu durumda ben senin için borca giremem, günde iki paket sigara içiyorsun, eninde sonunda öleceksin, sen hala kafana atanı pıhtı mı sanıyorsun? Ben onun ne olduğunu sordurdum, sen sigara iç, daha fazla iç. Evladın olarak üstüme düşen seni yarın doktora götürmek ben de onu yapacağım, daha fazlası yok" gözlerini elindeki kavundan bana kaydırdı "iyi geceler pompacı" (kendisi pompa işi yapmakta ve lakabı bu) sonra odadan çıkıp kendi odama geçtim.
Bu başımı çatlatan ağrı ne sözlük? - Paragraf kullan paragraf okunmaz böyle
- İki paragraf zaten
- On tane çıkarırım
- Beline kuvvet