kayıt

27 mayıs darbesi

  1. 26
    darbe değil devrimdir!

    barajsız seçim, özgür üniversite, sendikal hak, özgür halk, halk için devlet gibi hedefleri olan ve gelmiş geçmiş en demokratik anayasasına vesile olan devrimdir.
  2. 27
    üstünden 59 yıl geçen hürriyet devrimidir.

    27 mayıs devrimine giden yol

  3. 28
    darbe değil devrimdir.

    lh3.googleusercontent.com/...
  4. 29
    darbedir... nasıl ki yapılan fiile "darbe" demek kötülemek anlamında kullanılmıyorsa, "devrim" demek de taçlandırmaz diye düşünüyorum...

    askeri darbenin tanımı bellidir... ortada seçilmiş bir hükümet, seçilmiş vekillerden oluşan yasama organı vardır; silahlı kuvvetler cebren bu hükümeti ve yasama organını bertaraf eder, yasama-yürütme yetkisini kimi zaman geçici olarak kimi zaman da kalıcı olarak eline alır. ekseriyetle darbe akabinde yeni anayasa yapılır ve halk oylamasına sunulur ki bu hem darbeye meşruiyet kazandırmak hem de değişmesi istenen düzeni teşkil eden anayasayı ortadan kaldırmak amacıyla yapılır.

    27 mayıs'a giden süreci tartışmak başkadır, darbeyi konuşmak başkadır, darbe sonrasını konuşmak başkadır.

    ancak şu tartışılmayacak kadar nettir ki: darbe akabinde yapılan yassıada yargılamaları hukuk dışıdır.

    şimdi akıllara şu gelecektir ki darbe hukuk içinde midir? değil tabi. ancak darbe olduktan sonra bunu tartışmak yerine, bir an evvel demokratik düzene geçmeyi, yapılan işlemler ve alınan kararlarda evrensel hukuk kurallarına riayet edilmesini beklemek son derece olağandır ve gereklidir.

    bu evrensel hukuk kurallarından biri de "tabii hakim ilkesi"dir. bu ilke, yargılamadan önce kurulmuş, yargılamaya konu olan uyuşmazlıkla kuruluş açısından ilgisi olmayan, herkes için değişmeyen mahkemelerin hâkimi olarak tanımlanır. ancak 27 mayıs sonrası, yassıada yargılamalarında, darbe akabinde "yüksek adalet divanı" oluşturulmuş, bu heyet devrik cumhurbaşkanı celal bayar, başbakan adnan menderes ve demokrat partili bakan ve milletvekillerini çeşitli davalarla yargılamış ve idam başta olmak üzere çeşitli cezalara çarptırmıştır.
    • yok kanka darbe değil sil bunu bence
  5. 30
    bugün 60. sene-i devriyesi olandır. kutlu olsun. teknik olarak darbedir ama düşünce yapısı olarak devrimdir.

    Teknik olarak 27 Mayıs bir darbedir.. Ama olay bir askeri cuntanın planının çok ötesindedir. Toplumsal bir hareket vardır. Hatta 68 kuşağı hareketlerinden daha bile ciddi. 27 Mayıs ihtilalinde Anayasa'nın yapımı sürecine halkın geniş bir kesimi dahil edildi, meslek örgütleri, akademisyenler, karşı devrimci DP harici siyasiler vs.'den oluşan bir Temsilciler Meclisi teşkil edildi. çoğu kişi bilmez ama oy ağırlığı Milli Birlik Komitesi'nden fazlaydı.

    27 mayıs İhtilal olamamıştır veyahut dönüşememiştir. İhtilale dönüşememe nedeni hareketin, menderes'i devirdikten sonrası hakkında planı veya bir ajandasının olmamasıydı. Hemen demokrasiye gideceğiz denilmişti lakin sorun demokrasiye gitmek veya gitmemek değildi. sorun iktidarı devirdikten sonra iktidar olmakta idi. Demokrasiye dönmek yerine devrimleri koruyup kollamak için yönetim de kalsalardı bir ihtilale dönüşebilirdi.

    27 mayıs cuntacılık niyetiyle yapılmamıştır. cuntacılık nedeni ile yapılsaydı birçok ülkede olduğu gibi, ülkeyi en az 10 yıl yönetebilecek iken, hemen 1 yıl sonra demokrasiye dönülmezdi.

    Meselenin özü birkaç noktadadır. Meşruiyeti, fikri ve hedefleri tüm başarı veya başarısızlığının değerlendirme kısmı buralardadır.

    27 mayıs sonrası çıkarılan anayasa "aşırı özgürlükçü" olduğu için halk tarafından iyice idrak edilememiştir, ve ortamda komünizm tehlikesi yaratmıştır. sonrasında doğan güç boşluğunun doldurulamaması sonucu oluşan siyasi istikrarsızlık, ekonomik kaos ile birleşip 1980 darbesi getirmiştir.

    orduya şükran
    türk ordusu vazife başında
    hürriyet
    idealimiz madden ve manen yükselecek türkiyedir
  6. 31
    bayram bitmiş olabilir ama hala kutlanacak bir şey var. 27 mayıs devrimi kutlu olsun!
  7. 32
    günün anlam ve önemine binaen avatarımı cemal madanoğlu paşaya ayırdım. 1961 anayasası'nın getirdiği özgürlüklerden günümüzde fersah fersah uzağız. kendi adıma teşekkürü borç bilirim. günün birinde o özgürlüklere yeniden kavuşmak ümidiyle.
  8. 33
    27 mayıs bir bayramdır. kutlu olsun!

    Gazeteci: “İhtilal yapmak için birikiminiz var mı?”
    Cemal Madanoğlu: “İhtilal için birikim değil taşak gerekir. O da ben de var.”
  9. 34
    üzerinden 60 sene geçmiştir.

    benim aklımda bazı soruları veyahut anekdotlarıyla yer edinmektedir.

    bir, kimileri bu darbenin menderes'in son dönemlerinde sscb'ye yönelmesinden kaynaklı olduğunu söyler. bunun dayanağı nedir bilmiyorum. darbeyi yapan milli birlik komitesinin en güçlü subayı cemal madanoğlu'nun sol görüşlü olduğu, on yıl kadar sonra yeni bir harekete giriştiği de malum.

    ikinci olarak, ülkenin ideolojik olarak ne kadar çelişik bir halde olduğunu da görmemiz açısından ilginç bir olaydır., mevcut iktidarın büyük ortağı, menderes'i yad ederken "cehape zihniyetine" atıf yapar durur. ancak darbeyi trt radyolarından halka duyuran, daha sonra da kurulan hükümetin başbakan müsteşarlığını yapan küçük iktidar ortağının ebedi şefi albay alparslan türkeş'i görmezden gelir, amiyane tabirle salağa yatar. *

    üç, darbe gerçekleştikten sonra, bir takım "hukukçu"lar, askerlere, "menderes, bayar ve aveneleri"nin yargılanması gerektiğini telkin eder. nitekim yassıada yargılamaları denilen süreç başlar. yüksek adalet divanı kurulur. bu yargılamalar, suni mahkeme teşkili başlı başına evrensel hukuk kurallarına* aykırıdır.

    dördüncü olarak, adnan menderes'in ve iki bakanın idamı, ülkenin sonraki siyasetine çok farklı etki bırakır. demirel, menderes'in mirasıyla sükse yapar uzunca bir süre. öyle ki kurduğu partilerin* sembolü bile aynıdır: kırat...
    günümüzde de mevcut iktidarın büyük ortağı sık sık menderes'in idamına atıf yapar, onunla seçmenini korkutur, bir arada tutmaya çalışır. üzerinden altmış yıl geçmiş bir vaka hala güncel siyasetin tartışma konusu olmaktadır.

    bu bir yana, terör örgütü elebaşını idam edemeyip, başbakan idam etmek de öyle zannediyorum ki trajikomiktir. elbette her olay, kendi zamanı içinde değerlendirilmelidir ancak var olan bu sonuç çok çarpıcı geliyor.

    beşinci olarak glen'in de belirttiği üzere darbe akabinde hazırlanan 61 anayasası oldukça özgürlükçü bir anayasa olup sosyal haklara yer veren ilk anayasamız olmuştur. nitekim refarandumda da yüzde 60 küsür oranda evet oyu almış, 82 anayasasının oylamasındaki kadar katı bir seçim dönemi uygulanmamıştır.
    bu anayasa ile üniversiteler, sendikalar oldukça serbest bırakılmıştır. nitekim dünya'da yaygın olan gençlik hareketleri, anayasal güvenceye sahip sendikalaşma, dernekleşme hürriyeti ile kitlesel hareketlere dönüşmüştür. 60lı yılların sonunda nato üyesi ülkelerin "komünizm ve sscb tehdidi" endişesiyle karşı hareketa geçmesi üzerine "sağ sol çatışması" olarak bilinen süreç başlamış, bu 70li yıllarda tırmanmış, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar, kıbrıs barış harekatı ile birlikte maruz kalınan ekonomik ambargo, siyasi krizler, sokak çatışmaları, planlı olduğu belli olan provakatif eylemler, suikastlar... bütünüyle 12 eylül darbesini getirmiştir. nitekim kenan evren de "61 anayasası bize bol geldi, bu elbiseyi bu beden oturtmak lazım" çerçevesinde bir söz etmiş, oldukça otoriter bir anayasa hazırlattırmıştır.
  10. 35
    darbedir, failleri de katildir. faillerinin ideolojik yaklaşımının "özgürlükçü anayasa"ya izin vermiş olması onları özgürlükçü yapmaz, seçilmiş şahısları asarak özgürlükçü olunamaz. 27 mayıs bu milletin kendi seçilmişlerini dahi koruyamamakla lekendiği gündür. aynı zamanda diğer darbeciler gibi milleti tam kafasını çıkaracakken yeniden, yeniden, yeniden "büyük kurtarıcı mitine" sapladıkça saplamış, sonra toplumun bu saplantısını ileride aşağılayacaklarca alkışlanmışlardır. bunu temize çıkarmak için bir ilahi nur olarak atatürk'ten fazlasına ihtiyacımız var, cinayetin ve millet iradesinin yok sayılmasının meşrulaşması gibi...

    bir de kurucu değerler komedisi var, sanki hizmetinde olduğu devletin yöneticilerini sınırdışı ederek türk tarihinin en büyük kurucu değer karşıtlarından biri olmuş atamız tarafından kurulmuş bir devlette yaşamıyormuşuz gibi...
    • şu noktada özgürlükçü yapar. bu komite, eğer askeri cuntayı devam ettirmek niyetinde olsaydı onlara kimse engel olamazdı. 12 eylülde 3 sene süren seçimsiz süreç, 27 mayıs'ta 16 ay sonunda giderilmiş, genel seçimler yapılmış.

      demokrasinin açmazı, kendi bağrından çıkanlara karşı kendini koruyamama durumu. zira demokrasi kültürünün oturmadığı toplumlarda, yargıçlar da eğer inisiyatif alamıyorlar veyahut yargı bağımsızlığı mevcut değilse işler açmaza gidiyor. dp'nin tahkikat komisyonlarını hangi demokrasi neferi savunabilir?

      hizmetinde olunan devlet, yenisi kurulmadan evvel dağıldı. çökme bile yok, dağıldı. bitti fiilen. şükür ki rus çarlığının yıkılması akabindeki süreç yaşanmadı. kaldı ki türk tarihini iyi irdelemek lazım, nice babalar oğullarını boğdurdu, nice oğullar babalarını def etti, nice kardeşler kundakta kardeş boğdurttu...
    • ilk paragraf için, -olamazdı- fazla iddialı, meşruiyet iddialarını üzerine kurdukları noktalar dolayısıyla sonsuza kadar cunta rejimi sürdürmeyi zaten düşünemezlerdi. bu dediğim düşünüyorlardı anlamına gelmez elbette.

      demokrasi kültürü oturmamış toplumlarda, yargı bağımsızlığı da yokken gerçekten de işler açmaza gidiyor ve göstermelik mahkemelerle seçilmiş zatlar asılabiliyor, ikisini aynı kategoride görüyor ve katılıyorum.

      elbette dağıldı, kastettiğim şey açık sanıyorum.
    • Elbette, ilanihaye gidemezdi ancak daha erken secimlere gitmelerinede onlari zorlayici bir etken mi sebep oldu, dusunmek lazim.

      Elbette. Hukuk katliami yassiada sureci.

      Sonuncusu acik degil. Yani kast ettiginiz aslinda acik, ama onu kast etmiyorum dediginiz sey acik degil.
    • yani şunu demek istemiştim kısaca: evet imparatorluk dağıldı ama osmanlı bir hanedan-devletti, hanedan kurtarılabildiği sürece kurucu değerler onların etrafında toplanmayı önerirdi. oysa atatürk haklı olarak kurucu değerleri reddetmiştir, bu da kurucu değerin kutsal bir şey olamayacağını kabul etmemiz için isabetli bir örnektir. tersten bakarsak "kurucu değerler için" yapılmaması gereken şeylerin yapılmasını hoşgördüğümüzde damat ferit kahraman sayılabilir kolaylıkla, tek ihtiyacımız biraz kelime oyunu olur.
  11. 36
    darbe değil 27 mayıs tatsızlığıdır. teröristlere gereken ceza verilmiştir. daha sonra en dandik yönetim sistemlerinden biri olan demokrasi tekrar rayına konmuştur.
  12. 37
    27 mayıs'a giden süreçte tarafların yaptığı hataları tartışıp bir sonuca gitmek ayrı, idamları savunmak ayrı bir şey. idamlar kesinlikle yanlıştı.
  13. 38
    hem darbe hem devrim. çünkü işin içinde hem darbeciler hem devrimciler mevcut. azıcık tarih anlatayım keyfim yerindeyken hazır. ali suaviler çırağan sarayı'nı bastıkları vakit başarılı olsalardı şu gün muhakkak adları daha çok anılır ve ittihatçılar kadar hakları teslim edilirdi. Bab-ı ali Baskını başarılı olunca enver paşa ve silâh arkadaşları tarihin yaldızlı sayfalarında yer almaya hak kazandılar ama. o günlerde demokrasi mi vardı canım!?

    27 mayıs sabahı 3 etkin gruptan söz edebiliriz. 1. grup yalnızca darbeci grup; hüseyin feyzullah (türkeş) ve arkadaşları. 2. grup hem darbeci hem devrimci grup; madanoğlu ve arkadaşları. 3. grup hem darbeci hem iktidar; tahkikat komisyonu'nu kuran demokrat parti! burada sarkazm yok. gerisi hava cıva.

    ek: darbecilere karşı olduğum kadar anayasayı türk milleti'nin kabûl görmeyeceği kadar özgürlükçü yapan darbeci-devrimcilere de karşıyım. sebep-sonuç aga, versay antlaşması gibi bi şeydi, hitler doğurdu. dp'ye ise tümden karşıyım. adam asılmasına en çok karşıyım. böyle.

    ek 2: eklemeden edemiycem. av hikâyelerini avcılardan dinlemeyi reddeden aslanların vicdanında ali suavi'nin hakkı teslim edilmiştir elbette. öf ne konuştum be!