kayıt

beğeni müptelası olmak

  1. 1
    çağımızın vebası başlığının altına yazılabilecek madde.
    sosyal medya sayesinde evrildiğimiz son nokta. etrafımıza baktığımızda nesneleri algılama şeklimizi bile değiştiren bir durum kendisi. güzel bir manzara gördüğünde izlemeyi ve tadını çıkarmayı fotoğraf çekip instagrama/ whatsapp durumuna atmaya yeğleyen biri kalmış mıdır aramızda? ya da gerçekten beğendiği için kıyafet almayı herkes giyindiği ve moda olduğu için almaya yeğleyen biri?
    hepsini geçtim birini gerçekten sevmeyi, insanların birbirlerine ne kadar yakıştığını söyleyip övgüler almaya yeğleyen biri var mı?
    siktiğimin dünyasında sahte olmayan bir şey yok mu harbiden?

    bu fikirler çok uzun süredir beri zihnimi kurcalıyordu doğrusu. daha demin okuduğum bir entry vesilesiyle biraz içimi dökmek istedim. ama ne kadar ironiktir ki bunu -ne kadar inkar etsem de- sırf insanların gözündeki imajı için aldığım vogue markalı gözlüğümü takarak yazıyorum. tırnaklarım da arada klavyeye çarpmıyor değil. yine de rahatsız olmuyorum. ne de olsa uzun tırnaklı olmak bir kadını güzel yapan detaylardan biri değil mi?
    bu sebeple yazarların şu an okudukları kitap başlığına en beğendiğim kitabın adını yazıyorum. ve zihnimde bağımsızlığını ilan etmiş o iğrenç vebalı parça girdiğim entry'e atılacak oyları bekliyor. bu öyle bir veba ki beyin loblarımın etrafını sarıp zehrini bırakıyor kanıma.
    bu sebeple gözüm durmadan bildirim butonuna takılıyor. çaresizce sayıların belirmesini bekliyorum.
    bu illetin içine çekildiğimi bilmek bu kadar midemi bulandırırken sosyal medyanın iskeletinin bu beğenme ve beğenilme açlığı kavramı üzerine kurulmuş olması işimi hiç kolaylaştırmıyor doğrusu.
    evden çıkmadan önce sırf daha güzel gözüksün diye şakaklarıma pudra sürüyorum. kime güzel gözükmek istediğimi bilmiyorum.
    kimin beğenisini istediğimizi anlamıyorum. tatmin olmak için daha ne kadar çok oy beklemem gerekecek peki?
    tanrım, biz burada ne yapıyoruz diyorum bazen.
    kelimelerin birbiri ardına sıralandığı ve uzun metinler oluşturduğu bir platformda ısrarla kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz.
    o en sevdiğimiz grubun tişörtünü keşke sadece sevdiğimiz için giyseydik. insanların zevklerimize bakıp vay ne ilginç/güzel/dikkat çekici vb. sıfatlarla bize bakmasını istediğimiz için değil.
    keşke her şey temiz ve masum, yapmak istediğimizle yaptıklarımız aynı kalsaydı.
    biz artık insan değiliz dostlarım, sevilmeye muhtaç ilgi orospusu varlıklardan ibaretiz. ve bunu aşacağımıza olan inancım da bugün söndü.