kayıt

cinayet

  1. 1
    bir insanın başka bir insanı öldürmesi.
  2. 2
    Her zaman insanların neden cinayet romanlarını ve filmlerini ilgiyle takip ettiklerini merak etmişimdir. Bu, bende bir illet haline geldiği için konunun üstüne giderek insanların neden cinayete bu kadar saplantılı olduklarının profilini çıkardım. Ve bazı anahtar kelimeler aracılığıyla kilitli kapıların nasıl açıldığını bildiğim için, insan yapısı ve cinayet arasındaki güçlü dürtüden yola çıkmanın daha doğru olduğuna kanaat getirdim. İnsanın içindeki dürtünün ne olduğu konusunda en ufacık bir fikri olmayanlara dair ipucu vereyim. Mesela çevrenizde önemli bir olay olduğunda aniden durup orada neler olduğuna dönüp bakarsanız. İşte içinizi bir fare gibi kemiren bu dürtü sayesinde kafanızda soru işaretleri belirir ve bir de bakmışsınız ki o boşlukları tamamlamaya başlamışsınız bile… Bu dürtünün ne olduğunu tahmin etmeyenler için kısa bir açıklama yapmak gerek. Çünkü insanoğlu yüzyıllardır birçok şeyi merak ederek yaşamını sürdürmüştür. Ama bu merak olgusu sürekli evrim geçirmiştir. Bunun en önemli yanı ise insanların kötü olan olayları ambalajlayıp su yüzeyine çıkartarak paketlemeleridir. Zaten mantıklı olarak düşündüğümüzde “cinayet” gerçeği kaçınılmazdır.

    ÖTEKİLEŞME YAŞAMAK

    Son zamanlarda gazetelerin manşetlerinde yer alan ve medyayı kasıp kavuran Münevver Karabulut Cinayeti gündemi çok fazla meşgul ettiği için Türkiye'nin ve dünyanın sorunları arka planda kalmıştır. Hele ki kriz patlak vermişken… Buradan çıkarılacak sonuç esasında basittir: “İnsanlar görmek istediklerini görürler.” Bu istek doğrultusunda cinayeti baş koltuğa oturtan gazeteler, insanların arz ve taleplerini yerine getirmişlerdir. Hazır laf arz ve talepten açılmışken; önemli bir noktaya vurgu yapayım. İnsanları asıl besleyen ve ihtiyaçlarını karşılayan bir araç olan sinema görsel anlamda gazetede yazılanları etkili hale getirdiğinden ötürü, insanların tercih ettiği sanal dünyada kaybolmasını sağlamıştır. Zaten sanal dünyanın cazibesine kapıldığımızda dış dünyadan uzaklaşarak daha önce hiç olmadığımız kadar “ötekileşme” yaşayıp özümüzden uzaklaşırız. Tabiri caizse bir bukalemun gibi başkalaşım geçiririz. Tabi şu gerçeği de unutmamak gerek: Çözülemeyen yahut çözülmesi zor olan vakalar eşik seviyesini bir hayli zorlar. Buzdağının görünmeyen tarafını görmeye çalıştığımızda ise perdede izlediklerimiz dehşet verici bir deneyim şeklinde bize geri döner.

    CİNAYETİ HAREKETE GEÇİREN GÜDÜ

    Nereden bakarsanız bakın cinayet ve izleyici arasında doğrudan bir etkileşim vardır. Bu etkileşim geri dönüşümü besler. Mesela çoğu Hollywood filminde (örneklerini ilerleyen satırlarda vereceğim) kıvranan bir kişinin vücuduna keskin bir cismi batırmak cinsel hazza eşdeğerdir. Birçok şehvet canisi kurbanlarını ölümüne bıçaklarken cinsel orgazma ulaşır; diğer taraftan da adli tıp soruşturmaları cinayetin nerede ve nasıl işlendiğine dair ipucu arar. Seri cinayet şehvet cinayeti ile aynı anlama geldiğinden bu konudaki araştırmacılara göre; katili harekete geçiren başlıca güdü kadınlara yönelik öfke ve onlara acı vermektir. Korkunç cinayetlerin gerçekleştirilmesi için bir kişinin üst düzeyde şeytani bir kurnazlığa sahip olması gerekir. Çünkü ürpertici ikilemdeki cinayetin çözümü ayrıntılı zekâ oyunlarına kadar uzanır. FBI Davranış Bilimleri Ünitesinden (BSU) özel ajanlar, ilk kurbanının çürümüş kalıntıları ile karşılaştığında hemen panikle karışık bir karmaşa haline giren bir seri katilden bahsederler. (1970’lerin sonlarından itibaren, BSU kişilik geliştirme projesini başlatmıştır.) Bu araştırmadan elde edilen suçluların iç yüzlerine ilişkin bilgilerle BSU, şiddet suçlarıyla savaşta yeni ve büyük bir silah olduğunu kanıtlamış bulunan “suçlu kişilik profil çıkartma” yöntemi geliştirmeyi başarmaları suç tarihine ışık tutan önemli bir gelişmedir. Ve buradan yola çıktığımızda yukarıdaki paragraflarda bahsi geçen adli tıp başarıları çok büyük bir seyirci kazanan Kuzuların Sessizliği filmiyle ölümsüzleştirilmiştir. Zaten Kuzuların Sessizliği birçok filme öncülük eden ender filmlerdendir.

    ÇİFTE GÜÇ

    Aslında cinayet işlemek ya da adam öldürmecilik oynamak çoğunlukla tek başına yapılan bir iştir, fakat tüm bunların dışında gelişen ve filmlere konu olan cinayeti izlenir kılmak için genellikle olaylara ilgi duyan psikopatlar bir araya gelip öldürücü bir çift oluştururlar. Bazen üç veya daha fazla katil eğlence ve kâr amaçlı cinayet işlemek için bir araya geldiklerinde durum daha da karmaşıklaşır. Böylece insanın ezeli güdüsü aç gözlülükle hareket ederken suç tarihindeki en garip cinayetler işlenir. İşte tam o an bazılarımız için önemli bir yazarın cümlesi ön plana çıkar: “Onu anne kompleksi olan bir psikopat katil olarak seyretmek, başka birisinin kusmasını seyretmek gibi bir şey…” Bu laf her ne kadar doğru olsa da görülen köy kılavuz istemez. Çünkü beyazperdedeki görüntüler seyircinin kanına çoktan zerk edilmiştir bile… Netice olarak, cinayet işlemeye meyilli olan kişiler kafalarında oluşturdukları ütopik dünyaya uymayan kurbanları öldürerek anarşist ruhlarını ortaya çıkarmakta gecikmezler. Ne de olsa öldürmek onlar için sıradan bir olaydır.
  3. 3
    enfes bir özlem tekin parçası www.youtube.com/...
  4. 4
    (bkz: aga cinayet var)
  5. 5
    Üçüncü sayfa haberlerinin hepsi.
  6. 6
    bana sagopa kajmer'in kendime sarılır donarım şarkısını hatırlatandır nedense.
  7. 7
    cinnet geçirme hali.
  8. 8
    ülkemizde günbegün artmakta olan suç. maalesef özellikle son 1-2 ayda gözle görülür bir artış söz konusu.

    leblebi gibi insan öldürülüyor...herkesin elinde tabanca, pompalı tüfek. bıçakları saymıyorum bile.

    ottan boktan sebepler bir çoğunda...yazık cidden yazık.
  9. 9
    #1192763 tam bir yıl sonra yine aynı yerdeyim.

    maalesef. bu pazartesi bir tanıdığımın abisini beş yerinden bıçakladılar. aşırı kan kaybından, ertesi gün(yani dün, salı günü) adam vefat etti.
    adamı yalnızca bir defa gördüm. o da, bu kardeşinin düğününde. ilk ve son görüşümmüş. o gün ölümüne 15 gün varmış. kim, nereden bilebilir ki?

    ölümün zaman olarak belirsizliği insanı frenlemeli mi yoksa daha bir buyruksuz mu yapmalı, bilemiyorum.
    endişe getirdiği kesin. belki de aniliği...yani, her şeyin yarım kalması. hangi yazardı, "ölüm, geride kalanlar içindir" demişti, şimdi çıkaramadım.. güzel bir söz. özdemir asaf da, "benim için ölüm, öleni son tanıyanın da ölmesiyle gerçek ölüm olur." demiş. bu da çok güzel.

    bilemiyorum. git gide kanıksadığımı düşünüyorum. neticede, her nefis ölümü tadacak.*
  10. 10
    her insanın masum bir bebek olarak doğduğu çocukarın saf, masum olmaları aklıma geldikçe bu küçük çocuklar büyüdükçe nasıl canileşip cinayet işleyebileceklerini aklım almıyor. seni bunu yapmaya iten ne bir sebebi yokken öldürenler nasıl bu hale geldiler aklım almıyor bazen
  11. 11
    cinayet işleyen insanları yok edin lütfen.