mavinarsist'in sözlüğümüze ve bize katacağının kalmaması

son 6 aydır gözlemlediğim durum..

sanıyorum artık......

belki de en doğrusu...........................

yani anlaşılacağı üzere............

(bkz: erkek yazar düşmanlığı)

(bkz: muzaffer kayısı)

Ne kadar hassas olduğum bilinmiyormuş gibi şu başlığa bak hele.
İyi.

Eyv.

Ya da vazgeçtim, ulan sizin duanızla mı geldim ben???

Hadsizleeeer.

8 Temmuz 2017'de oluşan durum.

Ayk'ın entrysindeki her kelimenin altına imza atabilirim. Sözlükte gördüğüm en nadide çiçeklerdendir kendisi. Entrylerinin güzelliği de yadsınamaz. Ayrıca çok hoş da bir kişiliği var.
Hep yazsın, hep var olsun bu sözlükte ^^

başlığı 20'sinde açmışım..

bugün 24'ü..

geçen şu 4 günü değerlendiriyorum..................................................

bakıyorum bakıyorum..............................................

neyse katar, biraz daha bekleyeyim, belki başlık haksız çıkar, umudumuzu kaybetmeyelim, sandıkları terk etmeyelim arkadaşlar..

mavi.. ; )

Galiba artık net görülüyor. Artık herkes evine dönmeli.

mavisi yeter.

Katıp katabileceği tek şey hediyelik lüx kayısı paketiydi.Cimriliği yüzünden onu da yapamıyor.Öyle dolanıyor işte.

Son 523 entrysinin renkli çıktısını alıp dün gece sabah 04:17'ye kadar üzerinde çalıştım ve bu başlığa öyle yazıyorum................

Belki de bazen...........

Yetemezsin, bitersin, bu kadarsındır................

Ağlarken fayansa vurup çenenden tükürükle karışık su damlası sünerek aktı mı peki?? Aktıysa bu duşta ağlama olmuş, tamam..

(bkz: yok öyle bir şey çıkar onu aklından )

özenle sakladığı nude arşivi. bekliyoruz mavinarsistcim.

hepsinden fragman niyetine 1'er tane atsan yeter.

Ünlü hastalığı olan tükenmişlik sendromu yaşadığım şu günlerde böyle dedikodular çıktı.

(bkz: Dediklerine göre zamanında komuşuz hadi eyv)

Ajkdnsjd, bizim de naçiz profilimiz bir gün solacak..

fakat nudelar asla kaybolmayacak...
göt.

(bkz: sad but true)

Bu zamana kadar ne kattı ki dedirten başlıktır.

.d

Uçan hollandalı girdisi.

İi dedin kıral;)

sabah ajandama baktım, son değerlendirmemi 9. ayın 1'inde yapmışım,düne de kendime not almışım, mavinarsist'in etrylerini tekrar gözden geçir diye..

gereksiz bir heyecan ve tedirginlik dalgası yaratmıyım, sözlük motivasyonu düşmesin diye sessiz sedasız, dün gece saatlerinde offline bir şekilde profiline girerek 1 eylül'den bu yana tüm entrylerini çektim ve...............................................

iyi geceler arkadaşlar, saatte geç oldu, kimsenin boş yere vaktini almayayım..

bomboş vaktini..........................................

(bkz: kalbim kırıldı)

(bkz: pepe bana hiç inanmadı)

İstifa da bir hizmettir dediğim hadise.

İyi de mavinarsist gidince yerine kim gelecek jey mi mi? Onda bir kere vasıf yok bırak liderligi xd.

O zaman göreve devam kayısı insanı xd.

Bir gerçektir.

(bkz: artık herkes evine dönmeli)

sabah bi uyandım, zırıl zırıl telefon alarmı..

ney??

mavinarsist'in sözlüğümüze ve bize kattıkları..

gülümsedim kendi mizah anlayışıma..

"yaradılanı sev, çünkü yaratılmış artık bir kere" hoşgörüsüyle, herkese şans tanıyan ben, neden 2 ay sonra bu insana da şans vermeyecektim ki??

kahvemi aldım, ılık süt ekledim, bahçeden gazetemi aldım, mutfak tezgahının üzerine bıraktım, arkada hışır hışır açık bir televizyon ve beyaz kemik gözlüklerim, robdeşambırımla bilgisayarın başına oturdum..

ilgili profili ve yorumlarını dikkatle, uzun uzun, enine boyuna inceledim..

4 dakika sonra elimde olan tek şey kahve bardağıydı, bıraktım ve çıkıp bir hava almak ve çiçeklerimi sulamak üzere terasa çıktım..

yok, sıfır, uzay boşluğu, çölde yuvarlanan kuru çalılardı adeta bende ilgili kişinin açtığı başlıklar, yaptığı yotumların bıraktığı etki..

terastan dönerken elimde bir kaç ay sonraya alarmını kurduğum telefonum ve çiçekleri suladığım kap dışında bir şey yoktu..

ağladım..

16 aralık'da bugüne alarm kurduğumda, ben bile bu kadar heyecanlanacağımı tahmin etmiyordum..

Hani saati erkene kurayım, yarın erken kalkmalıyım dersin de, heyecandan alarm çalmadan uyanır alarmın çalmasını beklersin ya.. İşte son 1 haftadır yerimde duramıyorum, 27 Şubat gelsin, 27 Şubat ne zaman gelecek, 27 Şubat, 27 şubaaağğhhtt diye haykırarak uyandığım, ev arkadaşım iç çamaşırı modeli melis'in yan odadan koşara geldiği ve "haydar iyi misin, yarın sabah çekimlerim var ama uykunun canı cehenneme, benim için çok değerlisin, her şey yolunda mı" dediği, "bişey yok, git yat, üstüne de bir şey giin, üşüteceksin" diye terslediğim onca geceden sonra sonunda 27 Şubat gelmişti..

Sabah 4:15'te uyandım, heyecanla mutfağa koşup unla yumurtayı çırptım süt karıştırıp, güzel krepler yaptım, üzerlerinde yoğun, enfes karadut şurubu gezdirdim ama yemedim.. Sadece filmlerde gördüğüm için yaptım çünkü.. Neyse sonra laptopun başına geçtim ve mavinarsis'in entrylerini süzdüm koskoca sözlükten, heyecandan avuçlarım terli fakat nefesim ritmik değildi, titriyordum, çenem sımsıkı, dizerimi kapatmış, arasına sol elimi kıstırmıştım.. Bu şekilde geçirdiğim 6 dakika sonunda telefonumu ileriki bir tarihe kurdum ve robdeşambırımı çıkarıp yatağımın başucundaki topuzlu yatakbaşının topuzuna astım, sonrasını hatırlamıyorum, uyumuşum..

Beyler.. :((((((

sinirin bir insanı bu kadar güzelleştirmesi ve çekici kılması mümkün olamaz derdim bundan 1 yıl önce.. ama artık mümkün, gözlerinin içindeki ateşte var bu mümkün olma durumu..

tümünü gör

↑