1
meşru mafya. egemenliği elinde tutan oluşum. kanun yapıcı.
2
platon'un ideal devleti ayrıntıladığı eserinin adı. eserde platon'un hocası sokrates'in konuşmaları yer alır. sokrates'in mutlu ve sağlıklı bir toplum hayatı için düşüncelerini anlatır.
(bkz: platon)
(bkz: sokrates)
3
- Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.
- Büyüklük, mevki.
- Mutluluk.
(bkz: devlet çeşitleri)
ayrıca (bkz: devlet ve hükumet kavramlarının karıştırılması)
4
ülke, egemenlik, ekonomi, insan topluluğu, siyaset hususlarını içinde barındıran kavramdır.
6
temeli adalet olan, eski türkçede karşılığı mülk olan kelime.
8
dört öğesi olan kavram. bunlardan birincisi ülke, yani kara parçası, ikincisi millet üçüncüsü egemenlik ve dördüncüsü kimi yazarlarca kabul edilmese de siyasi örgütlenme, yani yasama, yürütme, yargı organlarının bulunmasıdır.
9
kanuna dayalı soyguncudur.
10
belirli bir toplumu içerisinde barındıran, yükümlülükleri olan güç.
İlkel toplumlar devletsiz toplumlardır. Bir olguya işaret eden ve kendi başına düşünüldüğünde doğru olan bu yargı, aslında siyasal antropolojinin kesin bir bilim olarak oluşmasını güçleştiren bir görüşüdür. Gerçekte burada söylemek istediğim, ilkel toplumların belli bir şeyden(devletten) yoksun oldukları ve bunun diğer bütün toplumlar -örneğin bizim toplumumuz- gibi, onlar için de vazgeçilmez olduğudur. Demek ki bu toplumlar gelişmelerini tamamlamamış toplumlardır. Gerçek anlamda; yani uygarlaşmış toplumlar değillerdir; hatta kapatmaya çalıştıkları halde, hiçbir zaman kapatamadıkları bir eksikliğin devlet eksikliğinin acısını şiddetle hissederler. Gezginlerin kroniklerinden ya da araştırmacıların çalışmalarından da aşağı yukarı böyle bir sonuç çıkıyor; Devletsiz toplum düşünülemez, yani devlet bütün toplumların yazgısıdır.
11
bütün kötülüklerin kaynağı.
13
toplum için var olan örgüttür.
ancak günümüz de toplumlar devletlerin varlığı için hizmete zorunlu hale getirilmiştir.
14
TRT ile noel kutlaması yaptırır, milli piyango ile kumar oynatır, sonra diyanet ile hutbede bunların caiz olmadığını söyletir.
15
1700'lerin ortalarında yaşayan david hume abimiz devletten bahsederken onun olmaması ihtimalini nasıl betimliyor;
1) kendilerini ve yakınlarını öncelikli olarak düşünmeye yatkın,
2) kısa vadeli çıkarlarını uzun vadeli çıkarlarına tercih etmeye eğilimli olan bireyler, kıtlığın olduğu bir dünyada birbirlerinin mülkiyet haklarına tecavüz ederek birbirleriyle boğaz boğaza geleceklerdir.
17
insanların; kendilerini çeşitli tehditlere karşı güvence altına almak için kurdukları, bütün gücünü halktan alan, hiçbir mensubunun sıradan bir vatandaştan üstün olmadığı bir kurumdur. devletleri yıkmak ve yeniden kurmak her toplumun hakkıdır.
anlaşılması kolay olsun diye başıboş hayvanlardan örneklemek lazım. örneğin; sokak köpekleri kendilerine bir devlet kurmak isteseler ve bu konuda uzlaşsalar kendilerine bir lider seçseler ve onu devletin başına getirseler. o liderin orada kalabilmek için tek şansı kendisini var eden diğer köpeklerin ihtiyaçlarını karşılamak olacaktır. eğer, avlanılan bir hayvanın eşit olarak paylaşılmadığı veya adaletsiz davranıldığı fark edilirse devlet yıkılır yerine yenisi getirilir veya getirilmez.
tabi ki devlet fikri birden bire ortaya çıkmış bir şey değil. devlet fikrini ortaya çıkaranlar çakallardır. bu fikir aslında sağlıklı bir fikir olduğu için yayılmış ve kabul görmüş. devletleşmek, tanımı itibariyle doğru bir davranıştır. fakat çakallar bu fikrin her ayrıntısını ikna etmeye çalıştıkları halka açmazlar. ve kendilerine çıkar sağlarlar. kendisini meydana getiren yani var olmasını sağlayan halkı korumakla görevli olan fiziksel gücünü yani silahlı ordusunu kendi itibarı ve kendi çıkarları için kullanır. hatta kendi halkına karşı dahi kullanır. halkın eğitim seviyesindeki veya öğrenmeye olan arzusundaki eksiklik nedeniyle bu kanıksanır. bir şeyin kanıksanması demek onun artık o kanıksayan toplum içerisinde doğal karşılanacağı anlamına gelir. yani artık silahlı ordu devletindir devlet her şeyden güçlüdür. her şeyin üzerindedir ve devlete karşı gelinmez. halbuki devlet denilen şey bir mahalledeki dükkan gibidir. mahalle istemedikçe o dükkan orada barınamaz.
düşünün ki, devletten önce siz bir mahalleydiniz ve hiçbir silahlı örgütünüz yoktu. devlet kurdunuz ve bu devlet size bir silah vererek orduya aldı. çünkü devlet ordusuyla gelmez. devleti kuran halkın içinden kendi ordusunu yaratır. yani ordu halktır. siz ordusunuzdur. devletin askerisiniz. sizin göreviniz mahallenizi korumaktır. hala mahallelisiniz hala aynı evde yaşıyorsunuz. sadece, sabah sekiz akşam beş nöbet bekliyorsunuz. devletten önce kapı komşunuz olan bilmemkim amca da devlet başkanı. bu hiçbir şeyi değiştirmez. devlet sadece bir kurumdur ve bir gerçek kişi değildir. yani aslında devlet sizsinizdir. fakat bu ne yazık ki günümüzde pek bilinen bir şey değildir.
18
bahçeli olanı makbuldur efenim. ülkemde öyledir ki son bilmem kaç senedir kendisine sövmekten dilimde tüy bitmiştir. içinde paralelcisi, yamukcusu, bakaracısı, makaracısı, katili, hırsızı, tırcısı olursa tadından yenmez. bol bol satılığa çıkartılır ve parsel parsel satılabilir. uğruna ölümlere gidilir. ama yukarı da yazan entry de olduğu gibi esasında mahallede ki dükkandan farksızdır ama gel de bunu anlat bakalım.
19
öyle bir devlet olsun ki, kendisine tabi olmayanlar için bir anarşizm şehri olsun. ama o kadar mükemmel işlesin ki o anarşizm şehri boş kalsın. işte ben mükemmel devlet diye buna derim.
20
stirner'ın deyimiyle: kendi şiddetine hukuk, bireyinkine ise suç adını veren oluşum.
21
cebinizdeki parayı size güvenlik ve daha iyi bir yaşam standardı sunmak için alan fakat birkaç şerefsiz sizi döverek öldürdüğü zaman katillerinizi serbest bırakma konusunda can atan oluşum. * dünya üzerinde yaşanmış bütün savaşların, din ile birlikte, en büyük sorumlusu. beyni uyuşmuşlar tarafından kutsal görülen ama temeli müşteri-satıcı ilişkisinden farksız olan yapı.
güvenliğinizi size kendiniz tarafından zorunlu* sağlatan yozlaşmış veri tipi. kendi güvenliğimi kendim sağlayacaksam sen neden varsın diye sordurtur kendine. ama gel gör ki bu tarz sorular kalbini kırmaktadır bu tüzel varlığın. bu gibi durumlarda size ufak cezalar vermekten asla kaçınmaz. (bkz: tck 318)
kendisiyle ilgili olan bayrak, milli marş vb. yapıtaşları da kutsallıktan nasibini almalıdır elbette. kutsallık önemlidir. insana güven verir. yoksa bir insan neden -20 derecede saatlerce nöbet tutmak isteyesin ki? kutsala tapan beyinler aslında bir hiç** oldukları gerçeğini kabul etmek isterler mi? at gözlüğü takıp "benim atalarım şu kadar devlet kurdu, bu kadar sene dünyaya hükmetti" diyerek ego tatmini yapmak varken insanlar neden bu kutsal varlığı karşılarına alsınlar ki?
22
türkiye'de şu an bu aygıtı yönetenler deveyi havuduyla götürmeye çalışıyor. iyi bir muhalefetin elinde bu tutum iktidar götürür.
23
%90'nı vergiden oluşan, senin benim paramı kullanmaya yarayan mekanizma.
24
evlatlarıyla arasına elektrik şirketi girmemesi gereken babadır.
www.duydunmuhanim.com/...
ben söylemiyorum yukarıdaki linkte yer alan videodaki yurttaşımız diyor. işin garibi haklı olduğunu ve süper bir şey söylediğini düşündüğü halinden, tavrından belli. valiyi ayaklarına çağırıyorlar. jandarma komutanı yüzbaşı da tam anlaşılmıyor ama haksız konuma düşüyorsunuz gibi bir şeyler söylüyor. yani aslında haklılar.
25
devletçi düşünceye göre, baştan ayağa kirlenmiş olması hiç olmamasından iyi olan organizasyon.
↑