kayıt

ney

  1. 1
    soru ünlemi. ney?!
  2. 2
    bir kaç sene öncesine kadar hiç sevmediğim neden sevmediğimi de bilmediğim müzik aleti.bir arkadaşımın üflemesi sonucu sesine aşık oldum diyebilirim.

    hiç duymamış yada benim gibi sevmeyenler için linkler koydum.en azından ilk 30 saniyelerini dinlemenizi şiddetle öneririm.

    www.youtube.com/...

    www.youtube.com/...

    www.youtube.com/...
  3. 3
    ''ne?'' yerine de kullanılır. bunun karşılığı olarak dingilin biri çıkıp size şu sözü söyler: ''ney değil kaval . sonra da kendi söyler, kendi güler.
  4. 4
    müzik aletlerinin çoğundan ses çıkarma işlemine çalmak denilirken, kendisinden ses çıkarmaya üflemek denilen alet.

    malum video paylaşım sitesinde gezinirken, karşıma çıktı. dinledim hayran kaldım. biraz da heves ettim üfleyeyim diye. netten boyuna, delik çaplarına, delik mesefalerine falanına filanına kadar her şeyini araştırdım. ertesi gün şantiyede önüme ilk çıkan 25 lik pprc boruya; sen artık sıradan bir boru değilsin diyerek misyon yükledim, çektim çıkardım onu içine düştüğü temiz su çukurundan. ölçtüm biçtim. delk yerlerini falan belirledim. ne yapıyorum? mcm ney yapıyor. hani yaptım diyelim oldu, deneyecek, üfleyip ses çıkaracak kadar bilmiyorum ney üflemeyi.

    vel hasıl gittim ustanın yanına; şu havalı matkaba 10 luk ahşap ucunu takın getirin bakalım, koçum sen de topla şu dolabın üstünü, uzatmayı getir çabuk, hadi sallanma... var amk benim böyle garip huylarım. matkap havalı sözde ama ben matkaptan daha havalıyım. neyine senin ney yapmak, git işine bak gücüne bak, işi yok it taşlıyor derler ben gibisine. neyse kestik deldik, delikleri törpüledik, bildiğin ney oldu. bilmediğinizi varsayarak yazdım bunu, çünkü bildiğiniz ney öyle olmaz. kamıştan yapılır, cidar kalınlığı en fazla 2mm falan olur. benim yaptığım neyin et kalınlığı; yarım santim. boru da 25 lik. beri benzer adam onu üflemek için ağzına yaklaştırmaz. boru fetişisti falan sanırlar.

    üfledim falan, bir kaç saat uğraştım ses mes çıkmıyor benim zamazingodan. zamazingo diyorum çünkü neyden başka her şeye benziyor. sonra bıraktım bir köşeye, boruya baktıkça hevesleniyorum ama elime alasım gelmiyor. ucube gibi bir şey. masanın arkasında köşede dikiliyor boru. hani esnafların kasasının yanında sapı ipli tahta sopa olur ya, onun gibi, gören öyle zannediyor. bir kaç gün sonra bir arkadaş çıktı geldi. aaa ney mi bu dedi. adam benim boruya ney diyen ilk kişi. yok dedim bundan ses çıkmıyor. çıkmaz olur mu ya diye gevrek gevrek gülerek aldı başladı üflemeye. değnek diye dalga geçtiğim, adını zamazingo koyduğum boru ney oldu ağlıyor resmen. borunun puştluğu diye attım suçu üstüne. adam eline alınca ney oluyor, bana gelince yatay delikli tuğla numarası yapıyor amk.

    ondan ses çıktığını gördüm ya daha da heveslendim. oturdum nete araştırayım fiyatlarını adam akıllı bir ney alayım dedim. mübarek nette ne kadar satılan ney varsa hepsi hatay samandağ kamışındanmış, hatay samandağındaki kamışlar da dokuz boğum boğummuş. seçtim birini aldım. satıcıya da mesaj attım. adam kazıklamasın beni diye. şayet adam o mesajı okuduysa beni kırk yıllık neyzen sanmıştır. teknik donamım ful ama pratik sıfır bende.

    kargoda takıldı, başka yere gitti derken iki gün sonra ney elime geçti. açıyorum paketi ama her sökülen bantta burnu tırmalayan kokunun şiddeti artıyor. amk satıcısı kamışı yağlarken yağa hacı yağı katmış. güzel koksun demiş. lan ben kronik faranjit sahibi adamım, atrısı öyle boktan kokulara alerjim var. bir hapşuruktur başadı bende. akabinde burun akıntısı. daha başpareyi dudağa yaslayamadan bıraktım neyi balkona ki içine işlemiş koku çıksın diye. bunca cefadan sonra mcm boş durmaz. aradım satıcıyı; malzemeden kaçmadım. bol kalaylı küfürlerimi takdim ettim kendisine.

    şu aralar koku, bir ay olmasına rağmen satın alalı, yeni yeni geçmek üzere. iki gün on beşer dakikalık çalışma sonunda ses çıkarmayı başarabildim. henüz hiçbir eseri icra edemesem de çok heves ettim, çok azmettim. kim bilir belki ilerleyen yıllarda(!) üflediğim bir iki taksimi bu yazının altına eklerim.

    gözlerinizden öperim.
  5. 5
    (bkz: o ney lan)
  6. 6
    sesi bu dünyaya ait değildir. sizi de bu dünyadan alır götürür.
    www.youtube.com/...
    3:36
  7. 7
    tek bir ses bile çıkaramadığım müzik aleti.
    ama çalan olursa mest olur dinlerim. öyle de güzel sesi var
  8. 8
    fransa'nın franche comte bölgesine ait olan jura departmanının lons le sauiner ilçesine bağlı olan komün.
  9. 9
    beginner olarak çalabiliyorum, usta değilim.
  10. 10
    www.youtube.com/... ağa babası bu taksim olan çalgıdır efendim. Şimdi bazılarınız banal bulacaktır eminim gerçi.
  11. 11
    almanya'nın rheinland pfalz eyaletinin bir şehri olan koblenz'in bir komünü.
  12. 12
    mükemmel bir şey. üflemeyi çok isterdim.
    www.youtube.com/...
    • evet öyle olması gerekiyor dalgınlık işte
      teşekkürler :)
  13. 13
    galiba bir benim pek sevmediğim enstrüman.içimi bayıyor,bilemiyorum
  14. 14
    sesinde kendine münhasır çok başka şeyler barındıran mistik çalgı. mevlana celaleddin rumi de o çok meşhur mesnevisine "dinle!" diyerek başlar ve şöyle anlatır ilk 18 beyitte:

    Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
    Ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.

    İştiyâk derdini şerhedebilmem için,
    Ayrılık acılarıyla parçalanmış bir kalp isterim

    Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse,
    Orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar

    Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum.
    Kötu huylularla da, iyi huylularla da düşüp kalktım.

    Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu.
    İçimdeki esrârı araştırmadı.

    Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir.
    Lâkin her gözde onu görecek nûr, her kulakta onu işitecek kudret yoktur.

    Beden ruhdan, ruh bedenden gizli değildir.
    Lâkin herkesin rûhu görmesine ruhsat yoktur.

    Şu neyin sesi âteştir; havâ değildir.
    Her kimde bu âteş yoksa, o kimse yok olsun

    Neydeki âteş ile
    Meydeki kabarış, hep aşk eseridir.

    Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır.
    Onun makam perdeleri, bizim vuslata mânî olan perdelerimizi yırtmıştır.

    Ney gibi hem zehir, hem panzehir;
    Hem demsâz, hem müştâk bir şeyi kim görmüştür

    Ney, kanlı bir yoldan bahseder,
    Mecnûnâne aşkları hikâye eder.

    Dile kulaktan başka müşteri olmadığı gibi,
    Mâneviyâtı idrâk etmeye de şaşkın olandan başka mahrem yoktur

    Gamlı geçen günlerimiz uzadı ve sona ermesi gecikti.
    O günler, mahrûmiyyetten ve ayrılıktan hâsıl olan yanmalarla geçti

    Günler geçip gittiyse varsın geçsin
    Ey pâk ve mübârek olan insân-ı kâmil; hemen sen vâr ol!..

    Balıktan başkası onun suyuna kandı.
    Nasibsiz olanın da rızkı gecikti.

    Ham ervâh olanlar, pişkin olanın hâlinden anlamazlar
    O halde sözü kısa kesmek gerektir ve's-selâm

    mevlevilikte neyin ne kadar önemli bir yerinin olduğu da "onun makam perdeleri bizim vuslata mani olan perdelerimizi yırtmıştır" ve "her kimde bu ateş yoksa, yok olsun" mealindeki dizelerden çıkarılabilir.
  15. 15
    değil zurna

    tamam vurmayın öldüm
  16. 16
    Üfleyip ses çıkarabilmek için en az 1 ay çalışılması gereken üflemeli çalgı. Daha sonra notalarla ses çıkarma işlemi falan zahmetli iş. Birde kız, şah , davud gibi boylara ayrılıyor
  17. 17
    zamanında "allahım neyle sınanıyorum" geyiğiyle hayatıma giren müzik aleti.

    bu günlerde tekrardan elime aldırdı kendini..
  18. 18
    sesi insana huzur veren, öğrenilmesi zor olan bir enstrümandır.
  19. 19
    + kanki ben ney çalıyorum.
    - ney çalıyorsun?
    + ney çalıyorum derken ciddiydim.
    gibi bir konuşma olmuştu arkadaşımla sonra hiç konuşmadık kendisiyle bence haklı.
  20. 20
    kaos ve düzen arasında bir denge buluyorum bu müzik aletine kulak verdiğimde.
    sanki kendi içimde bir başka ben, oturuyor içimin duvarına, sırtıma dayıyor sırtını. ağlayıp ağlayıp ''bu iyiydi'' diyor.
    www.youtube.com/...