kayıt

Geceye bir atsız sözü bırak

  1. 1
    Vay be, özlemişim bu başlığı. Açılışı iki söz bırakarak yapıyorum. hayırlı uğurlu olsun. Vira Bismillah;

    "O kadar asil bir milletiz ki, insanların en çok vahşileştiği bir sahne olan muharebe meydanlarında bile insanlığımızı kaybetmez ve kendimizi karşımızda cephe tutan düşmanlara da sevdiririz."

    "Dün sultanlara taptığı zannolunan bu millet, millî mevcudiyetini tehlikede görünce bir kumandanın emri altına girmiş, hayatını ortaya atarak istiklâlini ve istikbalini kazanmıştır."
  2. 2
    Atasözü bırakayım sözlüğe daha faydalı olur.

    Damlaya damlaya göl olur.
  3. 3
    Atım yok.

    Herhangi bir atsızın söyleyebileceği söz.
  4. 4
    "Bir gün ülkede milliyetçi geçinen politikacılar, yöneticiler, sanatçılar, aydınlar hiçbir çıkar kaygısına düşmeden, yiğitçe, korkusuzca Türkçü söylemlerle, Türkçü tavırlarla milletin karşısına çıkarlarsa o gün Türkçülük büyük bir utkuya yaklaşır."
  5. 5
    hazır ırkçılık falan denildi, yapıştıralım;

    "Türk milliyetçiliğinin şah damarı Türk ırkçılığıdır. Türk ırkçılığı bilimsel kanaât kuruntusu ile adam kesmek değil, devletin ve ordunun kilit noktalarında Türk ırkından kişilerin bulunması ülküsüdür."
  6. 6
    türkiye cumhuriyeti 1950 mayısında kurulmuştur. ondan onceki 1923-1950 çağı gayri meşru ve mustebit bir diktatörlük zamanıdır. Diktatörlüğü yapan halk partisi ve bilhassa onun ileri gelenleridir.

    (bkz: nihal atsız'ın 1923 1950 yılları arasına diktatörlük demesi)
  7. 7
    "aşk şehvetin estetik şeklidir."

    bu da atsız'ın freud'a "ete kemiğe büründüm yunus deyu göründüm" ayarıdır asdlgjşossdoşfjh

    - Bana ne tavsiye edeceksin?
    - içkiye paydos. Bazı perhizler. Bir de ilaç…
  8. 8
    "askerlik öldü general! sinsi siyasetçilere sırf üniformalı oldukları için asker diyemem!"

    *
  9. 9
    "Bana insanlardan mı bahsediyorsun?" demişti. "İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
  10. 10
    Ben herkesin sevdiği insanları sevmeğe mecbur değilim. Hele psikanalizin ortaya koyduğu hakikâtlerden sonra; tahteşşuurlarındaki zulmetlerle, gönüllerinde yaşayan ifritlerle hiçbir insanı sevilmeye lâyık bulmuyorum. Bütün didinmelerden sonra büyük kâinat manzumesinde meçhûl bir zerre olacağımızı düşünüyor ve bu kadar boş bir neticeye varmadan önceki şu kısa misafirlikte insanların vicdanına karışmak hamakatını gösterenlere acıyorum.

    Hiçbir hakikî bahtiyarlığın bulunmadığına kâni olduğum dünyada tek vazife ve teselli bildiğim ülkü, şahıslardan sıyrılmış yüksek bir duygu ve düşüncedir. O, çirkin yüzlü ölümü bile güzelleştirip bir sevgili gibi bağrımıza bastırır. Hayatın zehir zemberek kasırgalarını ruhumuzda nisan rüzgârı gibi estirir. Acıların önünde bizi granit heykeller gibi susturur. Ben bu yolun üzerindeyim. Onun içindir ki oğluma zengin olmasını, bahtiyarlık için çalışmasını değil, Turan’ı kurtarmak için yapılacak kutlu savaşta şehit olmasını vasiyet ediyorum. Savcı beğenmese de, bütün dünya hoşlanmasa da ben böyleyim işte…
  11. 11
    Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için.....