Üniversitenin insana kattıkları

İnsan sarraflığı

(bkz: SORUMLULUK)

ŞURADA MEZUNİYETİME 5 AY KALDI VE 4 YILDA BANA KATTIĞI TEK ŞEYİN SORUMLULUK SAHİBİ OLMAK OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİM. HİÇBİR ZAMAN ÖYLE ŞURAYA GİDEYİM, BURADA SÜRTEYİM, BABAMIN PARASINI YİYİM DEDİĞİM OLMADI. BU ŞEKİLDE GEZEN, PARAYI ETRAFA SAVURAN KİŞİLERİ GÖRDÜKÇE AİLEME KARŞI DAHA ÇOK SORUMLUK ALDIM. KENDİMDEN ÇOK ONLARI DÜŞÜNEREK HAREKET ETTİM. OKULU "MÜHENDİS OLCAM BEN" DİYİP TAM 8 YIL UZATAN, SÜREKLİ DEVAMSIZLIKTAN KALANLAR GÖRDÜM. CİDDEN YAZIK, YAPILMASI GEREKEN TEK ŞEY GÜNDE 1-2 SAAT DERSE GİTMEK.

(bkz: fuck buddy)

o kadar çok ki... aldıkları da kattıkları da... 72 milletten insanı tanıma şansın olur. Eğer serde saflık varsa onun yok olacağı yegane ortamdır. Çünkü en büyük kazıklarını üniversite zamanında yersin. Kazıklı voyvoda'nın aslında ne kadar masum olabileceğini öğrenmiş olursun. 81 ilden farklı farklı karakterler görürsün. Bunun haricinde okulun dışında eğer başka bir şehirde okumaya gitmişsen ve halkı cahilse cehennemin nasıl bir yer olduğunu harfiyen tasvir edebilecek duruma gelirsin.Lisedeyken en gıcık olduğun hocanın bile aslında ne kadar sevimli biri olduğunu anlamış olursun. akademisyen hoca denen bazı organizmaları tanımaya başladıkça... evet şehir efsanesi değil gerçek. çoğunlukla hocalar takıntılıdır ve lise gibi değildir üniversitede kral da sultan da hocadır. Eğer çift dikiş gittiysen mevzuatı çok iyi ezberlersin. öğrenci işlerinin bile açıklarını bulacak kadar. Trenlerin aslında en harika toplu taşıma araçları olduğunu anlarsın ve o güzergahtaki üniversitelerden bir sürü arkadaş edinirsin. Trenlerde öğrenci sohbetleri harikadır. ilk yılında başka üniversitelerin üst sınıftaki öğrencilerinden üniversite hayatıyla ilgili çok şey öğrenirsin. en sağlam tüyoları aldığın yerdir trenler. Eve çıktıysan kendine yetmeyi öğrenirsin. bir kaç arkadaşınla eve çıktıysan hayatın ve insanların gerçek yüzünü öğrenirsin. Ev sahibi denen canlı türünün ne kadar şımarık ve hadsiz olduğunu görebilirsin. Açlığın zorluğun her şeyle mücadelenin ne olduğunu sonuna kadar görürsün. kendini, kendi sınırlarını daha iyi tanırsın. mücadele nedir yaşayıp öğrenirsin. - insanları da kendini de en iyi tanıdığın yerdir üniversite hayatı. Araştırmayı öğrenirsin. çünkü üniversite son noktadır son duraktır. daha çok tümdengelim mantığıyla işleyen bir sistemdir. lisenin de dahil olduğu tüm eğitim hayatın tümevarım sistemiyle geçtiği ve sen buna alıştığın için ilk yıl belki uzun bir süre belki çok kısa bir süre muhakkak bocalarsın. çünkü hiç bilmediğin şeyleri öğreniyorsun ve tanım yapılmıyor. tanım üzerinden değil terim üzerinden yürüyor. işin daha ironi yanı bölümün en gıcık en takıntılı en notu kıt hocalarının tek iyi tarafı sana tanımları yazdırıyor ya da anlatıyor ve ya fotokopi olarak dağıtıyor olmasıdır. diğer hocalar genelde bilmediğin terimler kullanır ve biliyormuşsun gibi kabul eder. Ayrıca şunu aklından çıkarma bölümün her ne olursa olsun ezberden kurtulamadın. üniversite de ezber üzerine kurulu. hatta liseden daha kesin ve net hatlarla... öğrenciliğin ruhu ezberle geri kalanı araştır, not topla mutlaka ödev yap yoksa hoca sana takardır. ayrıca internetin nasıl bir derya olduğunu anlarsın. tanımları araştırmak için hoca seni internete yönlendirir. çoğu ödevi araştırmak için de... Şaka gibidir üniversite... hayatın sana nasıl bir şaka yaptığını üniversite hayatını görünce anlarsın... Hayatın asla eskisi gibi olmaz. sen de eski sen olmazsın artık. millet burnunun havaya kalktığını sanır. aslında insanları tanımışsındır. o yüzden artık eskisi kadar sıcak samimi ve sevecen değilsindir...

Tavla oynamak bugün iki arkadaşı ağlattım da

(bkz: hiçbir şey)

Gerçek üniversite bu değil

bir iki teorik bilgi katmıştı zamanında. sonra kpss sürecinde gördük ki onlar da bir halta yaramaz.

en önemlilerinden biri siyasî düşüncenin olgunlaşmasıdır. o yıllara kadar siyaseti sadece babasının izlediği ana haber bültenlerinde bahsedilen bir şey olarak gören birey üniversiteye gidince istese de istemese de uç siyasi görüşlere sahip insanlarla bir arada zaman geçirir ve kendi fikirlerinin de farkına varır. üniversiteye başlamadan önce siyasetle ilgili 1 biliyorsa üniversite bittiğinde 10 bilir. eğitim seviyesinin siyasî tercih üzerindeki etkisi de buradan kaynaklanıyor bana kalırsa. üniversiteye gitmemiş insanın siyasî görüşleri her zaman ham kalıyor. kendi fikirleriyle değil de sağın solun fikirleriyle hareket ediyor. bir mitinge gitmek adamın oy vereceği partiyi belirleyebiliyor. çok ilginç bakın.

(bkz: bahane ile gerekçeyi ayırt edebilme yetisi)

açıklaması ders notu dilencisi başlığının ilk girdisinde mevcut.

Kimseye güvenmemeyi öğretti

düdüklü tencere.
(bkz: kaç para ulan bir tüp )

bilgi.

tek başına yeterli bir kazanım benim için.

bir meslekten baska hicbir sey. onu da yapamIyoruz ya, nys. olmasa da olurmus.

üniversiteye değil üniversite sonrasındakilere odaklanılması gerektiği. iş hayatında kimse derslerinin hepsi aa diye madalya takmıyor.

hatta meslek yaşamımda gördüğüm kadarıyla okulda ortalama öğrenci profili çizmiş kişiler uygulamada daha başarılı oluyor.

Tek başına her şeyin üstesinden gelebileceğimi öğretti. Başka da bir bok yapmadı.

Fotokopi kokusu.

bolca sex tecrübesi , fotokopicinin ne kadar kazandığı , parayı alkole yatırırsak bütün ay makarnayla nasıl hayatta kalınacağı , istiklal marşı , kapanış.

eşekle altın semer arasındaki mevzuyu zihne tecrübeyle sabitlemesi.

gerizekalılarla mücadele kesinlikle.

Nasıl öğretmen olunmayacağı örneği üzerinden nasıl ideal öğretmen olunuru çok güzel gösterir

Bulgur pilavı

Definasyon dönemlerinin vazgeçilmezi

Kalp imojisi

Fakir yaşamıma fakirlik anıları ekledi her koşulda ve her şartta hayatıma devam edebilirmişim

48 saat içerisinde 2 saat uykuyla üç sınava girebilme motivasyonunu katmıştır.

#1185680

tümünü gör

↑