1
şu girdi ilhamlı anket başlığı.
Aklıma Batak ve king'den başka bir şey gelmiyor. zeki, çevik ve ahlaklı bir masa tenisi oyuncusu olmak bir de. Onda da kurallar çok net diye pislik çıkmıyor. Yoksa her rekabet ortamında olduğum gibi emre belozoğlu çirkefliğini yapardım.
Çok da gerekli şeyler değilmiş.
7
Bilmem kaç bin liralık kyk kredi borcu mesela.
9
(bkz: mantı)
(bkz: yağlama)
(bkz: iskender)
(bkz: yaprak sarması)
Başka da bir şey katmadı bana.
10
kampüsün bahçesinde harika geçirilen zaman, frankeştayn'dan hallice manyak hocalar, kimseye güvenmemek, aynı zamanda güzel insanlar edinmek,insanları tanımak,okulda görülen derslerin bir işe yaramadığını görmek, yokluk içinde güzel mekanlarda takılma becerisi kazanma... uzar gider azizim.
11
üniversitenin insana bir şey katmadığı gerçeği.
12
kişinin, çocukluktan çıkıp hayatın gerçek yüzünü ilk defa görmeye başladığı zamanda kazandıklarıdır.
gelen parayla haftada kaç bira içebileceğini hesaplamak,
çok farklı tipte ve karakterde insanlarla tanışmak,
ekonomik düzen sağlamaya çalışmak,
üniversitenin çimlerde yuvarlanmak olmadığını öğrenmek,
mantıksız, saçma sapan kişilere sırf statüsünden dolayı ses çıkaramamayı öğrenmek,
gibi örneklerdir.
13
asosyalliğin dibine vurmak.
14
insan bekler ki akademik hayat, en azından eleştirel düşünce nedir, sormak ve cevap bulmak nedir gibi bazı yetiler geliştirsin. Çılgın hormonlarımızın da en azından kampüs hayatı için de kendine bir yol çizmesini beklersin. Görece üniversite hayatı tam da buna göre kurgulanmış olmalıydı. insanın olgunlaşma sürecinde bir çok hata yaparak bir çok doğruyu bulduğu, deneyimlediği, tattığı, kokladığı, üflediği yer olarak şekillenmeliydi. stajer üniversite öğrencilerin halini görünce canım sıkılıyor. bırak sormayı, olduğu gibi kabul eden kahir ekseriyeti, çomarlardan hallice ...
15
makarna nedir, nasıl yapılır?
16
Alt-üst ilişkisi.
Akademik başarı.
Güzel dostluklar.
Yeni hayatlar tanımak.
Ucuza yemek. Çorba-Ana yemek-salata-tatlı-sınırsız su ve ekmek sadece 2 lira.
17
101'de elinde çift okey varken hiç çaktırmadan okeye dönebilmek.
18
Ben bu hayatta ne b*k yiyeceğim şimdi sorusunu geciktirmesi.
20
Peşinen özür diliyorum,
Orospu çocuklarına tahammül etme yetisi ve milliyetçi görüşe sahip olma şerefi.
21
Önemli bir Karar almadan önce 100 kere düşünmek gerektiğini anladım. Araştırmadan, düşünülmeden verilen kararların insanın gençliğinin en güzel yıllarını nasıl çürüttüğünü bizzat yaşayarak gördüm.
Kısacası bana Kayseri'de kattı.
Benden uzak Allah'a istediği kadar yakın olabilir.
(bkz: şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler)
22
bir gecede 400-500 sayfa kitap okumaya bağlı olarak hızlı okuma ve anlama kabiliyeti.
23
Pek Hoş olmayan Bir şey yaptıktan sonra ayıp ettim mi acaba diye düşünmeyi azalttım çünkü buna değmiyorlar
24
Kendi ayakların üstünde durmanın dayanılmaz güzelliği.
Belli bir yaştan sonra aileden para istemenin ne kadar zor olduğu gerçeği.
Öldürmeyen acının güçlendirdiği.
25
en başta, aklıma gelen şunlardır:
-farklı kültürden insanları tanımak
özellikle devlet yurdunda kalıyorsanız, 73 milletten insanla muhatap oluyorsunuz. yabancı öğrenciler de var tabi. ben gambiyalı bir arkadaşla tanışmıştım mesela. gambiya'yı üniversiteye kadar duymamıştım lan.
elbette bu farklı insanların iyisi, kötüsü var. ama müthiş bir gözlem ortamı sunduğu inkâr edilemez.
-tek başına hayatı idame ettirme yetisi
liseyi dışarıda okuyanları hariç tutarsak, çoğu öğrenci ilk defa üniversite hayatında, ailesinden ayrılır. bir de uzak bir şehir düştüyse hele. ilk başlarda çoğu kişi, acemiliğin de getirisiyle çok para harcar, harcamak zorunda kalır. yenilen kazıklardan sonra tecrübe oluşur tabi.*
↑