kayıt

ilkokuldan akılda kalanlar

  1. 1
    ilk elması kızaran kişi olunması, ağzı atkıyla kapatılıp susması için ağlanan insan olunması, çekilen kulaklar, 5 dolu karneler, kunişe başarılarının devamını dilerim yazıları... akar gider.
  2. 2
    dersin sonlarına doğru sınıfı saran keskin bok kokusu...
    anladık işiyonuz da sıçmak nedir arkadaş.
  3. 3
    okul bahçesinde sınıflar arası büyük kar topu savaşları, yerden yüksek oynamalar, derslerde kalem-silgi trafiği, kız erkek didişmeleri...
  4. 4
    (bkz: ali babanın çiftliği)
  5. 5
    (bkz: 20 dakikalık tenefüste beslenme çantasından lop yumurta çıkarmak)
  6. 6
    (bkz: ilkokul fişleri)
    (bkz: fiş defteri)
    (bkz: fasülye)*
    (bkz: kürdan boyutunda çubuklar)*
  7. 7
    (bkz: seda)


    Edit: gerçi büyüdükçe Çirkinleşti.
  8. 8
    (bkz: sınıf maçları)
    (bkz: servis maceraları)
  9. 9
    (bkz: dayak)
    (bkz: azar işitmek)

    ayrıca arkadaşlarımın hayvan gibi dalga geçmesi, şerefsiz sınıf hocamızın gözümüzün önünde millete kopya vermesi, bizi görmezden gelmesi, sınav sonrası milletin yanlış sorularını düzeltmesi, bilerek ve isteyerek bana düşük not vermesi gibi can sıkıcı hatıralardır.

    yine sinirlendim bak.
  10. 10
    ilkokul türkçe 1 ders kitabı:
    img-s1.onedio.com/...
    (bkz: tüm dersler)
  11. 11
    okuma fişleridir. tek tek kesip hazırlamıştık, öğretmenim hepsinin arkasına ismimin yazılmasını söylemiş fakat eksik anladığım için sadece birinin arkasına ismimi yazmıştık. sadece bir tane gerçek fişim oldu, kalanlarını hep öğretmenim yazıp verdi. çok üzücüydü :(

    bir de fasulyeler ve çubuklar vardı. en çok onları severdim.
  12. 12
    - Şimdi sessizce bu sayfayı okuyoruz, tamam mı çocuklar?

    + Tamam ööretmeniiiim!
  13. 13
    okulun ilk günüdür.
    sanki oraya defalarca kez gitmiş gibi sırama geçip bi tane kızı yanıma oturtup ablama gitmesini söylemiştim.ablam bahsederken şöyle der:herkes ağlıyordu bi sen gülüyordun.

  14. 14
    Birkaç arkadaş. İsimleri yok. Yüzler ve gülüşler sadece
  15. 15
    okula başladığım ilk günün üçüncü saatinde dersten kaçmaya çalışmam.

    sıkılmıştım. kalabalık ortamlara gelemem ben öyle.
  16. 16
    Affedersiniz kadir itinin küfrettiğinden ötürü sınıfta pulbiberlenmesi asdsfs kuduz köpek gibi ağzından salya akarak gezmişti tüm gün. Ulan kadir.
  17. 17
    ilk okulda ben vs alt sınıflardaki bütün kızlar koşturmaç oynardık. düşünüldüğünün aksine kaçan hep ben olurdum ;)
  18. 18
    defterlerimdeki yıldızlar... öğretmenim tarafından atılan yıldızlar...
  19. 19
    3. Sınıfta hocamız -bana tokat atan hoca- mertcan diye bir arkadaşıma ismini sormuştu. Kendi ismini. Hocanın ismi: “şamil kaşıkara”ydı. Bizim merto hocaya: “şamil ekmekarası” demişti. Hoca tam da bozuk peynirli ekmek arası gibiydi. Tam uymuştu. Oh içimin yağları erisin.
  20. 20
    okulun ilk günü kendimi tutamayıp 100'e kadar saymıştım. diğer garibanlar 10'dan sonrasını bilmiyordu.
  21. 21
    Çok şey hatırlıyorum.

    Okuldan çok sık kaçardık. okulun hemen yanındaki sokakta oynardık. Ya da Pendik lisesinin dibindeki kocaman toprak sahaya gizli gizli girer top oynardık. En çok yaptığımız aktiviteler arasında internet kafeye gidip cs atmak da vardı.

    Bir gün; değişiklik olsun diye sahile gitmeye karar verdik. Pendik sahil o zamanlar böyle değil. Kayalıklar ve balıkçılarla dolu. Denizde Her yer irili ufaklı sandallar, küçük tekne ve yatlarla doluydu.
    pendikte sandal kiralayan amcalarla konuştuk ama kiralamayı başaramamıştık. Serseri mayın gibi kayalıkların izerinde koşuşturup kedi kovalarken, kürekleri kilitlenmemiş bir sandal bulduk. Yakınlarda da kimseciklerin olmaması münasebetiyle sandalı çalmaya karar verdik. Kerem çok endişeli ve korkuyordu. Serdar da onunla beraber korkusunu belli etmemeye çalışarak kıyıda kalmaya çabaladı ama nafile. İkisini de zorla sandala bindirecektik ki kerem iki eli sandalda ayakları kayanın birinde binmemek için direnirken denize düştü. Aslında sadece bir bacağı kayaların arasına kadar giren suyun içine girmişti. Ama bu onu sandalın içine atlatmaya yetmişti.

    Sonunda yedi arkadaş bir sandala binip kürekleri de yerleştirip açıldık. Hepimiz sırayla kürek çektik. Diğer sandalların teknelerin aralarında dolaştık. Hatta bir tane çift katlı bir yatın içine bile girdik. Sonra sandalın sahibi başka bir sandalla gelip bizi kıyıya geri götürdü. Okula döndüğümüzde nilüfer hoca her yerde bizi aramış, okulun etrafındaki sokaklara, sürekli takıldığımız yerlere bakmış bir türlü bulamamanın verdiği öfkeyle dolmuştu. İşte hayatımdaki ilk öğretmen dayağını o gün yemiştim. Hiçbir zaman da unutacağımı sanmıyorum. Nilüfer öğretmen yaşıyorsa kulakları çınlasın. Kendisini çok severdim. Keşke bir kez daha dövse beni.
  22. 22
    hoşlanılan kızdan bir adet silgi istemek. sonra o silgiyi bi süre koklamak ve nihayetinde ısırmak. 10 yaş romantizmi.
  23. 23
    50 kişilik sınıfın masa örtülerinin yıkanması için bir poşete doldurulup sırtıma yüklenmesi hadisesidir.

    haydi ben serde e*rkeklik ve bünyede çocukluk olduğu için kimseden yardım isteyemedim de siz niye minicik çocuğa kaç kilo yük taşıtıyorsunuz orospu çocukları.
  24. 24
    Öğretmenimiz sürekli proje ödevi verirdi ve annem proje ödevlerim mükemmel olsun diye uğraşırdı. Beraber bir sürü şey yapardık. Öğretmen benim ödevimi gösterip" proje ödevi böyle olur." Derdi ve duvara asardı. Sonra tüm sınıfın bana attığı lanet bakışlar vardı. Bir öğretmen birini övüp diğerlerine söver mi be? Bir de melike iti vardı,kendisinden daha güzel okuduğum için beni ağlatırdı.
  25. 25
    jöleden sitoplazma yapmak. yerli malı etkinliğinde bir sene önceki maniyi sahiplenmek, nasıl bir değişim karşıtıysam artık.