Eşcinselliğin normalleşmesi

elbet eşcinsellere saygı duyarım fakat saygı duyuyor olmam bunun normal olduğu anlamına gelmiyor. bir kere yaradılışın doğasında zıtlıklar vardır. en basitinden sadece doğru olsaydı yanlış diye bir şey olmazdı. o yüzden kadınlar ve erkekler var. yani eşcinsellik normal bir şey olsaydı sadece erkekler veya kadınlar olurdu. umarım anlatabilmişimdir.

Zorunlu edit: arkadaşlar başlıkta veya entryde herhangi bir art niyet yok. Zaten girmiş olduğum entrynin başında saygı duyduğumu yazdım.

normalliğinizi sikeyim sizin yeter kardeş ya. bir salın insanları size ne amk.

Girmiş olduğum entryi eğer en başından itibaren dikkatli bir şekilde okumuş olsaydın, eşcinsellere saygı duyduğumu yazdığımı görebilirdin. Ancak sadece başlığı okuyup bu şekilde bir yorum atman biraz cahilce ve yobazca olmuş. Ha sen şimdi yobazın anlamınıda bilmiyorsundur. Dur ben sana yardımcı olayım "bir inanca, bir düşünceye körü körüne, aşırı ölçüde bağlı olan, hoşgörüden yoksun." anlamına geliyor güzel kardeşim.
ben senin yazdığın şeyi hiç okumadım kardeş ne anlatıyorsun aq sözlük burası başlığa girer onunla alakalı düşündüğümü yazarım ben. senin dediğin beni bağlamaz bağlasa yorum yapardım zaten entryne, entry yazmazdım
O zaman oku ona göre konuş. Entryi bile okumadan neyin hakaretini ediyorsun.

Yapılmaya çalışılandır. Eşcinsellik normal değildir, ağlamadan önce bakın.

(bkz: normal)

Fakat bir şeyin normal olmaması yanlış ya da kusurlu olduğu anlamına gelmez. Bunu anlamak yeterli.

Belki de hormonsal bir şey olarak değerlendirilip saygı duyulmalı, çok karşılaştım fakat düşünce olarak hiç konuşamadım onlarla. Sadece özenti olanlara sinir oluyorum.
Ayrıca İnsanların hayatlarını kurcalamayı veya bir şeye göre kategorize edip önyargıyla bakmayı ne zaman bırakacaksınız? İnsanı dinine, mezhebine, yönelimlerine göre dışlamak yerine iyiliğine/karakterine göre yaklaşsanız daha mükemmel olur.

Haydi bakalım. Yine bütüncül bakma vakti. İlk entryde doğru ve yanlışlar var. Açıklayalım.

Önce normalin Google tanımı: alışılagelene, olağana uygun olan şey. Ortalamaya uygun olmak yani.

İlk entrye ithafen. Normal olmadığı doğru. Yüzdesel olarak azlar. Norm dışındalar. Solaklar da normal değil mesela. Yüzdesel olarak onlar da az sayıda.

Bence ilk entryde doğru olan tek kısım bu.

Eşcinselliğin normalleşmesi diye bir şey yok. Eşcinsel sayısını artırmaya çalışmıyor kimse. Sadece onların gördüğü tepki azaltilmaya çalışıyor. Bu "normalleştirme" değil.

Yaradılışın doğasında zıtlıklar vardır argümanı ne alaka anlayamadım. Yaradılış olduğundan kesin kanıtlarla bahsedemezken, zıtlıkları içermesi gerekliliği ayrı bir konu. Yaradılış dendiği için Dini açıdan bir argüman sunulmuş ya da yaradılış derken varoluş kast edilmiş emin olamadım.. din topuna girmiyorum. Sabaha kadar tartisiriz.

"Eşcinsellik normal bir şey olsaydı sadece kadınlar ve erkekler olurdu." Normal 100de 100 kapsamak zorunda değil. Bu mantıkla gidersek heteroseksüellik normal değil normal olsaydı homoseksüellik hiç var olmazdı.

Normal, doğal gibi kelimeler gündelik kullanımlarda birbirinin yerine geçiyor. Halbuki farklılıklar var. Eşcinsellere onlar da normal derken doğal denmek isteniyor. Çünkü doğada var. Ayrıca anormal kelimesi negatif bir anlam içeriyor. Tepki azaltmak adına bu kavram karışıklığı oluyor. Keşke herkes neden bahsettiğini bilse biz de bunları tartismasak ama maalesef durum farklı.

Buradaki entrylerde ise normal tanımına girilmiş. Peki eşcinselliği normalleştirmek ne demek? Norma Uygun hale getirmek demek. Norm ne? Heteroseksüellik. Eşcinsellik heteroseksüellige cevrilmiyor ya da bizzat norm haline getirilmiyor(eşcinsel sayısı artirilmiyor). O yüzden başlıkta da hata var.

Konuyla o kadar alakalı değil ama bu Hazır girmişken şunları da koyayım. Normal, doğal kavramları hakkında düşünürken biraz kaynağımız olur.

Eşcinsellik hastalık mı

Hayvanlarda eşcinsellik

"tamam arkadaş normalleştirdiniz, allah aşkına artık gözümüzün önünde birbirinizi emcüklemeyin" dedirten.

normal ile kastedilen alışma/alıştırılma olduğu için doğru olandır. dünya'nın hemen her yerinde bu alıştırma denemelerini, eylemlerini görebiliriz.

matematiksel olarak doğrunun bir eğriye teğet olduğu noktasından çıkılan dikme; istatistiksel olarak çan eğrisi, en sık görünen özellik; dilbilgisel olarak muhtemelen kural, kaide anlamına gelen "norm"dan türeme olarak kurala uygun, olağan, ortalama.

matematiksel, istatistiksel ve dilbilgisel anlamları bir yana sokaktaki kullanımda normal ile doğalın birbirinin yerine kullanıldığı bir gerçek. dilin yaşayan bir varlık olduğu da bir gerçek. üstekik yabancı kökenli kelimelerin geldiği gerçek anlam, kazandığı anlam ve çağrıştrdığı anlamlar farklı olabiliyor.

işin bireysel boyutunda ise normal değişkendir. bireyden bireye değişken. her konuda değişken. toplumsal olarak ise toplumdan topluma değişken veya heterojen topluluklarda topluluğu oluşturan unsurlardan unsurlara değişken. sosyolojik olarak durumu böyle yani. tüm bunların dışında normal zaten zamansal olarak da değişken bir şey. 1000 yıl öncesinin/önceki toplumların/devlet algılarının normallerinden pek çoğu bugün anormal kabul ettiğimiz şeyler.

zaten, esasında normal olan veya olmayan, toplumda eşcinsellerin olup olmaması değil. çünkü anomali/anormallik de olasılığa sahip durumlar ve yani meydana gelmeleri normal/olağan/beklenebilir. bu tıpkı yani normale uymayan bir durumun meydana gelmesi bir açıdan normal. ancak meydana gelmesinin normal oluşu, meydana gelen şeyin normal olduğu anlamına gelmiyor, daha doğrusu doğal anlamına gelmiyor. meydana gelmesi normal olan bir şeyin anormal hale gelişi, meydana geliş sıklığının normallik sınırlarını aşması ile mümkün. aslında o zaman bile mevcut normalin dağılımını değiştireceği için anormal denecek bazı durumları normal kategorisine sokma durumu var. tabi bu durum sınav not ortalaması gibi şeylerde geçerli. sosyoloji gibi uzun yıllara yayılan alanlarda normalin tespiti o kadar da sık yapılmadığı gibi değişmesi de o kadar basit olmuyor. tıbbi olarak kırmızıyı/yeşili bazı renkleri seçememe gibi bir durum var. renk körlüğü. eğer seçimli çiftleşmelerle bu durum desteklenirse 1000 yıl sonra kırmızı rengi görenler/görmek anormal sayılacaktır. anca bunun, türün hayatta kalıp kalamamasıyla ilişkisi ne kadar, işte bu önemli. dolayısıyla işte normal kavramı kullanılırken, türün hayatta kalmasına yapacağı etki ve doğala uyumu ile yorumlanıyor. bu da bizi ilk paragrafa getiriyor.

daha önce de söylediğim gibi saçma hatta ve hatta salakçadır. ve yine daha önce de dediğim gibi bu durum normal değildir.

tdk'deki normal sözcüğünün anlamını bırakalım sonra linçlemeyin amq;

''alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, çoğunluğun sahip olduğu özellik.''

sanıyorum ki kimse çoğunluğun eşcinsel olduğunu iddia etmeyecektir. bu nedenle normal olan heteroseksüel olmaktır. ancak yine bu demek değildir ki normal olmayan şey kusurludur, yanlıştır, ayıptır. eşcinsellik asla bir hastalık ya da seçim değildir, sadece basit bir cinsel ve duygusal yönelimdir. toplumlarda bu kadar karşı çıkılmasının temel sebebi de öncelikle kültür ve kültürün bir kısmını oluşturan ve maalesef insan hayatını en fazla etkileyen şeylerden biri olan dindir.

tüm semavi dinlerde eşcinsellik sapkınlık olarak tanımlanmış, eşcinseller lanetlenmiş ve hatta bu din mensupları tarafından öldürülmüşlerdir. bazen bizzat tanrı bile karışmış bu işlere.

(bkz: lut kavmi)

bilimsel olarak bakacak olursak da eşcinsel ilişkiden bir çocuk doğma ihtimali olmadığından makul değildir çünkü her canlı türü gibi insan da soyunu devam ettirmek üzere yaşar, genlerinde kalıtsal olarak bulunan bu dürtü ile ürer. ancak doğada da eşcinsel canlıların olması bu durumun herhangi bir sapkınlık ya da hastalık olmadığını kanıtlar ve diğerleri gibi basit bir yönelim olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösterir.

özetle üzerine konuşulması dahi gereksiz olan bu konu hem homofobiklerin hem de homoseksüellerin lüzumsuz abartısı sebebiyle iki taraftan da yanlış değerlendirilmiş ve zeka problemleri olan toplumlarda aşılamamıştır.

eskilere gidelim

www.youtube.com/...

bir biseksüel olarak sana ne demek istediğimdir. benim kiminle sevişeceğime sen kimsin de karar veriyorsun? hesabını yalnızca yaratıcıya veririm. ve unutmayın işlemediğiniz günahın masumu değilsiniz. belki daha beterini sen yapacaksın?

bir insan için normal olan şey normaldir,yani illa çoğunluğun ne düşündüğü veya neyi normal görüyor olması bu kişinin düşüncelerini değiştirmez bence,değiştirmesinde,

cahiliye devrinden öteye gidememiş toplumlar için zordur. İnsanların neye ilgi duyduklarını sorguluyoruz, neyle mutlu olduklarını, nasıl hissettiklerini.. çünkü bu hakkı hep kendimizde buluyoruz.. cinsiyeti ne olursa olsun eleştirecek, burnumuzu sokacak bir şeyler arıyoruz hep. Öyle olmamalı, böyle olmalı. Onu sevmeli, bunu sevmeli.. neden kendi hayatlarımıza odaklanmıyoruz mesela? Neden insanların bizim onayımıza ihtiyacının olmadığının farkında değiliz? Biz öyle hissetmeyince, düşünmeyince duygular ve düşünceler yanlış mı oluyor? Neye göre? Kime göre? ben bu tarz insanların en büyük sorununun ne olduğunu biliyorum. Size de söyleyeyim; ‘hadsizlik’.. asla haddimizi, hududumuzu bilmiyoruz. Her boka burnumuzu sokuyoruz, her konuda fikir beyan ediyoruz, her şey biz ve çevremiz gibi olsun istiyoruz. Doğruları bilirkişi gibi belirleyelim istiyoruz. ‘Had’ çok önemli bir kavram.. lütfen insanlığı rahat bırakın.

Eşcinsellik bir zamanlar oldukça normal olduğundan şimdi tekrar normalleşmesi oldukça doğaldır.

Kendi cinsime hiç bir zaman ilgi duymadım ama çocukları ve hayvanları rahat bırakan ve karşılıklı rızanın olduğu her cinsel ilişki benim zerre kadar umurumda değil.

Tavsiyem siz de böyle şeylere takılmayın. hayatta kafaya takacak çok daha önemli şeyler var

Yahudi illumunati oyunudur. Bu düzeni bozacağız.

tümünü gör

↑