1
size bir şey söyleyeyim mi süper film. alt metni oldukça dolu.
film başladı şarkıyı duyar duymaz hans zimmer kokusu aldım ki, öyle de oldu. yine çok etkileyici bi' soundtrack olmuş bana kalırsa.
alt metni dolu demiştim şöyle ki;
-- spoiler --
-bilgelerle başlayayım; o her şeyi çok iyi bildiğini sanan, insanı insan yapan duyguların gereksiz olduğunu düşünen ama yine de fedakarları kıskanan ve kendi egolarına yenik düşen bilgeler. bu spesifik bi' tespit değil her şeyi bildiğini sananların en büyük aldatıcısı ve zaafı egolarıdır. evet bu gayet etkileyici anlatılmış.
-simülasyonla devam edeyim. simülasyon ve simülasyonu anlama kısımları benim için etkileyiciydi. bununla alakalı epey film izledim ve evet hala etkilenebiliyorum. o camın kırılmasını unutmayacağım.
-simülasyonda yaratılan en büyük korkular kısmı; benim cehennem tasvirimin aynısıydı. insanın en büyük sınavı en büyük korkularıdır ve onları görmeden: "hooop! nereye?"
-insanları tamamen itaatkarlaştıran ilaç; tıpkı şimdi farkında olmadan bize verilen basit kimyasallar gibi. florid gibi. uzaklarda aramayalım şimdiki sistemin ta kendisi gibi işliyor filmde sistem. sadece göze soka soka.
-cesaret kavramı fiziksel anlamda çok iyi işlenmiş. ama ben yine;
+ benim adım 'dört'
-neden dört? bir, iki, üç kapılmış mıydı?
diyaloğunda kızı azarlamak yerine "çok şirinsin" deyip kızın kıvrak zekasını takdir ederdim. bu da bir cesaret örneği.
-ve toplumların, disiplinlerin asilere bakış açısı; gayet keskin anlatılmamış mı?
"biz asker yetiştiriyoruz, asi değil" cümlesiyle ve öldürülmeleriyle.
-- spoiler --
benim için distopya niteliği taşımıyor bu film. ben olmayan şeyler görmedim filmde, yalnızca abartı gördüm, o kadar.
2
veronica roth'un bir kitabı.
3
bir calculus terimidir.
uzun uzadıya açıklamayayım şimdi, integral konusudur.
4
bir adet bilim kurgu filmi.
www.imdb.com/...
film hunger games'in pastasına talip olarak çıkmış herhalde. bu da mı kitaptan uyarlama bilmiyorum ama fena halde esinlenmişler artık. kim kimden esinlenmişse bilmiyorum. birebir aynı değil de genel konsept aynı. sonunu beğenmedim, olayların akışı ve gelecek dünyası fikri biraz zorlama. müzikler ve görüntüler fena değil. sevgili nikita'yı figuran gibi oynatmışlar yazık etmişler. esas kız yerine o oynasa film uçarmış diyorum hehe. neyse iki saat vakit öldüreyim şöyle bilim kurgulu maceralı, eğitim görmeli bir film olsun isteniyorsa işe yarayabilir.
-- spoiler --
.gelecek dünyası savaşlardan sonra yamulmuş. insanların çoğu ölmüş, duvar ardına atmış şanslı bir azınlık da hayatta kalmış. önceliklde o duvarın nesini aşamamışlar diyerek başlıyorum söze. neyse çok da detaya girmeyelim çıkamayız. bu sevgili topluluğumuzun insan doğasına dair lafları fena değildi. hırsızlıktan yalancılığa, kötülükten kendini düşünmeye kadar bir sürü olumsuz durumun nedeni insan doğası imiş ve buna savaş açmış sevgili bilge halkımız.
.ergenler belli bir yaştan sonra toplumdaki 5 sınıftan birini seçmeye zorlanıyorlar. grup aileden öndedir prensibince seçtikleri grup ile yaşamaya devam ediyorlar. yani fikir olarak iyi güzel de öncelikle test saçmalığı var, madem teste göre belirlemeyeceksin niye test yapıyorsun. ardından gruplar arası geçiş tanıyorsan yani bildiğin kast sistemi değilse niye bir grubu seçen diğerine geçemiyor? nedir bu manyaklığın nedeni? hepsi olay olsun diye yapılmış saçma işler gibi geldi bana.
.neyse sevgili fedakar kızımız (ha bu arada grupları sayalım, adli abiler, polis abiler, bilge abiler, fedakar abiler ve çiftçi abiler) teste giriyor ve sevgili nikita bunun uyumsuz olduğunu görüyor. testi hasır altı edip sen fedakar abileri seç, etliye sütlüye karışma diyor.
.ama durur mu bu ergen kızımız, hoplaya sıçaraya gelen polis abileri görünce canı çekiyor ve tutuyor onlara katılıyor. ulan niye koşa koşa yürüyorsunuz? niye daha taşa tırnamıyorsunuz? acayip komik görünüyor aslında ya neyse adamlar görevlerine o kadar bağlılar ki yerlerinde duramıyorlar demek. ergen mıktatısı hesabı katılan katılana. tabi eğitimleri zormuş, grupsuz bırakıveriyorlarmış insanları. deli rekabet varmış şuymuş buymuş.
.olaylar ilerlerken korku testlerinde her şeyin yalan olduğunu kavrama yeteneği ortaya çıkan sevgili uyumsuz kızımız daha ilk atlayıştan beri elektriklenen four adlı elemanla yakınlaşmalara devam ediyor. gördüğüm en saçma yakınlaşma olayıydı herhalde.
.kızı koruyor, kolluyor, kavrıyor falan derken. testlerden geçip de polis abilere katılmaya töreninden sonra bilge abiler, polis abileri manipüle ederek elinde yönetim bulunan fedakar abilere saldırı düzenliyorlar. polislerin kafalara devamlı zaten enjekte ediyorlardı. en son robota çevirecek bir şey enjekte ediyorlar ve esas kızımızın ailesine dalıyorlar.
.ana baba ölüyor, bu biraz saçma oldu ama yine de beklenmedik bir şey olduğundan iyi oldu. four adlı eleman yakalanıyor ve filmin herhalde tek en iyi sahnesi. esas kızımıza karşı four'un temiz yıkanmış beyni karşı karşıya geliyor. yine uyumsuz kızımız beklenmedik bir hareket ile silahı four'a değil de kendi kafaya doğrultuyor ve ilanı aşk ediyor. aşk bir beyin kimyası olayıdır lafını selam çakarcasına düzeltiyor kafayı ve ortamdaki silahlıları indiriyor four abimiz, daha sonra bilge ele başı sevgili titanik hatununun (emin olamadım, neden hala genç diye) beynine kontrol sıvısı enjekte ederek fedakar abileri kurtarmış oluyorlar.
.iyi güzel derken ortamdan kaçıyorlar, polis ele başları bunları kovalıyor ve trene binip atlayıp gidiyorlar. iyi de nereye? çok mu cesurlar? çok mu maceraperestler? hani nerde mücadele? polislerden iyi olanları toplayıp bir karşı atak niye yapmıyorlar? bilge abilerin tekrar dalmayacakları ne malum? tamamen sonu boşa çıkartıp, biz böyle bir halt ettik ama artık nereye giderse hayat diye bitiriyorlar.
.uyumsuz meselesindeki özgür irade, seçimler falan filan meseleleri iyi hoş da boşa çıktı hepsi. hele kek gibi bir uyumsuzun avlanması, four'un uyumsuz olup da farkedilme anı falan hepsi komik derece saçmaydı. film akışı ile şaşırtmaya çalışmış herhalde de hiç olmamış işte.
-- spoiler --
kokakirec.blogspot.com.tr/...
↑