kayıt

derdini anlatan birine seninki de dert mi demek

  1. 1
    derdini anlatan insanı anlattığına pişman etmenin en etkili yoludur. ahmaklığın da daniskasıdır.
  2. 2
    empati yoksunu insanın yaptığıdır.
  3. 3
    aslında gerçekten yapılması gerekendir ancak bunu demek olmaz. zira o ona göre derttir. bu nedenle aynı tarzdan bir şey bulunur ve bak geçiyormuş denir.
  4. 4
    Kibirli bir insanın yapacağı iştir.yapacağı şeyin karşıdaki insanın ne kadar kötü hissettirdiği konusunda hiç bir fikri yoktur.
  5. 5
    sürekli başıma gelen şey. millet derdimi beğenmiyor lan
  6. 6
    edeplidir. ya şöyle deseydi ne edecektin?

    (bkz: derdini sikeyim)
  7. 7
    (bkz: dert yarak gibidir. Herkes en büyüğü kendindeki sanır)
  8. 8
    Cevaben "Kusura bakma bu kadar beter olabildim" denmesi gerekir.

    Seni seçmişim derdimi anlatmak için. Otur dinle işte. İllaha tavsiye ver de demiyorum. Sadece dinlesen bile yeter.
  9. 9
    ayrı bir derttir. rahatlatmak için söylense de derdini anlatanı anlamıyormuşsunuz hissi verebilir. her açıdan sakat.
  10. 10
    (bkz: ağzına kürekle vurmak)
  11. 11
    bir karikatür vardı hani. 4 kişi muhabbet ediyorlar. işte biz şöyle yaramazdık, şunu yaptık falan diyorlardı. en son birisi "biz orospu çocuğuyduk!" diye çıkışıyordu. sidik yarıştırmanın komik bir eleştirisiydi.

    heh nihayetinde bu da öyle. şimdi gördüğüm kadarıyla, insanlar empati kurmayı "ortalama insanın gözünden olaylara bakmak" şeklinde algılıyorlar. "kişinin kendini, karşısındaki kişi yerine koyması" olarak değil de... denilir ya "somut olaya göre..." yani uyarlarsak olaya, olmuş olana, kişiye göre... bunu yapmıyorlar. kendi mantıklarına uyuyorsa gerçekten dinliyorlar fakat uymuyorsa dinlemiş gibi yapıyorlar. belki içten içe gülüyorlar. bu da mühim değil. zira gülmemeleri bir şeyi değiştirmezdi. kaldı ki gerçekten derdi olan birisi, bunun hengamesiyle uğraşırken kimin ne dediğine, kimin ne şekilde davrandığına değil bizzat o derdine odaklanmış olur.

    insanın "keşke" deme eşiğine varması pişmanlıktan ziyade hayal kırıklığı ile oluyor. hayatta anlam yüklediğim şeylerin anlamsız olduğunu esasında biliyorum. ancak insanın kendini kandırması da gerekiyor. her şeyi kabullenmek kolay değil, zaman istiyor.

    herkes gibi yaşamak için bir takım eşikleri aşmak gerekiyor. bir bayrak yarışı gibi diyebiliriz. geride kalan yalnızca geride kalmış oluyor. kimse kimseye el uzatmaz. insanın özüne saygısı küçüklükten gelmeli. belli bir yaştan sonra öz saygıyı bulmak zor olsa gerek. zira artık o somut yalnızlığı keşfedince, yaşamın kendinden ibaret bir şahit oluş olduğunun farkına varınca, yalnızca kendin için hayatta kalman gerektiğini anlıyor ve bunun için saygıya değil bencilliğe ihtiyacın olduğunu anlıyorsun.

    içinde filizlenen hırsları öldüremediğin sürece acıdan başkasını ummamalısın. her akşam aynı şeylere varıyorsan başka bir şeyi de beklemeyeceksin. bunlar çok zor. çok zor ama zaman istiyor sadece. çok zor ancak inan hiçbir şey istemiyor... kaderini keşfediyorsun diyeyim.
  12. 12
    Acıları yarıştırmanın çözüm olmadığını gözler önüne serer.
  13. 13
    Yapılmaması gereken eylem.

    Bir insan o an neyi dert edinmişse, o sırada dünyada ondan daha büyük bir şey olmaz. Her insan böyledir. O an, kendi derdi en büyük derttir. Bu ruh halindeki birine sen tutup "seninki dert mi yahu? Bak insanların başına bunlar bunlar geliyor!" demek kişiyi sinirlendirmekten başka bir işe yaramaz.

    Bazı insanlar vardır, ciddi anlamda nokta kadar bir konuyu dert edinmiş yakınıp duruyordur. Öylelerine laf anlatmayın zaten. Ya da bazı insanlar elinde olmadan yaşadığını çok önemli görür, o durumda da konunun asıl önem derecesini ifade etmeye çalışın. Bu sırada daha büyük dertler ekolü işe yarayabilir ama bunun dışında başvurulmaması gereken yoldur efenim. Yapmayın.
  14. 14
    Seninki çok dert ya amk diyin. Hak ediyorlar.
  15. 15
    ilk kez bizimkide dertmiymiş dedim.

    twitter.com/...