kayıt

germinal

  1. 1
    maden işçilerini anlatan bir roman,önce kasabayı genel olarak tasvir eder sonra kasabanın içine ve sınıf farklılıklarına değinir,yani dıştan içe tasvir vardır
    roman çözümleme dersinden aklımda bu kadarı kaldı
  2. 2
    "şimdi gökyüzünde nisan güneşi bütün göz kamaştırıcılığıyla parlıyor, yaşam taşan toprağı ısıtıyordu. topraktan yaşam fışkırıyor, her yerde tomurcuklar ısı özlemi, ışık özlemi içinde çatlıyordu uçsuz bucaksız ovada. doğanın bağrında, taşkın bir özsu çağlıyordu derinden derine. çatlayan tohumların çıtırtısı sürekli bir öpücük sesi gibi yayılıyordu dünyaya. arkadaşlarının kazma sesleri gittikçe daha yakından geliyordu etienne'in kulağına. alev saçan güneşin altında, bu gençlikle dolup taşan bir kara insanlar ordusu bitiyordu yerin altında. oluşan bir tohum gibi. bir gün filizlenince toprağı çatlatacak bu tohum; bir gün... gelecek yüzyılda."

    her şeye rağmen böyle de umut veren kitap.

    umut etmek için sadece yaşamaya ihtiyacımız var! çünkü umut etmezsek ölürüz!
  3. 3
    Tazeden yazar. Girdileriyle buraları donatması dileğiyle hoş gelmiş.
  4. 4
    Sevgili genç yazar arkadaşım beni kırmayıp bu sözlüğe geldi. Eminim ki kısa zamanda buraları şenlendirecek, güzel yazılarını okumak için can atıyorum. Hoş geldin tekrardan!

    Not: sen hiç susma hep yaz!
  5. 5
    ekmek bulabilmek her şeyi çözümlemiyordu. hangi budalaydı o yeryüzü mutluluğunu varlıkların paylaşımında gören. bu ham hayal devrimciler, toplumu yıkıp bir başkasını kurabilirlerdi ama herkese eşit düzeyde pay vermekle insanlığın ne sevincini artırabilirler ne acısını azaltabilirlerdi. hatta yeryüzündeki mutsuzluğu artırırlardı. içgüdüleri bile o dingin doyumundan ayırıp tutkuların doyumsuz acısına yükselttiği gün yeryüzündeki köpekler bile umutsuzluktan acı acı uluyacak hale gelirlerdi. hayır, hayır! en iyisi hiç dünyaya gelmemekti. ya da gelinecekse bir ağaç, bir taş olarak... daha iyisi, gelip geçenlerin ayakları altında ezilse de kanı akmayacak bir kum tanesi olarak gelmekti.