1
mülakat aşamaları ızdıraba dönüşen yarışma...
şahsi tecrübelerime ve yaptığım araştırmaya dayanarak bilgilendirmek isterim. Önce başvurunuzu internet üzerinden gerçekleştiriyorsunuz. denemekten ne çıkar demişsiniz çünkü. sonra aradan yaklaşık üç ay falan geçmiş bi gün telefon çalıyor ATV'den arıyoruz diyorlar. kim milyoner olmak ister yarışmasından. mülakata katılmaya hak kazandınız şu tarihte şu saatte sizi atv yenibosna stüdyolarına bekliyoruz. arkadaş iyi güzel de verdiği tarih yarın, saat, iş saati ayrıca yenibosna atv stüdyoları neresi? neyse bi uğraş işyerinden izin alıyorsunuz, sabahın köründe girdiğiniz toplantıdan sonra yenibosnaya gidiyorsunuz. atv stüdyolarına. içeri giriyorsunuz. yan tarafta esra erol'la evleniyor tonla insan. ortalıkta libido kokusu... bir adam çıkıyor esra erol'un stüdyosundan, yaşlı iki kadının yanına gidiyor" esma nerede? ben ona aşık oldum ayla abla! bulun o kızı ben onunla evlenmek istiyorum" diyor... program dışarıda da devam ediyor. siz ise bunu ilahi bir şekilde üzerinize programlanmış bir düzenin parçası olduğunu düşünüyorsunuz. yaşlı kadınların dahi, olup da sizle evlenmek istemesi ve bu adam gibi peşinize takılıp evlen benimle güzel oğlum demelerinden tırsıp, kenara köşeye siniyorsunuz. sonra bir kız geliyor, sizi yukarı alıyor diğer adaylarla birlikte... bu arada belirtmeliyim ki, adayların ne adayı oldukları çok da fark etmiyor. yani gelin ve damat adayları da, milyoner adayları da aynı kaliteden insanlar (aralarında bi ben marjinaldim amk. hani milyonerlik var bu çocukta falan bakışları atıyorlardı bana. yoksa? asktir! neyse). yukarı çıktığınızda herkesi göt kadar bir odaya alıyorlar, sonra odadan çağırılıyorsunuz 5 kişi halinde. sonra başka bir koridorda bekliyorsunuz. orada da bir oda var. odanın içine gelecek olan kadını bekliyorsunuz. kadın geliyor, odaya giriyor koltuğuna oturuyor ve sonrasında odasının buzlu camına tık tık tık sesi çıkarmak suretiyle üç kere vuruyor. bunu duyan pavlovun köpeğine feyz aldıracak denli şartlanmış bir görevli de ilk sıradaki kimseyi içeri davet ediyor. içeri girdiğinizde, o güler yüzlü kadının nasıl bir köpeği çağırır gibi cama vurduğunu anlamaya çalışıyorsunuz. bir yandan koltukta rahat oturmaya çalışmak için sağa sola sallanarak heyecanınızı belli ediyor, bir yandan da sikerim lan böyle mülakatı. bu ne amk! falan diye iç geçiriyorsunuz. güler yüzlü (tabii ki sahte) kadın, elinde sizin internet başvuru formunu tutuyor. siz o sırada içinizden
- "hay amk! aradan geçmiş 3 ay, kim bilir ne salladım ben o zaman. şimdi olsa başka şeyler derim. bi önemi olacak mı lan acaba?"
falan diyorsunuz sonra kadın size diyor ki,
-yooo bir önemi yok!
- siz beni duydunuz mu?
-evet.
içinizden geçirdiğinizi sandığınız şeyleri sesli sesli söylediğinizi fark edip, çekeceğiniz hasiktir'i de sonra geviş getirmek suretiyle şimdilik yutmuş oluyorsunuz.
kadın soruyor:
ıbılıbılıbıl okulundan mı mezunsunuz?
evet.
ıbılıbıllık mı yapıyorsunuz?
evet.
ıbılıbk yaşında mısınız?
evet.
peki neden bu yarışmaya katılmak isityorsunuz ve hedefiniz nedir.
valla bi amacım yok. öyle bi başvurdum. yani mutlaka bi amacım vardı başvururken ama aradan geçen 3 ayda ben o amacı unuttum.
kadın size bakmadan başvuru kağıtlarınızın üzerine not alıyor.
hedefi soruyorsanız da, hedefim yok. yani siz beni aradıktan sonra konuştuğum insanlar benim 125'e kesin varacağımı düşünüyor. e onlar öyle diyorlarsa, vardır bi bildikleri. ben de öyle düşünüyorum. ama bakarsın 1 milyona giderim. orasını da kimse bilemez. takdiri ilahi...
kadın parayı nereye harcayacağınızı soruyor
valla önce ev için bi kısmını ayıracam. malum istanbul, hayat falan. sağlama alırım kendimi. geri kalan kısmın yarısıyla "yenilebilir kağıt-kalem" fikrime sermaye yatıracağım (bu fikrin ne olduğunun detayına girmiyorum bilerek. şimdi sırf burada bu kadarını söyledim diye fikri çalan olursa diye söylüyorum, elini çabuk tutsun. nitekim bir hafta sonra noterden fikri onayı alınacak. ayık olun) geri kalan parayla da siz bu kazandığım parayı bana 9 ay sonra vereceğinize göre, ben de o vakte kadar evlenmeyi planladığıma göre herhalde balayına giderek değerlendirebilirim.
diyorsunuz ve kadın son sözü söylüyor.
- yarın akşam saat 7 ye kadar sizi ararsak bu olumlu olduğu anlamına gelir, aramazsak ne yazık ki olumsuz anlamına gelir.
duyduğunuz bu sözle, konunun aslına bu kadar olduğunu ve size ayrılan sürenin dolmuş olduğunu fark ediyorsunuz. bu kadar az bilgi ile buradan ayrılmak istemediğiniz için çaresizce "yarın mı?" diyorsunuz evet diyor kadın, "7 buçuk mu?" evet... paltonuzu alıp çıkıyorsunuz stüdyodan. sonra eve gidiyorsunuz. yarın oluyor, aramıyorlar sizi. arasalar da bi bok olacağı yokmuş, gün boyunca yaptığınız araştırmalardan anlıyorsunuz bunu.. çünkü kadının olumlu dediği şey, diğer mülakata çağrılmaya hak kazanmakmış. bu 2. aşamada ise, önce bir test sınavı yaparak sizin hangi konuda bilginizin az olduğunu tespit ediyor, sonra bir mülakata daha alarak bu tespitlerinin gerçekliğinin sağlamasını yapıyorlarmış. sonra da size "ıbıltesi günü yarışmacı adayı oldunuz, kutlarız" falan diyorlar.
ıbıltesi günü yarışmaya gidiyorum diye çıkıyorsunuz ve 21 kişiden oluşan bir yarışmacı adayı havuzunun içine atılıyorsunuz. sonra yönetmen, kafasına göre 21'in içinden ilk 7 yi stüdyoya alıyor. stüdyodaki 7 kişilik yarışmacı adayının içinden ortalama 4'ü yarışmaya katılabiliyor. kalan ortalama 3 kişi havuza tekrar atılıyor ve sıralama yapılmaksızın, şansa göre tekrar seçiliyor. yani 21 kişiden 7 alındı, kaldı 14. 14'e yarışamayan 3 yarışmacı eklendi, sonuç 17 kişi. 17 kişinin içinden seçilen 7 kişi de içeri alınıyor. o alınan yedi kişiden de 4'ü yarışabiliyor. geriye 13 kişi kalıyor. 13 kişiden de 4'ü yarışsa desek ortalama olarak, geriye 9 kişi kalıyor. 9 kişiye güle güle deniyor. teşekkür ediliyor falan filan. netice itibarıyla öyle bi başvuru yaptınız hayırlısı bakalım, işallah olur diye ona kanalize olarak beklerseniz, "requiem for a dream"deki annecik gibi oluverirsiniz. takmayın siktiredin. olacağı varsa olur. alna ne yazıldıysa o. aptal yazılmasın da...
2
eski adı kim 500 milyar ister olan yarışma.
3
Kenan ışık' ın sunuculuğunu yaptığı yarışma.
4
her bölümünde mutlaka bir tane normal insan karakterinden sıyrılmış kişinin katıldığı güzel bilgi yarışması.
son bölümde hukuk fakültesinde okuyan ve kendine son derece güvenen aynı zamanda son derece geveze bir yarışmacı vardı. izleyenleri her ne kadar güldürse de o "ayy kenan beyy." deyişleri insanın sinir katsayısını bir hayli fazlalaştırdı. işin daha ilginç tarafı ben böyle konuşan insanlardan nefret ederim ama bu kız da nedense garip bir sempatiklik var.gerçekten ilginç...
www.youtube.com/...
5
katılmak için yapılan başvurular arasında 'zengin bebeleri'ne öncelik tanıyan bilgi yarışması.
6
heyecansız bir yarışmadır. yahu kim milyoner olmak istesin ki milyarder olmak varken?
7
şu an çok hoş bir yarışmacıyı ağırlamaktadır. bol şans diliyorum kendisine umarım istediği miktarı alır.
neden güzel olup da biraz olsun zeki olamamışsa. Uğurlar olsun güle güle harca 1.000 liranı
8
yarışmacısına göre soru seçen yarışma. eski tadı kalmamıştır artık.
9
çukurova üniversitesinden bir doçent türkçe'de üzerine nokta konulan kaç büyük harf vardır sorusunu bilemedi yav. bu nasıl iş anlamadım...
10
makyajlı eli yüzü düzdü hatunları 15000 barajına rahat rahat taşırken orta alt sınıf aile çocuklarına boruları dayayan yarışmadır.
tabi ekranda insanları güzel şeyler görmek ister neden sivilce izlesinler dimi kemancım?
11
bazı yarışmacıların ilk soruda 3 joker kullandığı yarışma
12
sıkı takip edilen yarışmalardan biri. ilk 5 soru bu ayarda olmasa daha çok takip edilebilir belki. ama o sorular da iyi ki var lan. zira insan hiç izlemese orda burda "ilk soruda elenen yarışmacı" derlemelerini izliyor, yine izliyor.
13
ayarlı bir yarışmadır. kimine kazık mı kazık, kimine de şeker mi şeker sorular sorulur.
14
Şeyma Özin adlı yarışmacının 1 milyon değerindeki final sorusunu gördüğü yarışma...
sorunun cevabı; ekmek
millet google'dan araştırmış biliyorlar ama ben bir arkeolog olarak laps diye verdim cevabımı. bunlar önemli şeyler çocuklar...
15
geçtiğimiz günlerde 1 milyonluk sorusunu, nihayet, gösteren yarışma.
soru: heredotun yazdığı mısır firavununun dilin kökeni deneyinde, doğunca çobana verilerek kapatılan ve o dahil kimseyle konuşturulmayan çocuğun söylediği ilk kelime nedir ?
şıklar: anne, ekmek, su, ver
(sıralaması karışık)
şimdi şöyle: türkçe düşününce mantıklı olanı 'ver'miş gibi geliyor insana. tek hece oluşundan ötürü muhtemelen. normal şartlarda 'anne' de akla yatkın bi cevap. ama içinde bulunduğu durum sebebiyle çocuğun zihninde anne algısı yer almadığından bu şık kolayca elenebilirdi. öte yandan ekmek ve su kelimelerini içeren başlıklar, doğru olabilme ihtimaline yakınlık bakımından denk bana kalırsa. türkçe düşünmeyince hangi dil olduğunu o an, orada çözmek tabii ki zor. -internet erişimi sağ olsun- söz konusu dil frigceymiş. şıklardaki kelimelerin o dildeki karşılığını bulmaya çalıştım. ekmek, frigcede bekos kelimesi ile karşılanmakta. bekos'u düşününce söyleyişinin çok da kolay olmadığı görülüyor. ama su anlamına gelen kelime de akala imiş. o da kolay sayılmaz 'k' sesinden ötürü. oğlum nerden baksan tutarsız. uzun lafın kısası, olan 235 bine olduğu lan, yazık.
17
adam gibi programların olmadığı dönemde televizyon alışkanlığı olan kesmin reytingine reyting kattığı program... resmen bir program yeniden dirildi diyebiliriz...
18
telefon jokerinin bilgisayar yardımına döndüğü yarışma gerçekten hoş değil...
19
artık iyice çizgisinden sapmış yarışma. kişilere göre soruyorlar, sırf ekstradan bir joker koydular diye sorular inanılmaz zorlaştırılmış falan.
bir de insanlar bir şey derken kenan ışık cevap vermeden sorulara geçiyor, kesme işlemi mi var bilinmez fakat hoş değil.
20
Sunuculuğunu bir süreliğine zafer ergin ve halil ergün ün yapacagi program.
22
Bu geceki programini ali tarhan'in sunduğu karisma.
23
bugün itibariyle mülakatına çağırıldığım yarışma.
24
artık selçuk yöntem tarafından sunulan yarışma programı.
25
"hangisinin içi yeşildir?" sorusuna "yer fıstığı." diye cevap veren yarışmacıyı bulunduran program.
↑