kayıt

sait faik abasıyanık

  1. 26
    "Önümüzdeki hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. Yahut bana öyle geliyordu."

    "Yeniden doğulmaz. Doğsan bile ne olacak? Seni iki senede, iki sene de değil, iki günde aynı insan ederiz. Aynı kendini düşünen, aynı haris, aynı kıskanç, aynı kötü huylu, aynı sarhoş, aynı budala oluverirsin."

    "Şiir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz. İnsanı insana ancak şiir sevdirir. Şiir, insanı insana yaklaştıran şeydir."

    Gibi sayfalarca güzel cümlelerin sahibi. Hikayeleri içe en dokunanlardan. Bir yazardan daha fazlası.
  2. 27
    Ölümünden sonra Orhan Kemal: Onu az evvel toprağa verip döndük. Şimdi de Fikret Otyam, “Dünya Gazetesi” için benden onun hakkında bir şeyler yazmamı istiyor. Bu kadar çabuk, bu kadar sıcağı sıcağına ne yazılabilir? “Edebiyatımızın telafisi imkansız büyük kayıbı” mı diyelim? Ama o sevmezdi ki böyle şeyleri.

    Sanatı?

    Onun da sırası değil. Hem bu işi daha sonra, çok daha liyakatle yapacaklar elbette.

    Peki?

    Geriye kalıyor dostluğu. Buysa onu tanıyıp, şakalaşmamış olanlarca bile meçhulattan değil. Çünkü Sait, gizli kapaklı tarafı kalmamış, herkesçe bilinen bir insandı. İnsandı da değil, insandır. O ölmedi ki… İnanmazsanız, kitaplarından herhangi birini rastgele açın. Eminim onun çarpan kalbinin sesini duyacaksınız.
  3. 28
    ''namuslu adamdı sait faik, ömrü boyunca namuslu kaldı. yalnız namuslu olmakla yetinmedi, insanları değerlendirmede en başta namus ölçüsünü kullandı. (...) yazış tarzında da gene ömrünün sonuna kadar namuslu kaldı. hiçbir zaman şaşırtma yoluyla, büyük laflar ederek, büyük davaların savunucusu görünerek ilgi ve alkış toplamaya kalkışmadı... süsleyip, püslemek küçüklüğüne düşmeden düpedüz söyledi...''

    yaşar nabi
  4. 29
    ...bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük...
    scontent-mxp1-1.xx.fbcdn.net/...
  5. 30
    'sait faikten abasıyanık kitabı' lafına maruz kalmış roman yazarı
    edebiyata olan saygı ve sevginin bu noktaya gelmesi beni derinden yaralıyor
  6. 31
    "Önümüzdeki hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. Yahut bana öyle geliyordu."
  7. 32
    ölümünden sonra orhan kemal: "onu az evvel toprağa verip döndük. şimdi de fikret otyam, “dünya gazetesi” için benden onun hakkında bir şeyler yazmamı istiyor. bu kadar çabuk, bu kadar sıcağı sıcağına ne yazılabilir? “edebiyatımızın telafisi imkansız büyük kayıbı” mı diyelim? ama o sevmezdi ki böyle şeyleri.

    sanatı?

    onun da sırası değil. hem bu işi daha sonra, çok daha liyakatle yapacaklar elbette.

    peki?

    geriye kalıyor dostluğu. buysa onu tanıyıp, şakalaşmamış olanlarca bile meçhulattan değil. çünkü sait, gizli kapaklı tarafı kalmamış, herkesçe bilinen bir insandı. insandı da değil, insandır. o ölmedi ki… inanmazsanız, kitaplarından herhangi birini rastgele açın. eminim onun çarpan kalbinin sesini duyacaksınız."
  8. 33
    "Tek ihtiyacım olan şey; bir deniz kıyısında sabaha kadar oturup, olan biteni gözden geçirdikten sonra kafasında her şeyi aşmış bir insan olarak kalkıp gitmek. "

    bu sözü hangi kitabında geçiyor bilmesem de okuduğum anda bir hayal hatta bir rüya gibi canlandı gözümde.
  9. 34
    hakkında bir kısa hikaye vardır ama doğruluğuna emin değilim.

    Yakaladığı balık pek küçük olunca onu öper ve tekrar denize atar. Yanındaki balıkçı biraz şaşırarak;
    "Ne yaptın, hiç balık öpülür mü?" diye sorar.
    cevap şu olur;
    "Olsun, bu denizde benim öptüğüm bir balık dolaşıyor artık.''
    • gereksiz duygusallık etmiş :(
    • :D olabilir aga
  10. 35
    www.youtube.com/...
    hala okumayan da ne bileyim :)