kayıt

sait faik abasıyanık

  1. 1
    1906 doğumlu Türk öykü ve roman yazarı, şair. 47 yaşında * vefat etmiştir.
  2. 2
    Kıyısına tuz ileten rüzgarı
    balıkların yüzdüğünü duyarım
    Dinlerim yosunların konuştuğunu
    midyelerin ağladığını.
    Aşkın bir kanadı vardır kırmızıdır
    delinir
    kan akar.
    Bir kanadı var
    zehir yeşili.
  3. 3
    eserleri şu şekilde sıralanmıştır.


    Hikâye kitapları

    Semaver (1936, Remzi Kitabevi)
    Sarnıç (1939, Çığır Kitabevi)
    Şahmerdan (1940, Çığır Kitabevi)
    Lüzumsuz Adam (1948, Varlık Yayınları)
    Mahalle Kahvesi (1950, Varlık Yayınları)
    Havada Bulut (1951, Varlık Yayınları)
    Kumpanya (1951, Varlık Yayınları)
    Havuz Başı (1951, Varlık Yayınları)
    Son Kuşlar (1952, Varlık Yayınları)
    Alemdağ'da Var Bir Yılan (1954, Varlık Yayınları)
    Az Şekerli (1954, Varlık Yayınları)
    Tüneldeki Çocuk (1955, Varlık Yayınları)
    Şiir

    Şimdi Sevişme Vakti (1953, Yenilik Yayınları)
    Roman

    Medarı Maişet Motoru (1944, Ahmet İhsan Basımevi)
    (1952, ikinci baskı, Birtakım İnsanlar adı ile)
    Kayıp Aranıyor (1953, Varlık Yayınları)
    Çeviri

    Yaşamak Hırsı, Georges Simenon (1954)
    Röportajları

    Mahkeme Kapısı (1956, Varlık Yayınları)

    (bkz: vikipedi)
  4. 4
    iş bankası'nın reklamlarında çok güzel tasvir edilmiş büyük edebiyatçıdır.
  5. 5
    "hepimiz, sırtlarımızda ve elbisemizin altında, gözlerimizin içinde bir müstakbel ölü gezdirmiyor muyduk?"
  6. 6
    istanbul hikayecisi olarak bilinir. adalar, balıkçılar dendi mi o akla gelir. durum/kesit/çehov tarzı öykünün edebiyatımızdaki şahıdır, padişahıdır. modernizmi esas almıştır.

    başıboş hayatı yaşayan sanatçı uykusuzluk, bohem hayatı, fazla içki ve sirozdan ölmüştür.

    en basit bir konuyu bile öyküleştirebilir. insanlara, doğaya, her şeye sevgi ile yaklaşmış "sevgi ile başlar her şey." demiştir.

    öykülerinde çocukluk, gençlik, izlenimlerini, günlük yaşamı şiirli bir dille anlatır. o yaşananı yazan bir hikayecidir. balıkçılar, yoksullar, avareler, serseriler, uzaktan ya da yakından tanıdığı kişileryani sıradan insanları anlatır.

    ilk dönem öykülerinde adapazarı ile istanbul'daki çocukluk ve gençlik yıllarını anlatır. sonraki yapıtlarında şiirselleşme görülür.

    lüzumsuz adam, mahalle kahvesi, havada bulut gibi eserlerinde esnaf, işsizler gibi dertli insanlara, toplumun acı çeken kesimlerine yönelir.

    kumpanya ile karakter sayısı artmıştır. gezgin tiyatro topluluğu, cambazhane çalışanları, emekli miralay, galata, samatya, yedikule'deki deri işçileri, meyhaneler, sabahçı kahveleri, garsonlar...

    alemdağ'da var bir yılan ile gerçeküstücülüğe yönelir. hikayedeki konu ve olay akışını iyice ortadan kaldırmış, öykülemeyi ruhsal değişiklikler yoluyla yapmıştır. gerçeküstücülüğü, kişinin yalnızlığını ve bunun yarattığı acıları irdeler.

    son kuşlar'da bir tür düş kırıklığı hissedilir. eşcinsel olan sait faik arada kalmışlığını, toplumun baskısını anlatır. toplumsal düzenin çirkinlikler, sahtelikler, adaletsizlikler karşısında direnen insanı anlatır. sonraki kitaplarında bu karamsarlık giderek artar.

    sanat hayatına şiirle başlayan sait faik, öykü, roman, röportaj türünde de yazmıştır.

    öykü:
    (bkz: semaver)
    (bkz: sarnıç)
    (bkz: şahmerdan)
    (bkz: lüzumsuz adam)
    (bkz: mahalle kahvesi)
    (bkz: kumpanya)
    (bkz: az şekerli)
    (bkz: havuzbaşı)
    (bkz: son kuşlar)
    (bkz: alemdağ'da var bir yılan)
    (bkz: tüneldeki çocuk)
    (bkz: havada bulut)

    şiir:
    (bkz: şimdi sevişme vakti)

    roman:
    (bkz: medar-ı maişet motoru)
    (bkz: kayıp aranıyor)

    röportaj:
    (bkz: mahkeme kapısı)

    kendisini sevgiyle anıyoruz.
    * *
  7. 7
    - seviyordum be abi.
    - nasıl seviyordun, hidayet?
    - deli gibi be abi! gün onunla ağarıyordu.
  8. 8
    "küçük şeyleri unutamayanlar, en geri hatıraları da unutamayanlardır. hafızalarının bu bahtsız kuvveti karşısında hiçbir memleket, hiçbir vatan tutamadan her yeri, her şeyi severek öleceklerdir."
  9. 9
    ''Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.''
  10. 10
    Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka neydi ? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.

    Haritada bir nokta.
  11. 11
    son kuşlar adlı eserini küçükken severek okuduğum yazar. çehov gibi durum hikayelerinin türk yazarlar açısından önderlerindendir. anlatımı gayet akıcıdır.
  12. 12
    şu anda sevilen öykücülerimizin babasıdır.

    olmasa çok şey olmayacaktı.
  13. 13
    semaver okuduğum ilk romanlarından biri olması sebebiyle naçizane bende yeri farklı olan edebiyatçıdır.
  14. 14
    dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
    ben onsuz edemem.
    ...
    yapamam, onsuz edemem
    bana su, bana ekmek, bana zehir
    bana tad, bana uyku
    gibi gelen çirkin kızım
    sensiz edemem
  15. 15
    "sabahleyin uyanır uyanmaz aklımda idin. güldüm. kalktım. bunu anlatmaya sana geldim. ne dersin?"
  16. 16
    "ve denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar ne zevksiz mahluklardı."
  17. 17
    "önümüzdeki hayat? her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. yahut bana öyle geliyordu."
  18. 18
    kendi kitabını vaktiyle yaşar kemal için imzalarken, imzasının yanına şöyle bir de not düşmüştür: "türklerin en kürdüne, kürtlerin en türküne..."
  19. 19
    Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikâyesi.
  20. 20
    "yazmasaydım deli olacaktım."

    t: kimine göre burjuva kimine göre de halktan biri. ama iyi ki var.
  21. 21
    Durum öyküsünün temsilcisi. Derslerde anlatılışına göre sıkıcı bir anlatımı var sanıp yıllarca okumadan önyargı besledim kendisine ancak okuduğumda kendime çok kızdım böyle bir adamı senelerdir nasıl okumadım ben diye.
  22. 22
    Şu yazı kendisini çok güzel anlatıyor:

    www.insanokur.org/...
  23. 23
    şu fotoğrafını ne zaman görsem bana robinson crusoe'yu anımsatan yazar.
  24. 24
    63 yıl önce aramızdan bugün ayrılan türk öykü yazarı...

    edit edit edit: çok pardon... ulan ne takozum. 23 kasım doğum tarihiymiş. iyi ki doğdun üstat.
  25. 25
    durum(kesit) hikayesi türünde hikayeler yazmış olan yazar. (bkz: anton çehov)