1
üzerinde harf, cümle yazan eğitim materyali. birinci sınıfın vazgeçilmezi.
2
alış veriş sonrası, kasiyerin sorduğu "fatura mı, fiş mi?" sorusundaki iki seçenekten biridir.
3
"önce alışveriş sonra fiş" reklamı ile pek de güzel açıklanan, birinci sınıf vergilerin vazgeçilmezi. *
4
elektrikli bir alet bağlı kaplonun ucunda bulunan ve prize giren mekanizma.
5
alım kağırtı manasına gelir .
6
uzun bir süre çevremden yemek fişidir, teknolojik ürün fişidir biriktirip, zımbalayıp vs vs. Abimin yazılım şirketi sayesinde vergi iadesi alıyordum. Abim de paranın tamamını bırakıyordu bana. işler o kadar büyümüştü ki çevremdekilere fiş toplatıp topladıkları kdv'nin bir miktarını onlara vererek network yaratmıştım. Şirketin vergi iadesi limitini dahi aşmıştık. Şimdi tüm bunları sadece bir fotoğrafla yapan bir program yazıp bunun satışını gerçekleştirdim.
Hayatımın sonuna dek bir adet bile fiş bile görmek istemiyorum. Bir adet bile. Kendimi fiş uzmanı ilan ediyorum. Bundan sonra hayatımda sadece okuma fişlerine yer var. Fiş toplama işini de bıraktım big brotherın ensesine big brother binecek yoksa.
↑