kayıt

elf

  1. 1
    alm. on bir.
  2. 2
    iskandinav mitolojisinde görülen garip bir ırk. insan desen değil, cin desen o da değil. kendi aralarında da türemişlerdir. karanlık elfleri, aydınlık elfleri gibi.
  3. 3
    bir madeni yağ firması..
  4. 4
    Elf, Cermen mitolojisi?nde ve folklorunda yer alan doğaüstü varlık türüdür.

    Elfler İskandinav, Anglo Sakson ve Cermen kültür kollarına ayrılan kuzey kültürünün çok popüler bir halk inanışı figürüdür. Elfler kimi zaman iyi yürekli, şefkatli, hastalıkları iyileştiren, bitkilerin ve taşların gizli sırlarını öğreten varlıklarken, kimi zaman zararlı, hilekâr, kötü niyetli ve tehlikeli olabilirler. İnsanları ve hayvanları büyüleyip hastalandırabilirler. Bazı inanışlarda kötü niyetli Elflerden korunmak için pentagram kullanılır. Bazı elfler şaşırtıcı güzelliktedir. Elf kadınları ve elf eşler uzun sarı saçlarını tararken tasvir edilir. Oyun, dans ve şarkı üzerine kurulu neşeli bir hayatları vardır. Bazen sadece vahşi sesleri duyulur, görünmezdirler.
  5. 5
    tolkien evrenin genel olarak bilge olarak nitelendirilen, ölümsüzlük bahşedilmiş ilkdoğanlar içinde yer alan ve iluvatar'ın çocukları olarak bilinen ırk.

    az ilgililer için tanımımız bu kadar buradan sonrası meraklısına geliyor.

    evet #399957 sonrası bir başka yardırma ile buralardayım. elimde bulunan elf stoklarını açığa çıkarıyorum.

    patron daha da çıldırdı!!!!!

    belirtmeye aslında gerek olmaması lazım ama yine de söyleyeyim tamamına yakını alıntıdır ufak tefek eklemeler mevcut sadece.

    biraz soylar üzerinden gidicem.

    ilk olarak vanyar

    vanyar Eldar'ın ilk ve en küçük boyuydu. Lideri Ingwe'nin önderliğinde Cuivenen'den Aman'a doğru yapılan Büyük Yolculuğa ilk katılan Elf ırkıydı. Ve vanyar ilk olarak Aman diyarlarından Tirion'da yaşadılar. Daha sonra İki Ağaçın ışığını çok sevdikleri için Taniquetil'e yerleştiler.

    Diğer Elf ırklarının aksine onlar Deniz'e, yüce binalara ve madenlere aşık değillerdi, onlar için en güzel şey bilgiydi ve daima ışığı aradılar. Muhtemelen Valar'ın en çok vanyar'ı sevmesi ve Melkor'un en çok onlardan şüphe duymasının nedeni bilgiye ve öğrenmeye duydukları aşktı. Onlar Elfler içinde müziğe ve şiire en yetenekli ırktı ve Manwe'nin sevgisine sahiplerdi. Saçları altın rengindeydi ve bayrakları beyazdı.

    Ingwë Elflerin Yüce Kralı olarak isimlendirilirdi.

    vanyar, Cuivienen'de uyanan ilk Elf olan Imin'in, onun karısı Iminye'nin ve onlar tarafından uyandırılan diğer altı çiftin torunlarıydı. Imin'in arkadaşları, Tata ve Enel, daha sonra sırasıyla dokuz ve on iki çiftli grupları uyandırdı. Imin'in grubu diğerlerinden daha az olması ve arkadaşlarının bulduğu her grubun daha kalabalık çıkması nedeniyle Imin, sayılarını daha iyi hesaplamak adına birinciyi değil, üçüncü grubu seçecekti. Yalnızca daha önce bulunan iki gruptan daha fazlasını bulamadılar ve Imin'in grubu sayısı en az grup olarak kaldı.

    Oromë Elfleri bulduğunda Valinor'a gelmelerini teklif etmek için her ırktan bir elçi seçti. Oromë'nin mesajını Minyar'a (Imin'in grubu) ileten Ingwë'ydi. Ingwë'nin teklifi halkı tarafından olumlu karşılanmış ve kabul edilmiş ve Minyar onu kral olarak seçmiş(Ayrıca Ingwë kelimesi Quenya dilinde reis anlamına gelir), Oromë'nin önderliğinde Aman'a yola çıkmıştı. Ingwë bundan sonra Tüm Elflerin Yüce Kralı olarak adlandırıldı ve Ingwë Ingweron ''Reislerin Reisi'' ünvanını aldı, onun halkı ise vanyar olarak isimlendirildi. Ingwë bundan sonra Taniquetil üzerinde, Manvve'nin ayaklarının dibinde oturdu.

    Aman'a geldikten sonra vanyar diğer Elf halkına nadiren göründü.
    vanyar Orta-Dünya'dan ayrıldıktan sonra sadece bir kez daha Orta-Dünya'da görüldü; Ingwë'in oğlu Ingwion'un önderliğinde Öfke Savaşı'na gitikleri zaman... Ve Öfke Savaşı'da bitip zafer kazanıldığı zaman büyük bir kısmı yokedilen Beleriand'da yaşayan Eldar halkının büyük bir bölümüyle beraber Aman'a döndüler.

    SİLVAN elfleri

    silvan Elflerinin kökeni Olwe'nin Valinor'a gelmeleri için olan teklifini kabul etmelerine rağmen Dumanlı Dağlara gelindiğinde yolculuktan vazgeçip Anduin'in iki tarafındaki ormanlara yerleşen elflere dayanır. Bu elflerin bir kısmı daha sonradan Lothlorien olarak anılacak olan bölgeye yerleşmiş diğer bir kısmı ise Kuyutorman'ın içinde Amon Lanc adlı tepenin etrafına yerleşmişlerdir. Ormanlara yerleşmeleri ve ağaçlara olan sevgilerinden dolayı silvan elflerine Ağaç- Elfleri veya aynı anlama gelen Tawarwaith ve Galadhrim'de denilmiştir.

    Diğer bütün elfler gibi silvan Elfleride gayet hoş bir yaratılışa sahiptirler. Dürüstlük ve asillik en göze çarpan özellikleridir. Fakat yıllar içerisinde özellikle sauron'un ormanlarına yerleşmesinden dolayı diğer halklara karşı birazda daha dikkatli ve zor ısınır bir halk olmuşlardır. Ağaçları çok severler. Doğaya zarar verecek herhangi bir eylemden şiddetle kaçınırlar ve yeraltı şehirlerinde veya ağaç-ev'lerde yaşarlar. Kültürel yapıları Nandor ve sindarkültürlerinin bir birleşimidir denilebilir.

    Genel olarak 2 tane silvan devletinden bahsedilir. Bir tanesi Kuyutorman Krallığı diğeride bilinen ismiyle Lorien Devletidir. Ayrıca 4.Çağda bir silvan devleti daha kurulmuştur.

    silvan devletlerinin birisi olan kuytuorman krallığının kuruluşu ve hikayesi:

    Bu devlet Anduin'in doğusunda kurulan silvan Devleti'idir. Kuyutorman'ın güneyinde Amon Lanc tepesinin etrafında kurulmuştur. İlk zamanlarında organize bir devlet yapısından çok küçük kabileler halinde varlığını sürdürmüştür. Resmi kuruluşu ise 2.Çağ'ın başlarında olmuştur. Bir sindarprensi olan Oropher o tarihlerde Yeşilorman olarak isimlendirilen Kuyutorman'a gelmiş ve burada kabileler halinde yaşayan elfleri biraraya toplayarak Kuyutorman Krallığını kurmuştur. İlerleyen zamanlarda sauron Amon Lenc tepesinde Dol Guldur Kalesi'in inşa edip buraya yerleşince Oropher ve halkı ormanın daha güvenli kuzey bölgelerine doğru göçetmişlerdir. Zaten ormanın isminin değişmeside bu zamanlara rastlar. İlk başlarda gayet ferah ve yeşil bir yerken ismi Yeşilorman'ken sauron'un etkisiyle ağaçlar kararıp gayet karanlık ve korkutucu bir yere dönüşünce Kuyutorman olarak anılmaya başlar. Kral Oropher Son İttifak Savaşı'nda öldürülünce yerine oğlu Thranduil kral olur. Kral Thranduil kendi ismiyle anılan büyülü yeraltı sarayını yaptırarak halkıyla beraber burada yaşamıştır. Kuyutorman Krallığı'ndan özellikle Hobbit kitabında çok bahsedilir. Thorin ve kafilesi Yalnız Dağ'a giderken Kuyutorman'dan geçmiş ve burada bir süre esir edilmişlerdir. Bilbo'nun zekâsı sayesinde kurtulmuş ve yolculuklarına devam etmişlerdir fakat Smaug öldürüldükten sonra Thranduil ve ordusu Yalnız Dağ'ın hazinelerinden pay almak için gayet haklı olarak Dale İnsanları ile beraber adı geçen dağı ve Thorin kafilesini kuşatmışlardır. Kuşatmadan sonra gerçekleşen Beş Ordular Savaşında Kuyutorman Ordusu'nun zaferde büyük katkısı olmuştur.

    silvan elflerinin bira başka ülkesi olan lorien devletinin kuruluşu ve hikayesi:

    Lorien veya diğer bir ismiyle Lothlorien Devleti Anduin'in batısında kurulmuş olan silvan Devletidir. Kurucusu Amdir adlı bir sindarElfidir. Lothlorien devleti iki silvan devleti içinde sindarkültürünü en çok benimsemiş olandır. Çünkü 2. Çağ'da Eregion Devleti'nin yıkımıyla beraber doğuya doğru kaçan sindarhalkı buraya yerleşmiş ve yerel halkla birleşerek kompozit bir Lothlorien halkı ve kültürü oluşturmuştur. Kral Amdir 2. Çağı'ın sonundaki Son İttifak Savaşında Oropher'in kaderini paylaşarak öldürülünce yerine oğlu Amroth geçmiştir. Amroth hüküm sürerken Moria Madenlerinde Balrog ortaya çıkar. Khazad-Dum Devleti yıkılır ve Balrog'un korkusu tüm bölgeyi sarar. Bunun üzerine Kral Amroth da dâhil olmak üzere Lothlorien halkının bir kısmı güneye Belfalas Kıyılarına göç eder. Bu bölgede hüküm süren özerk Dol Amroth Prensliği işte bu kraldan adını almıştır. Bu prensliğin halkı da göç eden elflerle bölgede daha önceden var olan ve Numenor soyundan gelen insanların soylarının birleşimiyle oluşmuştur. Kral Amroth Lothlorien'i terkedince Galadriel Hanım ve eşi Celeborn devletin yönetimini ele almışlardır. Galadriel'in yönetiminde Lothlorien Orta-Dünya'daki Valinor olmuştur denilebilir. Çünkü Galadriel Üçler'den birine sahipti ve onun gücüyle Lothlorien'i eskimeyen ve bozulmayan güzelliklerle doldurmuş ve burayı Orta-Dünya'daki en korunaklı yerlerden biri yapmıştır. Lothlorien'in en önemli özelliklerinden biri ise Mallorn ağacının burada yetişmesidir. Normalde Mallorn sadece Valinor'da Lorien Bahçesi adlı yerde yetişir. Galadriel kendisine hediye edilen Mallorn tohumlarını kendi ülkesinde ekmiş ve yüzüğünün gücüyle onların yetişmelerini ve yapraklarını hiç dökmeden hep güzel kalmalarını sağlamıştır. Kitaplarda ise Yüzük Kardeşliğin'de kardeşlik yolculukları sırasında Lothlorien'ede gelmiş ve buradan yolculukları için çok önemli hediyeler almışlardır.

    sauron'un düşüşüyle beraber Kral Thranduil ve halkı tekrardan tüm Kuyutorman'a hakim oldular ve ormanın ismi Yeşil Yaprakların Ormanı olarak değiştirildi. Lord Celeborn'un önderliğindeki bir kısım Lothlorien halkı ise güney Kuyutorman'ın güneyine Amon Lanc'ın etrafına taşınarak burada Doğu Lorien'i kurdular. Ayrıca Prens Legolas'ın yönettiği bir grup ise Kral Thranduil'in de izniyle İthilien'de bir elf yerleşimi kurdular fakat ilerleyen zamanlarda bu yerleşimin halkı liderleri Legolas'ı takip ederek Valinor'a gittiği için bu yerleşim de bitmiştir.

    SİNDARelfleri

    sindarkelimesi Quenya diline ait bir kelimedir.noldorhalkı tarafından sindarelflerini belirtmek için kullanılırdı.Sindar,kendi dillerinde ise isim olarak Edhil yani Elfler kelimesini kullanmışlardır.Ayrıca Gri Elfler ve Alacakaranlığın Elfleri olarak da bilinirler.Elflerin uyanışından sonra Maia Olwe onları Valinor'a davet ettiğinde elfler 2'ye bölündü.İlk kısım olan avari çağrıyı reddedip Orta-Dünya'da kalmayı tercih etti.Diğer kısım ise yolculuğa başladı.Beleriand'a gelindiğinde liderliğini Elwe'nin yaptığı elfler (sonraki ismiyle Elu Thingol) yolculuğu bırakıp buradaki büyük ormanlara yerleştiler.İşte ormanlara yerleşen bu elfler Sindar'dır.

    2 tane sindarKrallığı'ndan bahsedilebilir.Bir tanesi krallığını Elu Thingol'un yaptığı Doriath Krallığı'dır.Diğer krallık ise Elu Thingol'ü Yüce-Kral olarak kabul eden fakat pratikte Gemiyapımcısı Cirdan'ın yönettiği Falas Devleti'dir.Beleriand Noldor'un dönüşünden önce bu iki krallığın yönetimindeydi.Ayrıca Hithlum da yerleşen sindarElfleri'de vardır.Fakat burada bir devlet yapısı yoktur.Bundan dolayı genel bir söylem olarak Elu Thingol'ün Noldor'un dönüşüne kadar Beleriand büyük kısmının krallığını yürüttüğünü söyleyebiliriz.

    doriath krallığı ve hikayesi:

    Doriath Krallığı,aynı adlı ormanda kurulan bir devlettir.Başkenti ünlü Menegroth'dur.Yönetimi Kral Elu Thingol ve Kraliçe Melian tarafından yürütülürdü.Kral,Elu Thingol ismini sonradan almıştır.Asıl ismi Elwe'dir.Kraliçe Melian ise bir Maia'dır.Elwe,devletini kurduktan sonra onunla karşılaşmış ve evlenmişlerdir.Luthien ise kızlarıdır.Doriath Krallığı'nın çevresi onu uzun yıllar korumuş olan ve Kraliçe Melian'ın yaptığı Melian Kuşağı ile çevriliydi.Bu kuşak hem ülkeyi koruyor hemde Kral'ın izni olmadan birinin ülkeye girmesini engelliyordu.Bu kuşağın varlığından dolayı Doriath'a ''Korunan Ülke'' denilmiştir.Doriath Birinci Çağ'ın bir çok önemli olayına ev sahipliği yapmış ve Birinci Çağ tarihinde çok yer tutmuştur.Doriath'ın başkenti olan Menegroth tarihi boyunca 2 kez yıkım yaşamıştır.Birincisi Nauglamir'i yani Cücelerin Gerdanı'nı almak isteyen cüceler tarafından yapılmış bu yıkımdan sonra Menegroth Beren ve Luthien'in oğlu olan Dior tarafından tamir edilmiş 2. yıkımını ise Feanor oğullarının elinden yine Silmariller'den dolayı görmüştür.Bu yıkımdan sonra Menegroth terkedilmiş ve ülke Öfke Savaşı'ndan sonra tüm Beleriand gibi sulara gömülmüştür.

    Falas Devleti ve hikayesi:

    Falas Devleti denize ve Maia Osse'ye olan sevgilerinden dolayı kıyılara yerleşen sindarElflerinin kurduğu bir devlettir.Bu elflere Falathrim veya Kıyı Elfleri de denir.Falas Devleti Yüce-Kral olarak Elu Thingol'u kabul eder fakat pratikte Gemiyapımcısı Cirdan'ın yönetimi altındadır.Adları Brithombar ve Eglarest olan iki önemli şehri vardır.Bu şehirlerde Beleriand'daki en önemli limanlar inşa edilmiştir.Ayrıca Morgoth'un denizden yapacağı herhangi bir saldırıyı önlemek için Finrod tarafından yapılmış olan Barad Nimras adlı kulede bu ülkede bulunur.Ülkenin yıkımı İlk Çağ'ın 473 yılına rastlar.Yıkımdan sonra Falas Elfleri Sirion Deltasına ve Balar adasına göç etmişlerdir.

    sindarElflerinin Dili : Sindarin

    sindarintarih boyunca en çok kullanılan elf dilidir.Hatta 3. Çağ'da bile kullanılmışdır.Elflerin ilk dili olan Telerin dilinden türemiş bir dildir.Noldor'un dönüşünden önce Beleriand'daki elflerin neredeyse tamamı küçük değişmelerle birlikte Sindarin'i kullanmaktaydı.noldordöndükten sonra onlarda bu dili kullanmaya başlamış fakat asıl dilleri olan Quenya 'yı da muhafaza etmişlerdir.Bu durum Sindarin'in kullanılan asıl konuşma dili olmasına Quenya'nın ise bir çeşit bilim dili olmasını sağlamıştır.Aşağıda önemli bir kaynak olduğuna inandığım bir resim var.Bu resimde rünlerin altında virgülden önceki okunuş Quenya sonraki okunuş ise sindarindiline aittir.

    1. Çağ'ın sonunda Beleriand'ın yıkımıyla beraber Sindar'ın büyük bir kısmı Valinor'a göç etmiş orada Tol Eressa ve Avallone şehirlerine yerleşmişlerdir.Kalan kısım ise 2. Çağda Eriador ve Nandor devletlerinin kurulmasında etkin rol oynamıştır.Ayrıca büyük bir kısmı noldorkökenli olan Eregion ülkesindede yaşayan sindarelfleri vardı.3.Çağda ise Sindar,büyük oranda silvan Elfleri ile kaynaşmış az bir kısmı ise Lindon'da yerleşmiştir.

    NOLDORelfleri

    noldorElflerin büyüklük ve soy olarak en büyük 2.ırkıdır. Kökenleri 2. uyanan elf olan Tata ve onun eşi olan Tatie'eye dayanır. noldorAman'a yapılan Büyük Göç'ü tamamlayan ırklardan biridir. Diğerleri ise Teleri,falmari ve vanyar'dır.noldorgöç sırasında Finwe tarafından yönetilmiştir.noldorkelimesi ise Quenya dilinde Yüksel Elf anlamına gelen Noldo kelimesinin çoğul halidir. Diğer isimleri ise sindarindilinde Derin Elf anlamına gelen Golodhrim ve Gódhellim falmari dilinde ise yine aynı anlamdaki Goldoi'dir. Yukarıdaki isimlere bakarak en çok kullanılan isimlerinin Derin Elf olduğunu anlıyoruz. Ayrıca Tolkien'in ilk eserlerinde Noldor'dan Gnome diye de bahsediliyor.
    Morgoth'un Kral Finwe'yi öldürüp Silmaril'leri çalması üzerine sürgündeki prens olan Feanor Tirion'a dönmüş ve noldorhalkını intikam ve çalınan Silmaril'leri almak için kendisiyle beraber Orta-Dünya'ya dönmeye çağırmıştır. Noldor'un büyük kısmı bu çağrıya uyup Feanor ve Fingolfin'in liderliğinde Orta-Dünya'ya dönmek için yola çıkmış diğerleri ise Finarfin'i Kral olarak seçip Valinor'da kalmıştır. Dönüş yolunda falmari Elfleri gemilerini vermeyince Akraba Kıyımı gibi çok üzücü bir olay yaşanmıştır. Bu olaydan sonra ele geçirilen gemilerle Orta-Dünya'ya dönen Feanor ve halkı gemileri geri yollamayıp yakmıştır. Bunun üzerine Fingolfin ve halkı Helcaraxe'den birçok kayıp vererek geçmiş ve Orta-Dünya'ya ulaşmıştır.

    Arda tarihindeki noldordevletleri iki kısımda incelenebilir. Bunlar Valinor'daki ve Beleriand'daki devletlerdir.

    Valinor'daki noldorDevleti: Tirion

    Yönetimini Noldor'un ilk Yüce-Kral'ı olan Finwe'nin yaptığı noldorDevleti'dir. Şehir devleti yapısı gösterir. Ayrıca bütün Noldor'da bir şekilde Finwe'yi Kral olarak kabul ettiği için Noldor'un ana devletidir denebilir. Orta-Dünya tarihinde önemli bir yer tutan Feanor,Fingolfin ve Finarfin gibi bir çok önemli kişinin anavatanıdır. Bunlardan Fingolfin Tirion'un ve Noldor'un 2. Yüce-Kralı'dır. Ayrıca Silmaril'ler de Tirion'da yapılmıştır. Tirion Orta-Dünya tarihindeki refah düzeyi en yüksek ülkedir.
    Orta-Dünya'daki noldorDevletleri 5 aşamada incelenir.

    Nargothrond:

    Noldor'un Orta-Dünya'ya dönüşünden sonra Finarfin'in oğlu olan Finrod tarafından kurulan bir devlettir. Başkenti Taur-en-Faroth Dağı'nın yamaçlarındaki Narog Mağaraları'nda bulunan ve devletle aynı ismi taşıyan Nargothrond Şehri'dir. Bu şehrin yapımında Ered Luin (Luin Dağı) cücelerinin büyük yardımı olmuştur. Mağaralarda kurulduğundan dolayı çok gizli ve güvenli bir şehirdi. Şehrin kurulmasından sonra Finrod mağara oyucusu anlamındaki Felagund adının almıştır. Nargothrond yıkımına kadar 2 kral tarafından yönetildi. Bunlardan ilki Kurucu-Kral olan Felagund Finrod'du. Diğeri ise Finrod'un Beren'e katılarak ülkeyi ülkeyi terk etmesinden sonra onun yerine geçen Orodreth'tir. Orodreth'in hükümdarlığı zamanında Turin Turambar Nargothrond'a yerleşti. Cesurluğu ve zekâsıyla kısa zamanda ordu komutanlığına ve Kral'ın danışmanlığına yükseldi. Nargothrond orduları bu zamanda Morgoth'un gücüne karşı bazı başarılar elde etti. Fakat bunları yeterli görmeyen Turin Kral'ı şehre dışarıya bağlayan uçuruma bir köprü yapılması konusunda ikna etti. Böylece ordu daha rahat hareket edebilecekti. Fakat bu köprü Nargothrond'un yıkımına sebep olmuştur. Daha öncelerde şehri bulamayan Morgoth köprü sayesinde hem şehri bulmuş hem de gönderdiği ve komutanlığını ilk ejderha olan Glaurung'un yaptığı ordu kolayca şehre girmiş ve Nargothrond'u işgal etmiştir. Turin,Glaurung'la köprüde bir kavgaya tutuşmuş fakat kaybetmiş ve kaçmıştır.İşgalden sonra Glaurung tüm Nargothrond hazinelerini ele geçirmiş yıllarca burada kalmıştır.Daha sonra Turin'i öldürmek için Brethil'e gitmiş fakat burada Turin tarafından öldürülmüştür. Glaurung'un ölümünden sonra şehirde düzenli bir yerleşim olmamıştır. Sadece az bir Cüce halkı hazineler için buraya yerleşmiştir. Şehir Öfke Savaş'ıyla beraber denize gömülmüştür.

    Hithlum:

    Hithlum Beleriand'ın kuzeyinde kurulmuş bir ülkedir. İlk kurulan Beleriand noldorDevleti'dir. Noldor'un dönüşünden sonra ilk olarak bu bölgeye ve onu Beleriand'ın geri kalanından ayıran Dor-Lomin dağlarına yerleşilmiştir. Hithlum Angband'a olan yakınlığı ve Noldor'un buradaki gücünden dolayı Morgoth'a karşı oluşturduğu tehditten dolayı sürekli saldırı altında kalmış ve Nírnaeth Arnoediad'da yani Sayısız Gözyaşı Savaşı'nda tamamiyle işgal edilmiştir. Morgoth svaş sırasında kendisine yardım eden Doğudölleri'ni buraya yerleştirmiştir. Hithlum Öfke Savaşı'nda tüm Beleriand gibi suya gömülmüştür.

    Vinyamar:

    İlk çağın başlarında Nevrast'ta Turgon tarafından kurulmuş bir ülkedir. Morgoth'un akınları nedeniyle terkedilmiştir.

    Gondolin:

    Gondolin Valar tarafından yaşamaları için Noldor'a hediye edilen bir şehirdir. Gondolin dağlar tarafında çevrelenen ve yerini hiç kimsenin bilmediği Tumladen Vadisi'nde kurulmuştur. Denizlerin Maia'sı olan Ulmo Nevrast'taki Vinyamar Kral'ı olan Turgon'a halkı için gizli Tumladen vadisinde bir şehir inşa etmesini söylemiştir. Bunu üzerine Turgon şehrin inşasını başlatmış ve inşa İlk Çağ'ın 126 yılında tamamlanmıştır. Yapılışından sonra Turgon yanına noldorve sindarkökenli birçok elfide alarak bu şehre gelmiş ve yerleşmiştir. Gondolin,Valinor'daki noldorŞehri olan Tirion örnek alınarak yapılmıştır.Ayrıca şehirde Valar'ın İki Ağacı'nın anısına Turgon'un altın ve gümüş kullanarak kendi eliyle yaptığı ağaçlar olan Glingal ve Belthil'de bulunuyordu.Yerleşimden sonra inşa faaliyeti durmamış ve Gondolina sürekli gelişmiş ve zenginleşmiştir.Tabi ki bu gelişimde Gondolin'i çevreleyen dağların madence zenginliği çok etkili olmuştur. 471 tarihine kadar Gondolin Halkı kendisini dışarıya kapatmış ve dış olaylarla ilgilenmez olmuştu. Fakat bu tarihte Kral Turgon ve ordusu Sayısı Gözyaşı Savaşı'na katılmış ve savaştan sonra şehirlerine dönmüşlerdir.510 yılına kadar Morgoth ne kadar uğraşsa da Gondolin'i bulamamıştır. Çünkü şehir hem çok gizli bir mevkiye sahipti hem de Thorondor'un yönettiği kartallar tarafından korunuyordu. Bu tarihte Sayısız Gözyaşı Savaşında esir düşen Hurin serbest kaldı ve tekrardan içeriye alınmak umuduyla Gondolin'i çevreleyen dağların yamaçlarına geldi. Fakat Turgon onu içeri almadı. Bunun üzerine Hurin Turgon'a sitem dolu sözler söyledi. Fakat bu Morgoth'un bir tuzağıdı. Hurin sayesinde Gondolin'in muhtemel yerini öğrenen Morgoth Noldor'un Beleriand'aki son kalesini ele geçirmek için hazırlıklara başladı. Bu durum gören Ulmo bir haberciyle durumu Kral Turgon'a iletti. Turgon ise şehrine duyduğu sevgiden dolayı bu uyarıyı görmezden geldi. Bu sıralarda daha önceden Gondolin'e yerleşen Maeglin şehri çevreleyen dağların çok uzağında maden ararken Ork'lar tarafından esir alındı. Morgoth'a götürülen Maeglin Morgoth'un işkencelerine dayanamayıp sonunda Gondolin'in yerini bir vaat karşılığında Morgoth'a söyledi. Bu ücret Tuor ve Earendil'in öldürülmesi ve ele geçirilmesinden sonra Gondolin'in Kral'ı olmaktı. Artık hazırlıklarını tamamlayan Morgoth tüm gücüyle şehre saldırdı. Kuşatma sırasında binlerce kişi öldürüldü. Fakat daha önceden bir tedbir olarak hazırlanan kaçış tüneli sayesinde Tuor, İdril, oğulları olan Earendil ve Gondolin halkının bir kısmı kurtulmayı başardı. Kurtulanlar Sirion Deltasına yerleşmiştir. Kral Turgon ise şehri duyduğu sevgiden dolayı terketmemiş ve savaşta ölmüştür.

    Eregion:

    2.Çağ'da Moria'nın doğusunda kurulmuştur. Yönetimini önce Galadriel ve Celeborn onların Lothlorien'e gidişinden sonrada Feanor soyundan Celembribor yürütmüştür. Güç Yüzükleri'nin yapıldığı yerdir. sauron tarafından Tek Yüzük'ün dövülmesinden sonra yıkılmıştır.

    Sonraki Çağlarda noldorYerleşimleri

    Noldor'un çok büyük bir kısmı Valinor'a dönmüş kalanlar ise Eregion'un yıkımından sonra Rivendell, Lothlorien ve Lindon'a yerleşmiştir.

    noldorDili: Quenya

    Quenya dili noldorve vanyar tarafından aralarında çok az farklar bulunan 2 lehçesi konuşulan bir dildir. noldortarafından Valinor'da kullanılmış Orta-Dünya'ya dönüşten sonra ise bilim dili olarak varlığını devam ettirmiş konuşma dili olaraksa yerini Sindarin'e bırakmıştır.

    falmari elfleri

    falmari'ler Aman'a gelen Teleri halkıydı, Cuiviënen'den yapılan ''Büyük Yolculuk'ta'' Lindar halkının 1/3'ünden az Aman'a gelmişti. falmari'ler büyük ihtimalle Teleri'lerin en geniş koluydu ama yinede sayıları Aman'daki noldorhalkından azdı.
    Aman'a gelen Teleri'nin ilk yurtları üzerinde uzun süre yaşadıkları Tol Eressëa adası oldu, çünkü denizi aşmak konusunda diğer Elfler'le aynı düşünceyi paylaşmıyorlardı. Taa ki Ossë Tol Eressëa'ya giderek oradaki Elflere gemi yapımını öğretene kadar... falmari'ler gemi yapımını öğrendikten sonra Aman diyarlarından Eldamar'a geldiler ve Kuğular Limanı Alqualondë'ye yerleştiler. Fëanor'a göre noldorAlqualondë'u inşasında Teleri'ye yardım etti ve bu zamanlarda Teleri ve noldorarasında bir dostluk gelişti.

    Elwë'nin kardeşi Olwë falmari'nin Kralı oldu. Olwë'nin bir oğlu ve en az bir kızı olduğunu düşünüyoruz, çünkü Finwe'nin en genç oğlu Finarfin Ëarwen ile evliydi.

    falmari'nin vanyar ile önemli bir ilişkisi yoktu. Çünkü falmari Taniquetil ve Valimar'da yapılan şölenlere katılmazdı. Onlar için en güzel eğlence denizin yanında vakit geçirmekti.

    Fëanor Valar'a isyan edip Silmaril'ler için Orta-Dünya'ya dönerken Alqualondë'ye gelip falmari'ye gemilerini ödünç vermesini istedi ama Olwe Valar'ın arzusu dışında ne Noldor'a gemi vermeyi ne de gemi yapmalarına yardım etmeyi kabul etti.

    kitaptan birebir alıntı;

    O zaman Fëanor öfkelendi, çünkü hâlâ gecikmekten korkuyordu ve Olwe'ye ateşli bir şekilde konuştu. "İhtiyacımız olduğu anda dostluğumuzu tanımadın. Oysa yüreksiz aylaklar olarak, neredeyse bomboş eninde sonunda bu kıyılara geldiğinizde bizden aldığınız yardım için mutluydunuz. Hâlâ bu kıyılardaki kulübelerinizde yasıyorsunuz. Limanınızı oyan, duvarlarınız üzerinde yorulanlar noldordeğildi."

    Ve Olwe yanıtladı: "Dostluğu inkâr etmedik. Ama dostunun çılgınlığını engellemek dostluğun bir parçası olabilir. noldorbize kucak açıp bize yardım ettiğinde sen söyle demiştin: evleri yan yana duran kardeşler olarak sonsuza dek Aman topraklarında yerleşeceğiz. Ama ak gemilerimizi siz vermediniz. Bu zanaatı Noldor'dan öğrenmedik, Denizlerin Efendisi'nden öğrendik; ak keresteleri kendi ellerimizle isledik, ak yelkenlerimizi karılarımız, kızlarımız dokudu. Bu yüzden onları herhangi bir ittifak veya dostluk için ne veririz ne de satarız. Finwé oğlu Fëanor, sana söyleyeceğim, onlar bizim için noldormücevherleri gibidir; yüreklerimizin ürünü, yeniden yapamayacağımız."

    Bunun üzerine Fëanor onun yanından ayrıldı ve maiyetindekiler toplanana dek Alqualonde'nin duvarlarının ötesinde karanlıkta düşünerek oturdu. Kuğular Limanı'na gidip orada demirlemiş gemileri zor kullanarak alıp adamlarıyla uzaklaşmak için gücünün yeterli olduğuna hükmetti. Ama Teleri halkı onlara direndi ve pek çok Noldor'u denize döktü. Sonra kılıçlar çekilip gemilerin üzerinde, rıhtım lambalarının ışığında, iskelelerde, hatta kapının büyük kemerinin üzerinde çok sert bir savaş yapıldı. Feanor'un halkı üç kez geri püskürtüldü ve her iki tarafın birçok kaybı oldu. Ama Fingolfin'in topluluğun önündeki Fingon, Noldor'un öncü kolunun imdadına yetişti, akrabalarının yenilmekte olduğunu görüp, çarpışmanın nedenini tam anlamadan savaşa katıldılar; bazıları Valar'ın emrine uyarak noldorilerleyişini durdurmak için Teleri'nin pusuya yatıp beklediğini düşünmüştü.

    Böylece sonunda Teleri yenildi. Alqualonde'de yasayan denizcilerinin büyük bir kısmı günahkârca katledildi. Çünkü noldorvahşileşip umutsuzlaşmıştı ve Teleri'nin gücü azaldı, çoğu hafif yaylarla silahlanmıştı. Böylece noldoronları ak gemilerinden uzaklaştırıp küreklere ellerinden geldiğince adam yerleştirerek sahil boyunca kuzeye doğru kürek çekmeye başladılar. Olwe, Osse'yi çağırdı ama o gelmedi, çünkü Valar, Noldor'un kaçışının güç kullanılarak engellenmesini istemiyordu. Ama Uinen, Teleri denizcileri için gözyaşı döktü ve deniz öfkeyle katillere karşı yükseldi, gemilerin çoğu enkaza döndü, içindekiler boğuldular. Alqualonde'deki Akrabakıyımı hakkında daha fazla şey Maglor'un kaybolmadan önce yazdığı Noldor'un Çöküsü, Noldolante diye adlandırılan ağıtta anlatılır.

    falmari'ler bu olaydan sonra yeniden gemiler yaptı ama hiçbiri eski gemiler gibi olmadı.

    Valinor'un Ordusu'nu Beleriand'a taşıyan gemilerin falmari'lerin gemisi olmasına rağmen hiçbir falmari Öfke Savaşına katılmadı. Ve bu olaydan sonra Orta-Dünya üzerinde yaptıklarına dair Aman ve Numenor kayıtlarında bir şey yoktur. Büyük ihtimalle Aman'da yaşamaya devam edip kuzey ve güneye doğru yayılmışlardır.

    falmari halkı büyük ihtimalle Tol Eressëa'da yaşayan diğer Eldar ile birlikte Numenor halkıyla ticaret ilişkisi kurmuştur.

    ''Akallabeth'' te Ar-Pharazon'un donanması engin denizlerden gelip, Avallóne'yi ve Eressëa adasını tamamen kuşattı ve Tuna'da kamp kurdu, buradan Numenor'luların da bir bölümünün Alqualondë tarafına hareket etmiş olması muthemeldir. Numenor'luların Alqualondë Limanını kuşattığını düşünmemizin sebebi ise Tol Eressëa'yı kuşatmış olan Ar-Pharazon'un arkasından gelecek bir saldırı için önlem almayı düşüneceği içindir.

    Valar Numenor'u yıktığında büyük ihtimalle Alqualondë bundan çok büyük çaplı bir zarar görmedi ama yine de bu konuda kesin bir bilgi yoktur.

    AVARİ elfleri

    Orta-Dünya tarihini anlatan ( ve artık geçerliliği olmayan) eski yazılar avari'lerin liderlerin Morwë ve Nurwë olduğunu yazar. Eğer avari'nin noldorve Lindar gibi liderleri var olsaydı Tolkien onların isimlerini Morwë ve Nurwë olarak planlamıştı.

    avari'ler Orome'nin Cuiviënen'e gelip Elfleri Valinor'a davetine olumlu cevap vermeyenlerdi. Onlar Orta Dünya'nın yıldız ışığını ve büyük düzlüklerini Ağaçlar'a dair söylenenlere tercih ettiler ve onlar Aman'da Karanlığın Elfleri, Moriquendi diye isimlendirildiler; çünkü Güneş'ten ve Ay'dan önceki Işık'ı hiç görmediler. Aynı zamanda Ork'ların yabanda kötüleşip, vahşileşen avari'lerden türediğine inanılır.

    avariler Öfke Savaşı'nın bitip Orta-Dünya'nın şekli değişene kadar Cuiviënen Gölü'nün yakınlarında yaşadılar. Lakin avari Halkının bir kısmı Güneşin Birinci Çağının bitişinden önce Cuiviënen'den ayrılmışlardı. Tolkien bazı avarilerin yıkılmadan önce elf diyarı Beleriand'a geldiğini yazar. Bëor ve Finrod'un anlattıklarına göre avari'ler Edain ile karşılaşmış ve onlarla dostluk kurmuşlardı. Tabii ki doğuda Nandor da vardı ama Denethor toplayabildiği kadar adamla Beleriand'a gittiği için o dönemde sayıları azdı.

    avari'ler Anduin Vadileri, Eriador ve Ossiriand'a yerleşerek Nandor'a katıldılar ve zaman içinde kimliklerini kaybettiler, sadece çok az bir kısım Doriath'a gelip ''avari'' olarak hayatlarını devam ettirdiler. avari'ler hiçbir zaman Noldor'la aynı saygıyı görmediler. Onlar daima ''ikinci sınıf'' olarak bir nevi Noldor'un kuzeni olarak görüldüler.

    Oropher ve Amdir İkinci Çağın ilk yıllarında Anduin Vadilerin'de Orman Elflerinin krallığını kurduğunda, yönettikleri Elf halkı karışık bir kana sahipti, bunların içinde avari'lerin de olma ihtimali yüksektir.

    avari'ler Edain'e Elflerin uzmanlaştığı iki dal olan dil ve müziğe dair eğitim verdiler. Ama insanlar bu tür şeylere çok önem vermediler çünkü onlar için esas olan barınmak, yiyecek bulmak kendilerini dış kuvvetlere karşı korumaktı.

    Cüceler Nandor'la ticaret yaptığına göre avari'lerle de ticaret yapmış olması kuvvetle muhtemeldir ama Tolkien'in yazılarında böyle bir bilgi yoktur.

    Tolkien asla avari'ler tarafından kurulan bir krallıktan veya ''Ülkeler''den bahsetmedi ama daima Dorwinion toprakları onların krallığı gibi görüldü.
  6. 6
    Sanılanın aksine karaktersiz orospu çocuklarıdır. Hiç elf tanıdığınız yoksa; filmlerden, hikayelerden hoş gelebilir tabi.

    Bi' iki sene aralarında yaşayın, bi' daha konuşalım...
    • elf sözlerin neler söylüyor :(
  7. 7
    (bkz: afedersin bana *lf diyenler bile oldu) bir orc ata sözü..