1
Sultanbeyli ilçesine Atatürk heykeli dikerek 28 Şubat sürecinde adını duyuran, dönemin 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tümgeneral. tsk'nın tsk olduğu zamanların efsane komutanlarından.
tarihler 10 kasım 1996'yı gösteriyordu. istanbul'un sultanbeyli ilçesi. refah'ın hakim olduğu sultanbeyli'ye belediyeden izin almadan, tek başına atatürk heykeli diktirmiş ve caddenin adını da yine kendi başına değiştiren bir komutan.... ali nabi koçak'ı da o heykelin önünde saygı duruşunda bulundurtmuştur. daha sonra, t.c tarihinde ilk kez bir askere dava açılmıştır.
www.youtube.com/...
2
sen nasıl bir kralsın.
pbs.twimg.com/...
Sakallı olanmı?
asker olan
Sakallı?
4
28 şubat sürecinde adını duyuran, dönemin 2. zırhlı tugay komutanı tümgeneral.
Türk Silahlı Kuvvetleri Akademisi'ni ve Amerikan Silahlı Kuvvetler Akademisi'ni bitirdi. 1995'te generalliğe terfi etti. 2005'te Silahlı Kuvvetler Akademisi Komutanı iken tümgeneral rütbesinde kadrosuzluktan emekliye ayrıldı.
2. Zırhlı Tugay Komutanlığı yaparken, Refahyol iktidarı döneminde Atatürk heykeli bulunmayan İstanbul'un Sultanbeyli ilçesindeki bu eksikliği gidermesiyle kamuoyunda gündeme geldi.
2400 tam donanımlı asker, Sultanbeyliye giriş yaptı. her yerde yakılmış araba lastikleri , bağıran , elinde yeşil bayrak sallayan sakallı , şalvarlı , sarıklı adamlar bir o yana bir bu yana koşuşturup duruyor.
Tuğgeneral Osman Doğu Silahçıoğlu hızlı adımlarla askerin önüne geldi ve bağırdı; "Arkadaşlar , hiç kimseye dokunulmayacak , müdahale edilmeyecek , kimsenin burnu bile kalamayacak. Şimdi meydana doğru yürüyoruz."
Marşlar söylenerek yürünmeye başlandığında ortalığı kasıp kavuran adamlardan eser kalmamıştı. Çil yavrusu gibi dağılmışlardı. Hepsi evlerine kaçmışlardı. 2400 askerin bir ağızdan söylediği marşlar Sultanbeyli'de yeri göğü inletiyordu.
O anda Silahçıoğlu Asker! Dur! dedi. O anda meydandaki manzarayı gören Silahçıoğlu, o koskoca Tuğgeneral, olduğu yere çöktü ve ellerini yüzüne kapattı. 2-3 dakika kadar kalkamadı yerinden.
Sonra bir hışımla ayağa kalktı,ağladığı belli olan yaşlı gözlerini saklamaya çalışarak : " Asker,Uygun adım, Marş!" emrini verdi.
Meydanda , Silahçıoğlunu ağlatan manzara şuydu: "Burası da bir kentimiz ve neden meydanda Atatürk heykeli yok " diye kendi cebinden harcayarak meydana kocaman bir Atatürk heykeli yaptırmış.
O heykel , o kişilerce kazma kürekler ile kırılıp paramparça edilmişti.
Sabaha kadar marşlar söylenerek yürünmeye devam edilmişti. Ve meydana Atatürk heykeli yeniden dikildi.
↑