askeri jargonun komutanların kendini tatmini olarak yorumlanması
- 1askerlik bilmeyen, askeri tarihten bihaber, adeta hayata bugün gözlerini açmış gibi davranan birtakım poşetlerin iddiası.
-kendilerini tatmin ediyorlar askerleri ezerek bahele
ahahaha. allahtan evdeyim bugün ya. rahat rahat gülüyorum.
bırak türkiye'yi dünya üzerinde hiçbir komutan götü boklu ere kişisel husumet gütmez. çok çok verir gerekli disiplin cezasını, bakar yoluna. bizim bi binbaşı vardı. bunlara ayarı veriyordu. sonra odasına gidip papatya çayı içiyordu. tertemiz. yılan falan oynuyordu adam asldkasd. küçük bi televizyonu vardı. bana dönüp "amına koyim yine mi selçuk oynuyor bugün?" falan -selçuk şahin'den bahsediyor- diyordu. espriler, komiklikler gırla. müthiş komik bir adamdı. ki ben bunu biri için kolay kolay söylemem. ben her zaman mesafeyi koruduğum, haddimi bildiğim ve içime içime güldüğüm için beni çok severdi. tezkere alacağım gün bile bozmadım kendimi. bunlar da zannediyor ki adam içerde sabah akşam bunları düşünüp "acaba bunları nasıl süründürsem" derdinde. tabii lan manyak mısın?
30 sene askerlik yapmış adam 20 yaşındaki erden rica mı edecekti?
-rica etsem sağa döner misiniz? tabii eğer müsaitseniz.
ahaha. bu ne lan? - ilk defa sana + verdim hic aklıma gelmezdi vay amk
- 2asıl sorun, olayı gerçekten kişiselleştiren rütbeli ile işini düzgün yapan rütbeli ayrımındadır. olayı kişiselleştiren rütbeli yok mudur? vardır. doğruya doğru konuşmak lazım. rastladım mı? rastladım. hani "halkı askerlikten soğutma" şeklinde ifade edilen bir suç vardır ya hah işte o olay aslında tam da budur.
ifadeye dair, uygulamada haklılık payı bulunsa da askeri jargonun sınırları anlamında yanlıştır. askeri jargonda hakaret bulunmaz. askeri jargonda ere, adıyla bile hitap edilmez. sadece mehmetçik denir. hişt, pişt, ibne, lan, lun hiç denmez. çünkü denilemez. diyen komutan ceza alır. çünkü hakaretin askeri jargonda yeri yoktur. haa, uygulamada böyle midir derseniz, en başta da dediğim gibi her zaman ve/veya her yerde ne yazık ki böyle değil. hakaret eden, aşağılayan olmuyor mu? emin olun fazla fazla oluyordur. mesela çoğu zaman oğlum kelimesi kullanılır, adı biliniyorsa adıyla seslenilir, doğrudan "asker" şeklinde de hitap edilebilir ki bunların da esasında iyi niyet çerçevesinde sakıncası yoktur. ancak "oğlum" hitabıyla ilgili açılan ve erlerin kazandığı davalar mevcuttur. masasına yemek servisi isteyen komutan yok mudur? vardır. yanlış mıdır? yanlıştır. peki bu kendini tatmin değil midir? işte orada üslubuna bakmak gerekir. bazı komutanlar vardır, o kadar saygı duyulur ki erler zaten güvendiği komutanın yemeğini zaten o gelmeden hazır eder. haa sevmiyorsa, güvenmiyorsa da emirle, korkuyla yine yapar. masaya oturup "yemek getirin lan" şeklinde bir üslup tabi ki tatmine ve zulme girer. diğer yandan askerin görevi yemek götürmek de değildir. tek tek binlerce birliğin rütbelileri için üslubu doğru mudur değil midir bakılması mantıklı olmadığı için esas olan, en tepeden kati düzenlemeyle bu tür angaryaların askere yaptırılmamasını sağlamaktır. bunun yolu da eri eğiten ve idare eden rütbeliyi iyi ve doğru eğitmektir.
ancak işin bir de rütbeli yönü var. o da, enerji patlaması yaşayan, bitmek tükenmek bilmez enerjiye sahip 20'li yaşların başındaki ve daha da sıkıntılısı laftan sözden anlamayan, bazısı cidden anlamayan, bazısı salağa yatan, bazısı inadına yapan ve eğitim seviyesi anlamında büyük kısmı düşük eğitim seviyesindeki yüzlerce erkeği kimsenin başına bir kaza bela gelmeden kontrol etmek ve yönetmek gerekliliğidir. ben bir doğu ilinde askerlik yaptım, birliğin %85'i ilkokul ve lise mezunu veya terk, %5'i lisans mezunu, geri kalanı da önlisans terk veya belki mezunuydu. emin olun çoğu birlik böyle. her yer üniversite dolu belki ama emin olun oran hala yüksek değil. hiçbir iş yapmak istemeyen paşa akrabası da gördüm, gocunmadan iş yapan paşa akrabası da. dışarıda varlıklı olan da gördüm, tüm maaşını eve yollayanı da. 10 yaşından beri çalışan da gördüm, eline bu yaşa kadar soğuk su değmemişi de.
o yüzden, askerlik askerlik olarak kalmalıdır. aşağılayıcı, utandırıcı, kişisel saldırılar ile altından kalkamayacağı düzeyde ağır yüklenilmemesi ile insan hayatı ve onurunun korunması temin edildiği sürece eğitimde sertlik ve mazeretsizlik kabul edilmelidir. zira askerde bir marş vardır, uygun adımda söylenir, eğitimde söylenir ve aslında çok doğrudur.
(bkz: eğitimde merhamet vatana ihanet)