kayıt

eczacılık

  1. 1
    *

    tıp fakültesine gitmek istemeyenlerin alternatif olarak gördüğü meslek.
  2. 2
    Eczacılık fakültelerinde, 5 yıllık lisans eğitimini başarı ile tamamlayan; ilacın üretiminden hastaya ulaştırılmasına kadar her aşamada yetkinlik sahibi olan kişilere eczacı denir , meslek ise eczacılık olarak adlandırılır.
  3. 3
    farmakoloji uzmanları ilaç bulur, bunlar bakkallık yapar.
  4. 4
    Aşırı kıskandığım meslek. Hep eczacı bir tanıdık hayali kurarım.

    Bedavadan bana ilaç temin edecek.. Astım spreylerini oda spreyi niyetine kullanacağım... İstemediğim kadar ağrı kesici... Her yerde...
  5. 5
    vakt-i evvelinde öğretmenlik ya da doktorluk gibi kutsal kabul gören meslekti. aksırıp tıksırdığımızda, nezle mezle olduğumuzda, aşı yaptırmamız gerektiğinde falan mahallemizin eczacı amcasının ya da teyzesinin yolunu tutardık. şimdilerde tüccarlık dışında bir anlama gelmiyor.

    zaman zaman sıkıntı veren ciciş bir hemeroidim var. doktorum gliseril trinitrat şeklinde isimlendirilen merhemin çok önemli olduğunu belirtti ve "bu merhemi her eczanede yaptıramazsın," diye de ekledi.

    - "hadi canım," dedim kendi kendime, "...alışveriş merkezi büyüklüğünde eczaneler var etrafta yığınla."

    yazık gerçekten... istanbul'un anadolu yakasının dört bir yanında otuz'un üzerinde eczaneyi tek tek aradık. avrupa yakasındaki yakın mahallere de araştırdık. yok anasını satayım, yok! bundan bir sene öncesine kadar bazı yıllanmış eczanelerde bulabiliyorduk. artık yok!

    eczacının bizâtihi kendisi tarafından topu tüfeği 15 dakikada hazırlanan ve fiyatı 40-50 lira olan bir merhem... bir eczacı tarafından neden artık eczacılar tarafından yapılmadığının cevabını şu şekilde aldık. kalıbınızdan utanın, şayet o mevcut değilse mesleğinizden utanın! üç kuruşluk merhem tüccarların eline düşmüş, fiyatı da 185 lira olmuş anasını satayım.

    ***

    bir zaman önce eczanenin tekine girdim. kıç kadar bir dükkan! gliseril trinitratı 15 dakikada hazırlayıp veren nadide eczacı gibi eczacılardan... o hazırlıyor, ben de dükkanında etrafa bakınıyorum. kendi kendime,

    - "ulan," dedim, "...nereye geldim ben, kapatıyor mu acaba burası?"

    dükkan daracık ve raflar neredeyse bomboş! önünde bir tezgah var. içinde ilaçlar. tezgahın arka tarafında bir dolap. orada da bazı ilaçlar. dükkanın kalanında hiç bir halt yok!

    - "efendim, etraf biraz boş gibi. sanırım başka yere taşınıyorsunuz, bu kremi de her yerde bulamıyorum. geçeceğiniz yeri söyler misiniz," diye sordum. soru üzerine adamın yüzünde hakikaten o gururlu ifadeyi gördüm amk!

    - "yılların eczanesi burası. kapatma falan yok tabii... buradaki raflar boş gibi geliyor ama diğer eczanelerdeki kozmetik standlarıyla karıştırıyorsun. bir daha bir eczaneye girdiğinde etraftaki ilaç miktarına bak ve kozmetik ürünlerinin olduğu alanlara kıyasla. ne demek istediğimi anlarsın," dedi ve merhemi alıp siktirdim gittim.

    sonrasında da diğer eczanelere girip etrafa şöyle matematiksel matematiksel bakındım tabii...