1
değişimi kaçınılmaz olacak olandır. bu değişim zaten olacaktı, ama virüs sayesinde belki onlarca yıl geriye çekildi süreç.
virüs sonrası göreceğimiz en yaygın olay "evden çalışma" olacak gibi görünüyor. Birçok şirket ofise %50-30 kapasiteyle dönüyor. Gereksiz kira vermek istemeyen şirketler büyük ihtimalle yeni bina arayacak bu dönemde. Türkiye için de geçerli bu durum. şirket yöneticileri "evden de işler aynı eskisi gibi yürüyor, o zaman biz neden bu kadar ofis masrafı yapıyoruz?" diye düşünmeye başladı bile.
elbette her şirket bütün çalışanlarını evde tutamaz. Ama beyaz yaka açısından, yarısı ya da üçte biri evde kalsa bile elde büyük ve gereksiz ofis alanı ve masrafı kalıyor. Bu durumda ya bina yerleşim planları, ya da binalar değişecek. Yani yeni ofisler daha çok ortaya çıkacak.
acı bir gerçek var ki; Türkiye'de birçok şirket evden çalışmayı "evde yatma" olarak görüyor. Bu yüzden 8 saat canlı video bağlantısı yapanlar bile var.. Bu kafa değişmeyince sadece mekanlar değişir ama verimlilik daha da düşer.
2
Bugün çalıştığım şirketten 2 haziran itibariyle tekrar ofiste devam edeceğimiz haberini aldım.
Tamamen gelir kaybıyla alakalı alınan bir karar. Halbuki biz homeoffice çalışmaya başladığımızda henüz ülkede 3-5 vaka vardı. Şimdi ne oldu vaka sayısı 1000 in altına düştü. Düşme eğilimi var vs.
İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanamıyorum prim dolmamış uzun vadede dolsa net çıkacaktım işten. İşyeri dezenfekte edilcekmiş, ateş ölçülcekmiş, her odada dezenfektan olacakmış herkese maske verilcekmiş filan ee mk daha fazla masrafa girdin.
Ayrıca yaptığımız işin sektörünün hızlandığı filan da yok he. Virüsün en çok vurduğu saha organizasyonu sektöründe çalışıyorum. 2 haziranda bu sektör hızlanmayacak. Biz ne sikime gidiyoruz ofise anlam veremiyorum.
Ah mecburiyet ah. Senin ben ananı avradını sikiyim ya. İstemediğim şeyleri yapmaya gerçekten mecbur kalınca sinirden kendimi sikesim geliyor.
Kusura bakmayın veya bakın benim bu içimi boşaltmam lazımdı.
Teşekkürler..
3
Dönelim artık dediğim hayat. Haftada bir 24 saat gitmektense 4 günde bir 17 saatin gözünü seveyim.
Ayrıca pandemi parası da yatırmadı bizim üniveriste LoL. Katakuliye getirdiler yalan olmasın 250 lira yattı. Temizlik personellerine yatırmadılar onlar insan değil diye herhalde. Bu süreçte evden hastaneye gelmeyen proflara(ne gerek var asistanlar varken) 6-7'şer bin lira yattı fazladan. Ha kimsenin parasında değilim. Benim 250 liraya da ihtiyacım yok fakat personellerimizin var. Bu aşırı eşitsizlik neden onun derdindeyim. Neyse ne diyorduk nereye geldik. Dönelim işte eskiye benim için daha iyi.
4
İşin para kısmında olanları ciddi anlamda bezdirmiştir. Çünkü tahsilat konusunda aşırı baskı var. Nisan sonunda yaşanan ödeme alamadık stresi mayıs sonunda ödeme alamıyoruz'a dönüştü.
Son 2 aydır gerek yasaklar gerek geri kalan zamanda üretimin/satışın yüzde 60 üzerinde kayıba uğradığı da düşünülürse kimse doğru düzgün kazanamadı. Ama hem ayakta kalabilmek için hem mevcut müşteriyi kaybetmemek için belirsiz bir kazanç + sabit bir giderle hizmet vermeye devam edilse de önünü görememe psikolojisi hem işçiyi hem iş vereni yıprattı bu süreçte.
Bir noktada durup iş verenden bana ne lan diyecek olduğunda ise gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyorsun: o kazanamazsa sen hiç kazanamazsın.
5
Eylül'de okullar açılacak. Her devlet okulundaki sınıfta 40 çocuk var en az. Her kademeden 6 7 tane sınıf var en az, haliyle bir o kadar da öğretmen var. Özel okullarda da öğrenci mevcudu daha az ama el kadar bebeler gereksiz etkileşimlere girecekler, mikrop taşıyacaklar her yere. Napacağız bakalım. Bir yandan başlasın diyorum, bir yanda da başlasa nasıl başa çıkarız diyorum?
6
yavaş yavaş şekillenendir.
türkiye'de iso 500 listesinin ilk 20'sinde bulunan firmaların birçoğu bazı departmanlarında kalıcı olarak evden çalışma sistemine geçti. birtakımı da geçişe hazırlanıyor. bu hem maliyetlerin azalmasını hem de çalışan motivasyonunun daha kolay elde edilmesini sağlayacak.
kaçınılmaz olan değişim, pandemi yüzünden/sayesinde 10-15 yıl öne çekildi.
↑