1
uzun zamandır bir şarkıyı ilk dinleyişte sevip loopta dinlememiştim. belki bu entry'nin şarkısı değil, yine de deniz tekin hatrına öyleymiş gibi yapacağım. ^^
bitmişti aslında her şey. psikologculuk oynamadım karşında, biliyorum bunu yapmayı sevmiyorum. sadece o personaya büründüm sanırım. belki o sözleri başka biri sarfetse çok üzülürdüm. öyle olmadı, persona etkisi. sonra etrafımı çevreleyen iki köpeği hatırlıyorum, sevilmek için çırpınan, bir de sarılmak içindi diye tahmin ettiğim ufak bir hamle. boşa... yürüyüşümü hatırlıyorum, ne çalıyordu emin değilim, gözlerimi kapattığımı hatırlıyorum yürürken, genelde kennedy'den aşağı inerken yaparım bunu. gözlerim kapalı yürürüm. o an duygularımı daha iyi anlarım. perilerim gitmişti. biliyordum. bir senedir gitsinler diye uğraştığım perilerim, kazanmaya belki de en yakın olduğum zamanda gitmişti. ama geleceklerdi biliyorum, hep böyle yapıyorlardı. heves ettiriyorlar sonra da uçurumun kenarından itiyorlardı. o kadar alışmıştım ki, enkazların altında rahattım. kıpırdamaya, çabalamaya halim yoktu. yine öyle olacaktı... zaman verdim kendime bu sefer, hemen sevinmedim. nasılsa gelecekler dedim.
gelmediler. ben de beklemedim zaten. yalan.
sonra şişeyi hatırlıyorum, açmaya çalıştığım. bildirimle koptuğum ufak bir gerçeklik. belki yıllarca beklemiştim, hayır beklememiştim. şaşırdım. ama çabalamadım. devam ettim.
gelmediler. ben de bu sefer gerçekten beklemedim. aksine, başka bir gerçekliğe bile girdim. oysa, o elleriyle bedenimi sarmaladı ben o gerçekliğe girmeyim diye. hiç yapmazdı. oysa şimdi bile, bu satırları yazarken beni belimden çeken bir güç hissediyorum. hayır diyor. elleri vücudumda geziyor, sokmuyor beni o gerçekliğe. aklım bulanıyor. bulanıyor bulanmasına da, çabalamıyor.
izin veriyorum bir kez, ne olacak görmek için. içten içe istiyorum çünkü, sadece yoruldum. izin veriyorum ama temkinliyim. o zincire ait değilim ben, bir parçası olmayacağım. o yüzden sanırım şimdilerde reddedişim. beni alıyor, ankara'da en sevdiğim yerlerden birindeyiz şimdi. gitmeyeli yıllar olmuş, yüzümde buruk gülümsemeyle her gün gördüğüm o ağaçlara bakıyorum. farklı gerçekliğim, onun için de farklıymış. bilmiyordum, dinlememiştim. sonra bıraktı beni, bırakırken onu özlediğim zamanın bu olduğunu fark ettim. solumda olması hissini çok özlemişim. öpsem, sarılsam, her şey için çok mu geç? geç tabii. onun için değil, benim için.
şimdi, yine aynı yerdeyim. farklı gerçekliğime gitmek için çabalıyorum, her ne kadar solumda olacağını bilsem bile. bilmiyorum. ne olacak, nasıl ilerleyecek bilmiyorum. çabalamıyorum. nasılsa anladım bu sefer, her şeyi hisseden biri için, bu hisleri hissedecek başka zamanlar, başka insanlar ve başka şehirler olacak.
"öylesine boşa koyduğum garip tuğlalar
bu enkazın altı pek rahat
bilmem hiç yağmur yağacak mı, kayboldum çöllere
bir vahayı deniz sandım, kapıldım hayallere"
2
(bkz: Töbe töbe tanrım bi kaşara taptım)
Şeklinde devam etmesi gerekir.
↑