minimalist kedi ile minimalizm
- 1minimalizm akımına dair genel bilgilerin tarafımca toparlanacağı başlık.
minimalizmi satmaktan ziyade, psikolojik ve çevreye etkisinden bahsedip biraz kafa ütülemek isterim. temel amaç, insanların tüketim alışkanlıklarını değiştirmesinde minimal bir katkıda bulunmak ya da günlük hayatta atlanılan konuları, tekrar göz önüne getirmek. zira hatırlatmakta fayda var, küresel ısınma artık hayatımızın en büyük parçası, şimdilik öyle görünmese bile. ^^ - 2minimalist kedi ile kemalizm şeklinde okudum, ödüm koptu ay.
- sıra ona da gelecek, bekle arap.
- ağzından yel alsın.
- 3(bkz: reserved)
Erendibi ile erenler diyarına programım ile reyting zirvelerini zorlaması muhtemel. - 5Bir an için radyo programı yapacağını düşündüm. Gerçi neden olmasın. Belki o da olur.*
- 6(bkz: minimalist kedi ile rastafaryanizm )
saçları rasta yapıp weed eşliğinde ankara ezgileri içeren reggae sentezi içerecek program. - 7ne oluyo kardesim ne bu tantana. paramiz yok degil minimalistiz.
- 8Kendisinden ilham alıp
çekpas ile temizlik tüyoları adlı bir başlık açayım. Sıkı takipteyim miniş.
(bkz: sen fakir değilsin bitanem minimalistsin) - 9ayrıca aktarılan bilgiler okunurken size eşlik etmesi için 3-5k dinlenmiş şarkıların da paylaşılacağı başlık.
neyse kedicim o kadar eğitimini alıyor bu konuların... takipleyelim. - 103-5k dinlenmiş entiri şarkısı spoti yutup
girizgahı kısa tutacak olursak, minimalizm tüketimin en aza indirgendiği ve sadeliğin yaşam biçimi olarak kabul edildiği, 1960'lara dayanan bir akımdır. teknik bilgiye boğmaksızın, neden hayatımızın bir parçası olması gerektiğini anlatacağım. belki bunun için biraz geciktim ama konunun dışına çıkıp başka şeyler de anlatabileceğimi düşünerek, olması gereken zamanda olduğuna inanıyorum. hazır aig de yokken...
tüketim toplumunun bir parçasıyız. her şey, ama gerçekten her şey senin benim tüketimim üzerine kurulu. sosyal medyalar, influencerlar, iş hayatı, özel hayat, arkadaşlar... her şey sen daha fazlasını al diye. ve biz yıllarca kendimizi kandırmışız, bir gün lazım olur diye bir şeyler alarak, bir gün giyerim diyip bir şeyleri saklayarak. ulan 5 senedir kullanmamışsın daha ne zaman gelecek o bir gün? ayrıca bunun hem cebine hem psikolojine hem de çevreye çok büyük zararları var. sonraki hedefleri ve nedenlerini de üşenmezsem söz anlatacağım ama, hazır üşenmiyorken ilk hedeften bahsetmek isterim: azaltma.
bu çok ilgimi çekmeyen, anlatması zevksiz olan part. kendinizi hazır hissettiğiniz bir an, ki bence böyle modlar genelde içine girilmeye çalışılmakla girilmez, bir gün uyanılır ve içinde bulunulur. değişiklik yapmak için neyi değiştirsem ya diye düşündüğünüz an, dolap biçilmiş kaftan. aslında evin tamamı çok daha iyi bir başlangıç olsa da, genelde anasıyla babasıyla yaşayan bir avuç azınlık olduğumuzdan, özgürlüğümüzün en kadim yeri, odamız hatta dolabımız basit ama güçlü bir adım.
tek tek düşünün efenim, ben bunu en son ne zaman giydim diye. 2 seneden uzun süre giymediğiniz, bir sürü şey var o dolapta. başkasının belki çok severek kullanacağı, gerçekten ihtiyacı olan ama bizim burun kıvırdığımız şeyler... bunları ayırıp ihtiyaç sahiplerine vermekle başlayabiliriz. gerçekten, bir insanın 10 çift ayakkabısı olmasına, 20 tane kazağı olmasına hiç gerek yok. her ne kadar gün içinde saatlerimizi harcadığımız medya aksini iddia etse de... tüketen hayvanlara döndük ulan! ayrıca bunu başlık altında fakirlik olarak yorumlayanlar olmuş, bu iş paradan daha önemli bir boyutta. onları da anlatacağım zamanla, belki bir nebze utanırlar, sanmamsam da..
neyse durun, geri dönüyorum konuya. sık tüketmediğiniz şeylerden 15-20 tane olmasına gerek yok, hoş bana kalırsa sık tükettiklerinizden de o kadar olmasına gerek yok... artık tarzınız olmayan, başkasının aldığı ama sizin hiç giymediğiniz, elinizin hiç gitmediği şeyleri vermekle başlayın. gerçekten onunla mutlu olacak, bir sürü insan yavrusu var. insanları mutlu edin. ^^ madde bir araç, bunu amaç uğruna getirmenin hiçbir faydası yok. :)
ayrıca artık giyilemez olan şeyleri, mesela artık sökülmüş ayakkabılarınızı çöpe atmaktansa geri dönüşüme kazandırın.
ayrıca, dolap işin örnek kısmı, evin her partı için geçerli bu. annem mesela, evde bir sürü yastık tutuyor. misafir yastığıymış... yıllardır şu evde yaşıyorum o yastıkların kullanıldığını hiç görmedim. aynı şekilde nevresim takımı, efendime söyleyeyim yorganlar falan... hiç kullanılmayıp yer kapladığı gibi, bir de senede iki kere havalandırılması gereken, üstüne ciddi ciddi bir gün uğraştığımız şeyler. hayat kısa, çok çabuk akıp gidiyor. canım anam da alışmaya başladı bu arada bu fikre: hem başkasının ihtiyacı olabileceğini düşünüp vermek hem de zamanı daha kıymetli şeylere ayırmak.. hoş zamanını daha değerli neye ayırıyor minimalist derseniz, duvar siliyor. napalım canım anam da böyle şeylerle mutlu oluyor. *
öhm, yani şöyle bir toparlayacak olursak. ilk hedef, ihtiyaç olmayan şeyleri bulup yok etmek, ihtiyaç sahiplerine vermek ya da geri dönüşüme bırakmak. bunlar benim anlatmasını çok sevmediğim hedefler.. satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar çok daha zevkli. eğer buna 5 şuku gelirse, onu da anlatacağım. hayırlı geceler.
rabbişkomun kudreti hep üstünüzde olsun. ^^ - ay ben bunu bir daha okumaya çok üşendim, cümle düşüklüklerim için şimdiden özür dilerim. ^^
- 1159 ojem, 12 far paletim ve 9 maskaram ile desteklediğim kampanya.
- hacı manyak olursun manyak... eğer istersen bunu özelden konuşabiliriz ama. :)