kayıt

Güvercinköy

  1. 1
    Ahmet Turan Tiryaki'nin kitabıdır.
    Eser 24 metinin toplanması şeklinde oluşturulmuştur. Eserler kanaatimce gayet sade ve anlaşılır. Okurken keyif aldım. Okuyucunun duygusunu harekete geçiriyor. Betimleme yapılması okuyucunun metnin içindeymiş gibi hissetmesini sağlar. Bazı yerlerde özellikle dolaşılan yerlerde bu daha çok yapılsaydı öykülerin tadından yenmezdi.
    Tanburi Cemil Bey, Müslüm Gürses, Sıdkî Baba gibi devlerden bahsedilmesi çok hoş. Yazılar okunmadan önce bu isimlerden dolayı merak uyandırıyor. Almas Yıldırım ismini bu kitap sayesinde öğrendim. Kazakistan'dan Kırgızistan'a, Kerkük'ten Bayır Bucak'a ordan Kıbrıs'a kadar el atmış Turan ağabey yüreğine sağlık.
    Müslüm Baba'ya gelince sadece "Baba" demek yeterli oldu bende.
    Aşk Atına Süvar' Olan Aşıklar yazsında Haydar Haydar eserinin Ali Ekber Çiçek'ten bildiğimiz kadarıyla "On dört yıl gezdim pervânelikte" şeklinde değil de "On dört yıl dolandım pervânelikte" şeklinde olduğunu öğrendim.
    Her okuduğum kitapta olduğu gibi bu kitapta da altını çizdiğim yerler oldu. Mesela sayfa 72'de bulunan şu söz: "İnsan başına geleceklere razı olursa korkmaz. İnsanı gerçekten rahatsız edecek yegâne şey, sevdiklerinin sevgisini kaybetmektir."
    Kalbim Çok Ağrıdı öyküsü bende Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel kitabını hatırlattı.
    Canandan Uzak duygu yüklü çok güzel bir eser.
    Çitlembik çok hoş ve merak uyandıran bir öykü, çok hoşuma gitti.
    Yine altını çizdiğim bir söz sayfa 139'da bulunan "Adalet hep geç geldi." Bu cümle bana Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nu hatırlattı. Bilmiyorum belki de dua istedi rahmetli.
    Kimse Kıpırdamasın diğer öykülere göre haz açısından daha sönük kalmış olarak düşünüyorum.
    Beşyüz Liralık Vatan metni içimi burktu. Hele o son paragraf... Allah Kerkük'ü korusun.
    İki Resim adlı öyküyü " Siz başka topraklara ne götürürseniz, oradan size dönüp gelecek olan odur. Ölümse ölüm, sevgiyse sevgi..." sözleri özetliyor.