1
asla ama asla lokomotif sektör özelliği taşımayan inşaat sektörüne ite kaka lokomotiflik görevi verilen ülkemizde yaygın görülen sendrom. ülkede bulunan 180 üniversiteden 250 tanesine inşaat açanız böyle olur. kalabalık olunca güçlüyüz algısı oluşur.
açıklayalım:
kendileri
gökdeleni en iyi inşaat mühendisi bilir.
barajı en iyi inşaat mühendisi bilir.
yolu en iyi inşaat mühendisi bilir.
depremi en iyi inşaat mühendisi bilir.
betonu en iyi inşaat mühendisi bilir.
demiri/çeliği en iyi inşaat mühendisi bilir.
tarımı en iyi inşaat mühendisleri bilir.
çevreyi en iyi inşaat mühendisleri bilir.
şehirciliği en iyi inşaat mühendisleri bilir.
zannediyorlar. böyle bir şey yok.
gelişmiş yabancı ülkelere bakalım bir de;
10 sene bir alanda -örneğin gökdelen-çalışmış bir inşaat mühendisi farklı bir yapı tarzına -örneğin altyapı- öyle ben uzmanım, en iyi ben bilirim diye geçemez.
yol yapılarında dolgu malzemeyi, demir/çelik malzemeyi malzeme/metalurji mühendisleri bilir.
depremi jeoloji mühendisleri bilir.
betonu da kimyacılar, malzemeciler bilir.
çevreyi çevre mühendisi bilir.
şehirciliği, şehir ve bölge planlamacı bilir.
estetiği mimar bilir.(%90'ı vasıfsız 300.000 müteahhit olan bir ülkede mimarinin neden yerlerde süründüğünün cevabını caddelerinizde, sokaklarınızda görebilirsiniz)
tarımı, ziraat mühendisi bilir.
(bkz: tıp doktorlarındaki ben her şeyi bilirim sendromu)
2
Ortalama bir inşaat mühendisini entelektüel açıdan değerlendirirsek kendileri lisans mezunu kamyon şoförüdür. Çoğu kalas, hanzo ve barzo olurlar.
↑