kayıt

kitap okumanın zararları

  1. 53
    en büyük zararı sabahattin ali tarafından şu muhteşem cümleyle özetlenmiştir:

    "zaten yalnızlığımın sebebi, kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları semtimde bulamayışım değil miydi?"
    • Yanlış hatırlamıyorsam Kürk Mantolu Madonna kitabında geçiyordu bu söz
  2. 54
    Kitap okumanın zararları olduğuna inanan insanlara kitap okumak kadar kıymetli ve değerli hiçbir şey olmadığını açıklamada yetersiz hissetmek olabilir, naçizane.
  3. 55
    bir süre sonra kitap alemleri daha çekici gelmeye başlar.

    insan, alice* gibi yaşamaya başlayabilir. ayrıca bütün geliri kitaba yatırmak gibi de bir konu vardır.
  4. 56
    önemsemeye, sorgulamaya, değer vermeye, iyiyle kötüyü ayırt etmeye, kısaca düşünmenize yardımcı olarak geleceğinizin içine eder.

    oysa düşünmeyerek hayat ne kadar da basit ve anlamlı olurdu.
  5. 57
    Zayıf bir kişiliğe ve mutsuz bir hayata sahipseniz, bazı kitaplar gerçeklik algınızı bozabilir.
  6. 58
    Gözlerde problem yoksa, akıllıca yapılacak bir planlama ile her sorun gidrilir, bence.
  7. 59
    Göz ve baş ağrıları.... Ama umurumda değil her türlü devam ederiz.
  8. 60
    1988 senesinde edip Yüksel tarafından yazılan kitap. Kitap okumanın zararlarını kitap haline getirmesi ironik mi komik mi bilmiyorum.
  9. 61
    Genel bir algı vardır kitap okumak her ne olursa olsun iyidir diye. Kitap okumak iyi değildir, iyi kitap okumak iyidir. Belki bu eskiden pek belirgin değildi ancak günümüzde, herkesin yazar olabilmesinin yolunun açılması, doğal olarak söz konusu kitapların da kalitesinde düşüş yaşanmasına sebep oldu. O halde diyoruz ki tamamen ergence duyguları harekete geçirmek üzerine yazılmış, ve çoğunlukla seks içerikli olan günümüz boş hikayelerini barındıran bir kitabın kanaatimce tek yararı okuma hızınızı falan arttırması olur.

    İkinci durum ise, Derrida'nın da dediği gibi her metin temelde bir ikna etme çabasıdır. Sizlere bir şey aşılamak için ister açıkça ister gizliden gizliye, yazarın savunduğu şeyi size aşılama çabasının bir ürünüdür metin. Normal bir okuma sürekli zihinde belli başlı yolların oluşmasına sebep olur. Bu yolların doğruluğu ya da yanlışlığından ziyade temel sorun düşünmeden sadece kitap okumanın, bu aşılanmak istenilen yollara maruz kalınacağı ve daha sonradan bu yollar dışında tek başına düşünmenin daha da zorlaşacağı durumdur. Schopenhauer, düşünmenin önemli bir yeri olduğunu, kendisine düşünme fırsatı vermeden sürekli kitap okumanın düşünmeyi bir zaman sonra öldürme derecesine getirdiğine inanır.

    Son olarak ise, pek çok kitap okuma grupları gördüm, kendisini kitap kurdu olarak niteleyen çok insanla tanıştım, bunların büyük çoğunluğu nitelik peşinde koşan tiplerdi. Aralarındaki sohbet günde şu kadar sayfa okudum, bir ayda 3 kitap bitirdim vb şeyler. Böyle bir mantıkla kitap okumanın elbette bir yerde faydası vardır hiç okumamaya göre ancak içine girilerek, hissedilerek ve onun üzerine günlerce düşünülerek okunan bir düşünce kitabının, haftada okuma sayısını tamamlamak için okunan 6 kitaptan çok daha önemli olduğu kanaatindeyim.

    Kısaca "iyi" kitapları, üzerinde "düşünerek" okumak ve kaç tane okuduğundan ziyade, o kitabın hayatına ne kadar etki ettiği üzerinden değerlendirmek önemlidir.
    • iyi kavramına yüklediğiniz anlam, ona kazandırdığınız nitelik nedir? Hangi kitap iyidir?
    • İyi'yi tırnak içine alma sebebim de bu, girdi daha çok uzamasın diye o konuya girmedim. Benim için iyi kitap, ufku açan bir sonucu olan ve ona giderken oldukça sağlam sayılabilecek önermelerle desteklenmiş bir kurgusu olan kitaptır. Bu illa bir felsefe kitabı olmak zorunda da değil. Örneğin heidegger'in insan olmanın ağırlığının ne olduğunun tam olarak sezilmesi için okunması gereken bazı romanlar var. Bunlar hikaye anlatırlar ancak içindeki karakterlerin hisleri, davranışları tam da bu ağırlığı yansıtacak şekilde olur.
      Kısaca burada tüm iyi kitapları içine alacak bir tanım yapamam elbette, kişide sorgulama kapasitesi oluşmuş ise en vasat kitaptan bile üstüne düşünerek bir şeyler çıkartılabilir o kişiye has olan tekil bir durum olacaktır. Her kişi kendi iyisini kovalamalı.
    • Peki, iyi olanı yapmak, iyi olanı okumak iyidir diyerek iyi olana bir standart yüklemiş olmuyor musunuz? Buna rağmen standart olanı tekile indirgeyerek onu bir nevi anlamsız bırakıyorsunuz. Anlamsız olan da bir kaide ya da iyi olana bir açıklama olabilir mi?
    • Dediğin şey sadece bu konuda değil hayata dair olan her şeyde geçerli. Özcü bir arayışla şu nedir bu nedir, bunun oluru nedir tarzı bir formül arayışındaysan, ne kadar sağlam oluşturulmuş olursa olsun elde kalan ve irdeleyerek onu boşa çıkaran bir istisna bulabilirsin. Yalan söylemek kötüdür dersen eğer yalanın iyi de olabileceği tekil durumları öne sürüp yalanın kötü olduğu söylemine saldırıda bulunabilirsin, tüm özcü söylemler bu tarz istisnalarla çürütülmeye mahkumdur ve bunları çürütmek de belli bir sorgulanış tekniğiyle oldukça basit. Sokrates'in yaptığı gibi örneğin. Denilen bir şeyi ele alıp ona öz atfetmek ve sürekli o öz olana ters düşecek şeyler söylemek. Şu an senin yaptığın da benim iyi diye kullandığım kavramı sanki herkese özcü bir şey söylemişim ve bunun böyle olması gerekliymiş gibi ele alıp onu açımlamaya çalışmak. İyiden kastım a,b,c yazarları iyidir, şu tarz kitaplar iyidir ötesi kötüdür tarzı bir formülasyon kurmak değil. Her birey kendi varoluşu açısından belli bir sorgulama kapasitesine ulaştıktan sonra zaten kimseye bu iyi mi bu kötü mü diye sorma gereği duymaz. Bu yetiye ulaşmayan insanlar için ise her kitap önemlidir ve okunması gerekir algısının yanlış olduğunu söylemeye çalışıyorum. İyi olanı tanımlayıp onun üzerinden bir yapı kurduğum falan yok.
    • her şeyi kapsayan, genel bir söylemde bulunulduğu takdirde onun içerisinde istisna bulundurmaması gerektiği kanaatindeyim. Salt bir gerçeklik yaratabilmek için bu gerçeklikte muğlak olana yer vermemek gerekir. Sonuçta birey, kendi muhayyel fikir dünyasında belirlediği gerçeklikten kopuk olarak bir de ussal bir gerçeklikle mücadele etmesi gerekiyor. Bu gerçeklik de tek tek insanların varoluşları ile değil, tüm insanların varoluşu ile şekilleniyor.
  10. 62
    kendinizi cok kaptIrIrsanIz gercek dunyaya donmeniz gerektiginde sersemlemis hissetmek. :/