26
Saçma sapan kült ayinler falan.
Kaç yıldır rüya görüyorum son zamanlarda gördüğüm kadar sürreal rüya görmedim hiçbir zaman.
27
aylar önce rüyamda bir düzenek gördüm, böyle çark desen değil, dişli desen değil, hayatımda görmediğim saçma sapan bir şeydi. o günün sonunda onedio'da dolanırken bugünün teknolojisinin açıklayamadığı ya da erişemediği antik teknolojileri konu alan bir listede rüyamda gördüğüm düzeneği gördüm. antikitera düzeneği denen bir düzenekmiş.
gördüğüm en acayip rüyalar arasında bir numarayı hak ediyor.
28
gitmeyeceğim gitmeyeceğim diye söylenerek uyanmanıza sebep olan rüyalar olabilir.
şahsen ben yeni askerden gelmiş biri olarak rüyamda, yanlış hesaplamaları sonucu bir gün daha asker gitmem gerektiği bilgisi alıyorum ve gitmeyeceğim gitmeyeceğim diyordum.
artık nasıl bir bilinçse.
29
hayıra yorulması gereken rüyalardır.
bu gece gördüğüm bir rüyayı aktarayım size hemen.
rüyamda alex de souza'yı gördüm. çok enteresan. ben bu adamı neden gördüysem. soyunma odasındaydık. evet galiba ben maç yaptım geldim üstümü değişeceğim alex'de oturuyor. soyunma odası da koğuş gibi. yataklar var. hem de ranzalı. hahaha demir ranzalı aynı tsk'da ki gibi. alex tokalaşıp hoşgeldin kaptan diyorum. sonra ranzama dönüyorum. hahahah uyanınca düşündüm alex'de askere mi geldi amk diye. hahaha
30
salçalı ekmeği demli çay ile gömüyordum rüyamda ekmek kuzine soba üzerinde kızarmıştı..
31
rüyamda kıyamet kopmuştu.
(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
32
bi ara kaydettiğim rüyalardır. ciddiyim ben o kadar çok ilginç ve konulu rüya görüyorum ki, ilerde bunlardan bir şeyler çıkartırım ben diye kayıt altına alıyordum. hatta azıcık çizim falan yapıyordum gördüğüm yaratıklara ortama ilişkin.
yoo aklımı kaçırmadım, hikaye yazmayı uydurmayı severdim bir zamanlar. :D
33
anneannemle beraber izmit-istanbul yolunda otostop çekiyorduk geçen gece. hey maşşallah bilinçaltına bak be hey yavrum hey.
34
kafayı yediğimin ayan beyan göstergesidir.
rüyamda bir platformda oturmuşum. karşımda sandalyeler var. sırayla insanları çağırıyorlar. ilk önce yalçın çakır ve melek subaşı giriyor. onlardan sonra evleneceksen gel programının güzide bekarları tek tek karşıma oturuyorlar. ne hikmetse ben onları görüyorum onlar beni göremiyor falan. içimden "oo tüm manyaklar toplanmış acayip reyting kırar bu program." diyorum. sonra annemle halam gelip beni götürüyor. kuzenimi öldürmüşler sülalecek. parçalara ayırma işlemi tamamlanmış. ufak bi kese kalmış, "bunu yok edebilir misin ?" diyorlar. ben de terliğin arasına koyup çöpe atıyorum. ama böyle tam yerleştiriyorum hiç görünmüyor falan. neyse çöp kamyonu geliyor, tüm poşetleri alıyor ama bizim poşeti orada bırakıyor. sonra suç mahallinden kaçarken bildiğin ibrahim tatlıses klibinde buluyorum kendimi. eski resimlere bakıp dalıp bir cigara yakıyorum. resmine bir mermi çakıyorum. gelmezsen gelme diyorum.
sigmund freud gelse açıklayamaz da annem açıkladı işte. "toton açık kalmıştır." deyiverdi.
35
çok fazla olan rüyalardır. en azından benim için. anlatmaya erindim. sesli bişi olsa anlatırdım neyse.
36
sinan bolat'a benzeyen ve sarı milli takım kaleci forması giymiş rakip takım kalecisinin bizim takıma iki gol atması ve birinin iptal edilmesi bunlara bir örnektir.
37
hayırlara vesile olsun dedirten rüyalardır.
gerçi benimkinde pek öyle bir hava yok ama bi de birlikte bakalım:
-- spoiler --
sevgilimden habersiz evlilik programına katılmışım ve ilk gelen talibim sevgilimmiş.
-- spoiler --
38
rüyamda bir bebeğin hayatını kurtarıyordum. sivri bir zemine düşmek üzere olan bebeği tutup yakaladım. ben olmasam kimse tutmayacak ve bebeğin kanlar içinde yerde yatışını izleyecektim çekirdeğimle cipsimle. ama nedense kurtardım. resmen kabus gibiydi. bir daha yaparsam kafama sıkarım.
39
bu gece görmüş olduğumdur.
ne alakaysa kuzenimi gördüm. kendisi alaplı'da şu an okuyor. etliye sütlüye karışmayan bir adamdır ama adamdır! neyse bunun fular taktığını gördüm önce ona gülmeye başladım sonra o fular hafif sıyrılınca altından morluklar emik izleri belli oldu rüyamda ve gerçekte kahkaha atmaya başladım. kendi gülmeme uyandım. komik işte.
40
bu geceki efsane idi. eve yetişmeye çalışıyordum. koşa koşa geldim bir baktım beşiktaş 2-0 geride. bahis almaya çalışıyorum sosyal lig kurmaya çalışıyorum hızlıca. o arada 2 gol atıyoruz ama 8 kişi kalıyoruz. birden sahanın ortasında belirip kadın hakeme ana avrat küfretmeye başlıyorum o ara sayemde takım 7 kişi kalıyor ve ağlıyorum.
anasını s2m rüyası bile kabus. bu arada maç ibb maçı idi.
41
bu gece hayatımda içmediğim kadar çok içki içtim. gerçi ben hiç içki içmedim ama olsun. deliler gibi içtim evdekilerle içtim, arkadaşlarımla içtim, sürekli içtim. kafa da olmadım garip. ne içtim diye hatırlamaya çalışıyorum bira, vodka, viski karışık içtim ama hepsinin tadı şeftali suyu idi.
42
izlediğim filmlerden yola çıkarak peydahlanan rüyalar. apartmanın 3. katının balkonundan aşağı atlıyodum, bildiğin ket vumın gibi bişeydim. ölmüyodum anasını satıyım, sapasağlamdım. bi keresinde de zombiler basıyodu her yeri ben yatak odasındaki giysi dolabımızın içine saklanıyodum, sanki zombi orayı açıp da bakamaz gibi amk. tam bir gerizekalılık abidesi örneği. bendeki beynin o rüya gören kısmını alıp incelemeleri lazım, tüm insanlığın iyiliği ve huzuru adına.
43
ilginçliğini bilmem de dün şöyle bi rüya gördüm;
nehir kenarındayız, yanımda birileri daha var. böyle 4-5 metrelik yükseklikten su akıyor bi nevi şelale gibi, suyun değmediği yerlerde yeşillik var. dokunuyorum, hissedebiliyorum. çimenleri, suyun soğukluğunu...
sonra suyun döküldüğü yere gidip balık yakalıyorum. turuncu kocaman bi balık. yanımdaki kişi yaralı. balığı yemek için ateş yakıyorum. ateşin sıcaklığını suya girip çıktıktan sonraki o kuruma evresini hissediyorum.
sonra birden kovalanıyoruz.
uyanıyorum.
acaba bu neye yorumlanabilir?
44
her gece görülen rüyalardır. rüya rüya değil adeta üç sezonluk dizi olma yolunda ilerleyen senaryo be arkadaş! insan her gece mi kendini üniversite sınavına hazırlanırken görür. ben o dönem fazla çizim yaptım, hele de o Maurits Cornelis Escher dönemlerim... kendi beynimi kendim yaktım bence.
45
her gece gördüğümdür. daha dün bi büyücülük okulundaydım, kötülerle savaşıyordum.
46
bu aralar burada fazla zaman geçirdiğimi gösteren rüyadır.
daha bu sabah uykuya daldığım an kendimi sözlüğün içinde buldum. sayfada yürüyordum bildiğin.
mesaj kutusuna gittim, üstünde zıpladım bir kaç kere, açtım. kafamdan da mouse ne sert tıklıyormuş meğer, ben zıplıyorum açılmıyor mesaj kutum diye düşünüyorum.
sonra da lan noluyo hovv diyerekten uyandım!
allahım sen benim kafamı kimselere yaşatma. çok zorlanıyorum...
47
1 hafta arayla 2 kere rüyada uzun adamı görmek.
ne demekmiş diye baktım:
"Rüyada cumhurbaşkanı görmek görülebilecek en güzel rüyalardan biridir, en güzel ve en müjdeli haberlerin alınacağına delalet eden bir rüyadır. Rüyada cumhurbaşkanı gören kişi hayatı boyunca üzüntü, dert, keder yaşamaz, yokluğa, kıtlığa, hastalığa düşmez, hayatı huzurlu ve keyifli geçer. Rüya sahibinin hayatı başarılar ve zaferlerle dolu olacak, tüm hayalleri gerçekleşecek, bir kişinin hayatta gelebileceği en üst noktaya gelecek demektir.
Eğer bir kişi rüyasında cumhurbaşkanını morali bozuk, yüzü asık görürse bu dinde fesatlığa delalet eder. Eğer cumhurbaşkanı keyifli ve mutluysa Allah katında makbul kimse sayılmaya, zenginliğin artmasına ve işlerin yoluna girmesine delalettir. Rüyasında kendini bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak gören kişi toplumda büyük bir saygınlık kazanacak ve söz hakkına sahip olacak demektir."
why anassınnıı...
"i love u reis"
48
Uzun zamandır Gördüğüm rüyaları hatırlamıyorum.
49
Memlekette düğün vardı oraya gitmiştik saçımı yaptırmak için kuaföre gittim bi tane adam vardı önce o geldi saçımı yapmak için sonra yanındaki kadına geçti çok tuhaf bir adamdı sürekli göz göze geliyorduk çok korkmuştum sözlük çok. Her neyse rüya burdan sonra başlıyor o pis garip adam rüyamda beni neşterle doğramaya çalışıyordu ve ayaklarımı zincirle bağlamıştı ben kaçmaya çalışıyordum ama kurulamıyordum sonra ağzımın kanadığını fark ettim o moron tam ciğerlerimi kesecekken uyandım
50
bir öküzün üzerinde yavaş adımlarla seyir alıyorum, eskimolar gibi giyinmişim herhangi bir üşüme hissetmiyorum fakat tüylerim diken diken. etrafımız göz alabildiğine buz. öküz her adım attığında buzdan sesler geliyor ama hayvan kendinden gayet emin bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. senkronize olmuş bir şekilde nefes alıyoruz ve ikimizin burnundan da hayli fazla şekilde duman çıkıyor. havada ise inanılmaz bir pas kokusu var. koca bir buzdan çöldeyiz, nereye gidiyoruz, nereden geldik, kaç gündür oradayız hiç bir şey bilmiyorum. ne suyumuz ne erzağımız var. yorgun da değiliz. o da konuşmuyor ben de konuşmuyorum, dümdüz ilerliyoruz sadece.
↑