kadın erkek eşitliği

eşitlikten kasıt biyolojik değil, cinsiyetlerin hak, hukuk, kazanım vb gibi yönlerden birbirinden üstünlüklerinin olmamasıdır. yoksa biyolojik anlamda ele alındığında eşit değil, denk olduklarını kabul etmemiz gerekir.*

kamusal yaşamda yasal kurallar çerçevesinde kabul edilen durum ve/veya kavramdır. buna rağmen ne yasal zeminde ne de sosyal hayatta bu eşitlik kendini pek nadir anlarda gösterir. yani pratikte yok gibidir. bunun nedeni de, toplumsal hayattaki mutlak güç sahibinin* ve bu gücü güç sahibi adına kullananların* bu kavramı özümsememiş, sindirmemiş olmasıdır.

hukuktan iş yaşamına, aile yaşamından arkadaşlığa kadar hayatın her alanında bu özümsenmemişliğin yansımalarını görebiliriz. toplumsal roller en medeni, hayat standardı en yüksek kabul edilen toplumlarda bile, dipte yaşayan toplumlardaki rollerin çok çok yumuşatılmış halidir. yani roller aynı, sadece şiddeti derecesi farklıdır. çünkü toplum ve devlet yüksek refah içerisindedir ve bu refah, çok sağlam istikrar, sosyoekonomik yapı ve sağlam bir adalet sistemiyle sağlanmıştır. ihtiyaçların karşılanabiliyor oluşu da toplumu oluşturan bireylerdeki vahşi içgüdüleri bastırmış ve bu düzenin kurulmasında etkili olmuştur. toplumun ve devletin içinde bulunduğu refah sayesinde cinsiyet ayrımı gözle görülemeyecek kadar silikleşse de bu standartlarda yaşanacak olası bir geri gidişte cinsiyetler arası silikleşmiş fark açığa çıkıp kendini gösterecektir. bu kesindir.

geri kalmış toplumlarda ise yasalar her ne kadar eşitlik var dese de ülkeler çok yüksek refah seviyesine ve sindirilmiş bir eğitim* seviyesine ulaşmadığı sürece bu eşitlik kavramı hep havada kalacaktır.

sözde olan, pratikte kesinlikle uygulanamayan eşitliktir.sadece ülkemizde değil, dünyanın bir çok bölgesinde sözde kalmıştır malesef. kadınlara tanına haklar yada yaklaşım yıllar içerisinde ilerleme katetmiştir tabi ki ancak erkek cinsiyle tamamen eşit seviyeye hiçbir zaman gelememiştir ve gelemeyecektir.

yoktur, olamaz da.

her alanda farklı bir cinsiyetin üstünlüğü vardır insanoğlu için. diğer canlılarda da dişi ile erkeğin eşit yetkiye sahip olduğu çok az tür vardır.

insanoğlunda da bazı şeyler kadın bazı şeylerde erkek üstündür.

kadınların dünya savaşlarına dua etmesini gerektiren haklardır. ancak bazı konularda kadınlar malesef ezilirken bazı konularda ise erkekler ezilmektedir. biraz neresinden tutarsan meselesi yani. örnek vermek gerekirse erkeğe ayrılması durumunda nafaka verilmemesi, erkeğe doğum izni olmaması gibi. şimdi diyeceksiniz garanti erkeğe doğum izni ne diye de başka tanıdık yoksa şehirde kim bakacak yeni doğum yapmış eşe lan.

yıllar önce okuduğum bir yazı vardı. dergiyi hatırlayamıyorum. daima çevremde kadın erkek eşitliği muhabbeti geçerse bunu anlatırım. yazı şuydu türkiyede öncü diyeceğimiz şirketlerde "kadın"lara yönetici olmalarının önü açılmış ve bakın biz yüzde x kadar kadın yönetici oranını tutturmaya çalışıyoruz denilmişti. şimdi mesele şu ilk olarak sen bir şirkette kadın erkek eşitliğini sadece yöneticilikle sağlamazsın. maaş, tacizlerin 0 olması vs gibi olaylara eğilmen gerekir. bunlar yok zannediyorsunuz di mi? her şirkette var arkadaş. ikinci olarak o kadın yöneticiler düşünmez mi "abi ben gerizekalıydım da kadın olduğum için mi beni yönetici yaptılar" diye. düşünmüyorlarmış demek ki böyle bir habere çıktıklarına göre orası ayrı ama benim tanıdığım hiç bir kadın bunu kabullenemez diye düşünüyorum en azından. bir de bunun erkek versiyonu var. departmanımda hayvan gibi çalışan, her boku bilen ben olacağım ancak biri sırf cinsiyetinden dolayı yöneticim olacak. vay anasını arkadaş.

genelde kadınların, var olduğunu ileri sürdüğü bi kavram bu. erkekler, darılmaca gücenmece yok, işlerine geliyorsa kabul ediyor bunun varlığını. hatta kabul ediyorlar değil de varsayıyorlar diyelim. evet, böylesi daha gerçekçi.

ama ilginç olan nokta şu ki erkeklerin işine geldiği an da kadınların işine gelmiyor bu eşitlik fikri. her daim eşitliği savunan kadınlar bu sefer başlıyorlar dırdıra: ama sen erkeksin, erkek işi bu, yanımda erkek varken bavulu ben mi taşıcam vs vs. e nerde kaldı bacım eşitlik? hani eşittik? değil miyiz yoksa? şeklinde tartışılabilir. ancak sonuç verme ihtimali düşük olduğundan pek de gerek yok bence.

genel kriterin insanlık olduğu durumlar hariç böyle bir eşitlikten bahsedemeyiz. anatomik olarak bile kısmen de olsa eşit değiliz neticede.

Hiçbir zaman var olmayan ve var olmayacak olan eşitliktir. Çok eski çağlarda, birçok insan gerçek ''islamcılık'' hakkında birtakım araştırmalar yapmıştır. Bu araştırmalar ve deneyler sonucunda çeşitli bilgiler edinmiştir. Bayanların her konuda üstün olduğu ve her daim için el üstünde tutulduğu saptanmıştır. Lakin şimdiye dönüp göz geçirdiğimiz vakit, aslında bunun böyle olmadığına ve böyle bu şekilde ilerlemediğine göre kanıtlar görmekteyiz. Bunun ben, ''hakiki müslümanlık'' olmadığı çerçevesinde değişik fikirler üretmekteyim.

Ha konu müslümanlık değildir, ama başlıklar bununla bağlantılı olduğundan mütevellit böyle bir açıklama yapma gereği duymaktayım. Gerek cinsellik, gerekse diğer tüm olaylar neticesinde kadınların hep ve daima ezildiğini gözler önüne serebilen detaylı incelmeler neticesinde konuşmaktayım. Biraz hükümet ve yandaşlarından da dem vurmayı uygun bulmaktayım. Bunu şu hale sokan sürü ile insan bulunmaktadır. Hanımefendileri aşağılamak ve küçümsemek üzerinde dünya sıralamasında birinci numara gelebilme kapasitesine sahip bir halka sahip olduğumuzu buradan hatırlatmak istemekteyim. Bu sebepten ötürü, savunduğum bir olguyu da yazım da paylaşmaktan çekinmemekteyim. Kadın dediğin, okumalı ve kendi ayakları üstünde dimdik durabilmelidir. Eğitimli, kültürlü ve bilgili hemcinslerimin bu türdeki şiddet, haklarının korunmaması gibi söz konuu olan durum örgülerine karşı daha güçlü durduğunu düşünmekteyim.

Ve elbette ki, en önemlisi paradır. Köylük alanda ve kırsal kesimde yetişmiş cahil toplum bireyleri her türlü irrite edici davranış biçimine maruz kalabilmektedir. Bunu alay etmek veya hor görmek manasında söylememekteyim. Sadece ve sadece gözlem ve önerilerimi açıklayıcı bir üslup görüntüsü çerçevesinde aktarmaktan haz duymaktayım. Bir avukat adayı olarak ben, toplumun kalkınma ve gelişimini kadınların cahilliğinden kurtulmasını ve özgür toplum insanları olabilmesine bağlamaktayım. Duyarlı ve bilinçli olabilmenin ilk altın kuralı fikrimce bunlardan oluşmaktadır.

Evet, vallahi bu kadar.

(bkz: masal gibi anlattın kadın, çok güzeldi)

oldukça hatalı anlaşılan problem.

kas gücüyle ilgili bir meseleden ya da diğer farklılıklardan bahsedilmiyor ki. vatandaşlık ve birey haklarından bahsediliyor, okumada, çalışmada, aile içinde söz sahibi olmada ve daha bir çok konuda eşit olmaktan söz ediliyor. bunun kas gücüyle ne alakası var? anatomik eşitlik ile ne alakası var? hangi insan başka bir insan ile anatomik olarak eşit ki öte yandan?

neyse bahsedilen konu toplumsaldır, bu nedenle canlı doğadan da örnekler getirilemez. daha derin konuşmak isteyenle tartışabilirim ama uzun konu gerçekten.

(bkz: herkes eşittir ama bazıları daha eşittir)

olmayandır.

i.imgur.com/...

modern dünya kadına bazı haklar vermiştir işte o haklara güvenerek hem de farkında olmadan ''ben acınacak bir varlık değilimdir''tribindedir..
halbuki kadın ruhi bir varlıktır duygusaldır..duygularıyla hareket eden her varlık acınmaya mahkumdur..istisnalar vardır elbette..
Allah ayeti kerimede ''onlar size emanettir''diyor..Emanet acziyetin göstergesidir..
Acziyet ve acımak arapça aynı kökten gelir..Kadına acırım çünkü modern dünyanın dışkısı konumuna gelmiştir..bu biraz da kadınlardan dolayı olmuştur zira kendilerini hal ve hareketlerinden sözlerinden dolayı küçümseten kadınlarımız var..
Ama benim dünya görüşüm acımama rağmen kadına cinsi latif eder..Bundan daha güzel bir tanımlama var mı sizce ?Cinsi latif ne güzel değil mi ?
ben kadına acıdığımı söylüyorum evet fakat erkeğinin düşüncesinde gözünde kalbinde yer eden erkeğine ''ruhun miracım''dedirtebilen bir kadın varsa işte o muhteşemdir...bir kadının ruhunda mirac olmak isteyen erkek...
işte zıtlar arasındaki muhteşem ahenk..
çözebilene selam olsun..
''ruhunda mira istenilen kadın...''

türkiye'de erkeğin 100 $'lık yaptığı işi kadın 80 $'a yapmakta.

feminist yazarların dikkatini çektim bu girdiyle pusuya yatın beyler.

(bkz: erkeği sikeyim)

Hem fiziksel hem de ruhsal olarak erkek cinsi daha üstündür bir kere bunu belirtelim. İstisnalar olabilir ama kaide değişmez.

Bunu söyleyince kadın düşmanı olmuyoruz feminaziler lafları çarpıtmayın. Kadının sosyal hayata katılmasını, üretmesini, çalışmasını sizden daha çok istiyoruz biz. Yeter artık asırlardır erkeklerin sırtına kambur gibi yapıştığınız. İnsanlık medeniyetine biraz da siz katkı sağlayın.

kavram karmaşasına kurban giden durum. eşitlikten kasıt hak, hukuk ise evet eşittir ve bu eşitliğin sonuna kadar korunması hepimizin görevidir. konu fizyolojik ise eşitlik değil denklik durumu bulunur.

Olmayandır. Olamaz da.

Bazı konularda kadın bazı konularda erkek üstündür. Önemli olan bunda dengeyi bulmak ve anlayışlı olmaktır.

insan hakları noktasında eşittir, sosyal hayat noktasında tamamlayıcıdır, eşit değildir..

asla inanmadığım eşitlik,
kadınlar ne zaman sıkışsa eşitlikten bahseder lakin konu hak, hukuk olunca hep ayrım bekler,
örneğin şu anda türkiye'deki kadın cinayetlerinin bir çoğunun altında bence nafaka yatıyor,
düşünsene karınla ayrılıyorsun devlet sana diyor ki; "kazandığın paranın yarısına yakınını bu kadına vereceksin" o kadın da normal olarak hayatını devam ettiriyor, erkek arkadaşı vs. oluyor,
adam açısından bakarsak şöyle düşünüyor; "ben eşek gibi çalışıyorum zar zor para kazanıyorum bunun da yarısını o kadına veriyorum o da gidiyor başka erkeklerle yiyor"
bu nasıl bir tahrik edici unsur hiç düşündünüz mü?
eskiden bizim bankada çalışan bir abi bu yüzden cinnet geçirip çok kötü şeyler yaşadı (hatta işten bile ayrıldı) bizzat şahit oldum o süreçlere, eski karısı adamdan çok kazanıyor ama adam kadına nafaka ödüyor üstelik çocuk da mahkeme kararı ile annesine verilmiş olmasına rağmen annesinin rızası ile adamda kaldığı halde.
bu yazdığım mini minnacık bir örnek sadece daha yüzlercesi var böyle.
o yüzden bu ülkede inanılmaz bir kadın baskısı var,
daha bir kaç ay önce haberlerde çıktı, bir adam karısını (nikahlı karısı) bir adamla otele girerken görüp kadını öldürüyor. adamı bir düşünün,
o kadından 2 çocuğu var, belki ne zorluklarla çalışıp ailesine bakıyor,
lakin hanımefendi başka adamlarla otel odalarında zevk-i sefa sürüyor,
bu korkunç bir durum,
peki medya bunu nasıl servis etti?
"yine bir kadın cinayeti"
lan bu kadın cinayeti falan değil, bu o kadının kendi ailesini yok etmesi,
eğer o kadın ölmese bence cinayetten yargılanmalıydı,
ama algı öyle bir durumdaki kadın ne yaparsa yapsın dokunulmaz bir varlık,
yine bir haber aynen şöyle; kendisine şiddet gösterip aldatan kocasını öldüren bir kadın,
medya ne yaptı?
kadını kahraman ilan etti, mahkeme iyi halden tüm cezasını kaldırdı.

bu konular çok hassas konular elbette ve üstünde çok düşünmek gerek ,
tamam kadın doğası gereği pozitif ayrıma muhtaç bir canlı ama konu hak, hukuk, adalet olunca bu pozitif ayrım bazen felaketlere yol açıyor,
ya tam manasıyla kadın Hegemonyasını kabul edelim ya da gerçek bir eşitliği savunalım.

beni bu hayatta bir tek sen anlıyorsun, galiba evlenme teklifini kabul edeceğim.

türkiye sınırları içerisindeki mahkeme salonlarında asla sağlanamayan eşitliktir.

iki küçük örnek göstermek isterim.

birincisi; www.youtube.com/...

adamın eşi evinde bile durmuyor. adam evine gel diyince ayrılalım diyor. ayrılıyorlar ve adam 600 lira nafakaya mahkum oluyor. sırf kadının canı istiyor diye ha, kadın babasının evine gidiyor çocuklara da baba bakıyor yani. adam sonra çocuklara dna testi yaptırıyor ve üç çocuğun da başkasından olduğu ortaya çıkıyor. adam tazminat davası açıyor sonrasında ama hala nafaka ödemeye mahkum.

bu adam yerinde olsanız ne yapardınız? yıllarca aldatılmışsınız ve üzerine hala kendinizin olmayan çocuklar için para ödüyorsunuz. bu ne oğlum böyle adalet mi olur? bu adam cinnet geçirip bu kadını öldürse herkes erkeklere lanet yağdıracak ama bu durumun sorumlusu şimdi bu adam mı?

ha şu da var bizim adalet sistemimizde. bu adam şimdi bu kadını öldürse, bir de bu sosyal medyada gündem olmasa bu sefer cinayetin gerektirdiği cezayı da tam olarak almaz. çünkü cinayetin azmettiricisi aslında mahkeme. şuradan iyi hal, buradan tahrik. eyyam babam eyyam. adalet mi sikmişim adaleti.

ikincisi; www.youtube.com/...

20 yıl evlisin. karın seni gidip amcanın oğluyla aldatıyor. 4 çocuğun var, sonuncusu amcanın oğlundan çıkıyor bir de. kalan üçüne yaptırsan kim bilir ne çıkacak. insan gibi sakin kalıyorsun gidip boşanıyorsun, çocukların velayetini anneye veriyorlar. sana da nafakayı saplıyorlar. amcanın oğlunu mahkemeye getirip hakim alnından öpse bir de diye bekliyorsun. buyrun size eşitlik.

bir erkek bir kadını aldatsa daha mahkeme salonundan çıkamadan cebindeki paranın yarısını zorla kadına verirler ama kadın erkeği aldatınca da para senin cebinden çıkıyor işte. kadına hiçbir ceza yok. erkeğin elindeki tek şeyse tazminat davası açmak. sonra kadın cinayetlerine ömür boyu hapis cezası ve idam verilsin de cinayet işlenmesin diye bekliyor insanlar. yarramı işlenmez bu düzende affedersiniz.

sadece türkiye sınırları değil, dünyanın çoğu ülkesinde var olmaması için elden gelenin yapıldığı var olmayan eşitsizliktir.

herhangi bir esitlik durumunda "biz kadiniz" diye bagirip ayricalik bekleyen feminaziler varken hicbir zaman esitlik yoktur, pozitif ayrimcilik beklemek vardir.

askere gidiolar mı? yo. inşaatta çalışıolar mı? yo. tamam hepsini geçtim, market poşedini bile taşımıolar ya. eşit falan de ği lizzz!

yanınızda errkek varken ver şunu taşiyim diyo musunuz? yoo. insan nezaketen sorar hiç değilse ya. bizdeki de kol, biz de yoruluyoruz....
lol :d babanı bu eşitlikçi tavrından ötürü kutluyorum. kıymetini bil...

Eşitlik nicel terim kadın erkek ise nitel olarak kullanılan kavram.

Kadın erkek eşit olamaz. Kadın hakkı erkek hakkı eşit olabilir, izin saatleri eşit olabilir. Mesela oyunuz eşit olabilir ya da çayınıza attığınız küp şeker sayısı.

birkaç kız arkadaşım bu eşitliği yanlış anlayıp hadi şimdi ben seni s*keyim demişti.

hirhingi bir isitlik dirimindi "biz kidiniz" diyi bigirip iyricilik bikliyin fiminizilir virkin hicbir zimin isitlik yiktir, pizitif iyrimcilik biklimik virdir...

↑