1
gözlemlediğim kadarıyla iki çeşit gruba ayrılmış varlıkların yürüttüğü var oluş mücadelesi.
bunlardan birincisi, "trollük" şemsiyesine sığınır ancak bunu beceremezler. elbette akademik tanımı yok bunun ama yaşadığımız bu sanal alemde aşağı yukarı şöyle diyebiliriz trollük için: genellikle mizahtan yola çıkarak farklı düşündürtme temelli bir yaklaşımla, bir ideoloji veyahut dini görüş, herhangi bir şeye duyulan hayranlık üzerinden kışkırtma, tahrike uğratma, dikkat çekme çabasıdır.
bunun için gerçekten bir birikim, hayal gücü, geniş bakış açısı gerekir. artık okumanın, yazmanın önüne geçtiği bir devirde yaşadığımızdan varlılarını ancak 280 karakterle ve hilkat garibesi kısaltmalarla sürdürenler bunu bize sunamayacaktır.
ikincisi ise saf kötü olanlardır. onların amacı yalnızca dikkat çekmek ve zarar vermektir. bunun altında yatan saik nedir onu somut olaya göre şahsi olarak değerlendirmek gerekir. çünkü bu çok farklılık arz edebilir... aşağılık kompleksinin verdiği hasetlikten tutun da yaşam motivasyonuna kadar uzaaar gider...
iki grubun kesişim noktası, dikkat çekme çabasıdır. bilhassa ismen cevap verirseniz, istediklerine ulaşırlar. "yok sayılmak" ise kabuslarıdır.
"yok saymak" bunların suç teşkil eden fiillerinden ötürü şikayet, ihbar, başvuru gibi haklarınızı kullanmaktan alıkoymamalı.
bunları söylerken hakkımda sansürcü, kısıtlayan biri olarak düşünülmesini istemem. tartışmaya sonuna kadar varım ancak nefrete karşı tahammül gösterilmesine ise sonuna kadar karşıyım...
2
21. yüzyılın başlarında amerika başta olmak üzere, özellikle tüketim çılgınlığının tavan yaptığı ülkelerde ve maalesef bizim ülkemizde de sıkça görülen bir hastalık. günümüzde de 13-25 yaş arası gençlerde gani gani görülen, psikoloji bozan, intihar eşiğine getirten, intihar ettiren bir hastalık. hastalık diyorum çünkü aklı başında bir bireyin siber zorbalık yapacağını düşünmüyorum. hep bu cheerleader gibi özendirilen beyinsiz budalaların başının altından çıkıyor.
↑