kayıt

ilkokul öğretmeninin unutulmayan özellikleri

  1. 1
    5 senelik ilkokul hayatım boyunca 4 sene kızlarına bakmak için bizi öğlenci yapmasıdır. kendi sayesinde hala geceleri geç yatıp sabahları geç kalkmaya çalışıyorum.
  2. 2
    ogrencileri dovmesi. benim annem aynI okulda oldugundan dovmezdi lakin benim bile kulagImI cok cekmistir. oyle de bir dayakcIydI.
  3. 3
    bayıltana kadar dövüyordu bazen namussuzun çocukları. kürttük diye dövüyolardı o kadar eminim. birini yakalarsam belasını sikeceğim.
  4. 4
    Amcam olması, güya torpil geçmek gibi olmasın diye anamdan emdiğim sütü burnumdan getirmesi... Sağ olsun kendisi de unutmama hiç fırsat vermiyor o lanet zamanları.
  5. 5
    Agresif bir erkektir. Herkesi döverdi, beni dövmemesine ve sevmesine rağmen, kendisine gram sevgi beslemiyorum. Aklımda hep minicik çocuklara şiddet uygulayan, depresif, manyak olarak kalacak. Öğretmen olmadan önce tek bir söz verdim kendime, 10 15 yıl sonra beni güzel hatırlasınlar istiyorum çocuklarım. Tebessüm etsinler beni görünce,ben gibi öğretmenlerini görünce köşe bucak kaçmasınlar istiyorum.
  6. 6
    Örgülü kullandığı kırmızı saçları ve pipi langstrumpf gibi çilli olması.
  7. 7
    Ölmeyi unutup 2. Sınıfta bizi bırakıp giden ilk öğretmenim.
    Yaşlıydı ama anne şefkati beslerdi çok severdik. Bırakıp gidince baya üzülmüştüm. Şimdi “mal aq madem emekli olacaktın neden 2 sene önce olmadın.” diyorum arkasından. Yaş bekliyordur diyecek olan 12 yaşındaki baranlar için kadının yıllarını 3’e bölseniz yine emekli olur o kadar yaşlıydı. Bunun özellikleri bu kadar.
    Bir diğeri bildiğin deliydi. Kırmızı reçete ile ilaçları alabildiğinizden hani. Ben bazen kendimi tutamayıp soru sorardım gözlerini açıp bana kötü kötü ve uzunca bir süre bakardı. Utangaç ve korkak biri olduğumdan hemen sinerdim sıranın altına. Onun bana öyle baktığı anlarda Kaybolmak isterdim dünya üzerinden. ailem muhafazakardı, eh haliyle o yaşta ben de öyle olduğum için alay da etmişliği vardır benimle. Bu konuda kızamıyorum ama kendisine ashshshsh. Sonrasında doğru yolu bulabildik kusura bakmasın 8 yaşımda o kadar da akıllı değildim. Daha sonra sınıfta çoğu kişi şikayet edince bunu da şutladılar.
    Bir sonraki okullar arası deneme sınavlarında başarısı düşük olan arkadaşlarıma cevapları söyleyen kadın. Genelde sınıf birincisi okul ikincisi olurdum böyle sınavlarda. O sınavda sınıfta 15. falan olmuştum. Annem “bu ne amk!” Dediğinde “öğretmen diğerlerine cevabı söyledi bana söylemedi.” Dedim. Annem buna inanmadı tabi ama o yaşıma kadar hiç yalan söylemediğim için(zaten yaş 10 ne yalanı söyleyeceksem) kadın buga girdi bir şey diyemedi. Sonrasında sınıf arkadaşlarımdan biri daha, annesine demiş cevapları veriyor bu bize diye de annem o kadından duyunca inanmış. Bu da böyle bir ruh hastasıydı 2 ay durdu durmadı gitti.
    Bir sonraki ilk erkek ilkokul öğretmenimdi. NBA’de yaşı Kemale eren oyuncularla haftalık falan sözleşme imzalarlar ya, bununla da öyle yapmışlardı. Sezonu bitirip gitsin diye mezardan adamın tekini alıp getirmişler. Neyse kısa zamanda çok iş yapmaya çalıştığı için çabalarını takdir ederim ama 10 tane öğretmen değiştirmiş kenar mahalle okulu öğrencilerinin akademik başarı konusunda düşük olduğunu anlayamaması bende biraz hayal kırıklığı yaşattı. Bunun özelliği baya yaşlı olması ve bir gün sıramın önüne gelip benimle konuşurken açık olan defterime yanlışlıkla tükürüğünün sıçraması. öyle böyle bir tükürük değil ama defterin ortasını kaplamıştı atmak zorunda kalmıştım aq.
    Ve ilkokul 5’te son öğretmenim. Allah razı olsun kendisinden. Emirdağlıydı. Eskişehir’de birisi Emirdağlı ise bu kesinlikle belirtilir o yüzden belirtmem gerekiyor. Nedenini bilmiyorum. İdealistti. Çöp sınıfı yapabileceği kadar düzeltti. Herkes severdi kendisini. Ben de severdim tabi ama derste ben biliyorum cevapları diye bana söz vermezdi. Allah belamı versin ki ben de mal mal “örtmenim örtmenim ööööörrrrtmeniim!!” Diye kafa siken gerizekalılardandım. Çocuktuk işte ne yaparsın.
    Tüm ilkokul öğretmenlerim İçinde(ki 2-3 tane daha var yazmadığım) açık ara en iyisiydi. Kızı vardı o biraz maldı ama. Onu diyeyim.
  8. 8
    bizim zamanimizda sira dayagi vardi. hoca beni severdi caliskan zeki bir tiptim. otoritesini sarsmamak icin banada vururdu her bu dayak olayinda acaba her zaman ki gibi bana yine dokundurmak suretiyle mi vuracak heyecani...
  9. 9
    Pozitif ayrımcılık yapması.
    Kendi oğlu da bizim sınıftaydı. Her hafta başı sınıf başkanı mendil kontrolü yapıyordu. Bir gün mendil kontrolünde mendili olmayan öğrencileri tahtaya kaldırmasını söyledi sınıf başkanına. Sıradan cetvelle ellerimize vurmaya başladı. Oğlunun da mendili yoktu. Sıra oğluna geldiğinde yalandan gülüp, ay unutmuşum oğlum deyip, vurmadan yerine oturttu. Kaltak.
  10. 10
    yani üç okul değiştirmiştim, ama ilki fenaydı. işlemi yapamayam çocukların kafasını tahtaya vururdu(tabii bu en fazlası, diğerlerinden bahsetmedim). bir kere de hatırladığım kadarıyla sınıf geneli ödev yapmamıştı, ama ben yapmıştım. (yani aklımda hep böyle kalmış) sınıfa sıra ile tokat atmıştı, bana ilkinde iyi denk getiremeyip (belki kafamı çekmişimdir) iki kere vurmuştu.
  11. 11
    Kıvırcık sarı saçları, kemikli yüzü, yeşil gözleri ve çok güzel olan elleri. Uzun boylu, ince, çok güzel bir kadındı.
    Sınıf yaramazlık dozunu arttığında konuşmayı bırakırdı. Gülmezdi, yüz vermezdi içimiz acırdı. Hayatımda tribi en çok dokunan tek insan olmuştu sanırım. Hâlâ çok güzel bir kadın. Yaşlanmayı unutmuş resmen. Taş gibi. Tü tü tü.
  12. 12
    ilki sadist oçtu. sevmediğini döverdi, öğrenci ayırırdı. sevmem.

    ikincisi derslerde çok zorlardı. bir üst sınıfın testlerini yapardı deneme olarak. objektif şekilde de döverdi. her hafta, olmadı iki haftada bir kesin bir sıra dayağı yerdik. testlerde de yanlış sayımız kadar ele cetvel yerdik. ama sever ve iyi anarım. adaletliydi.

    üçüncüsü, ikincisinin tedrisatından geçtikten sonra çok rahat gelmişti bana. hem dövmezdi, çok nazik ve sevecen davranırdı hem de derslerde hiç zorlanmamıştım. severim.