4
şimdi işin farklı bir boyutunu ele almak gerek;
laik bir ülkeyiz. din hizmetleri halkın ihtiyacı gereği yerine getiriliyor. din hizmetlerinden kasıt biliyorsunuz hangi dinler olduğunu. diyanet işleri başkanlığı, haliyle hükümetin diğer dinlerle ilgili olan politikaları ayrı bir konu ve sonuna kadar da yanlı, ezici, asimilasyona yönelik olduğunu düşünüyorum.
ancak vergi genellik ilkesine göre alınır. kişinin dinine, diline, rengine, boyuna posuna bakılarak alınmaz. bu sebeple gayri müslimler camiye para veriyor ancak bizim verdiğimiz vergiler de kilise ve sinagoglara gitmiyor değil. aynı zamanda ateisti, deisti vb. de bu hizmetlere para ödüyor.
kısacası kamu bütçesinin sistematiği bu tarz detaycı ve anti-teknik şeylerle uğraşmıyor artık. hatta bunları osmanlı'da terk etmeye başladık. bir tarafta gelirler diğer tarafta giderler var bu kadar.
3
ülkemiz, laik bir devlet. ve diyanet işleri başkanlığı da başbakanlığa bağlı anayasal bir örgütlenmedir.
"benim vergimle imamın maaşı ödeniyor"
e benim vergimle de devlet, ziraat bankasında faiz ile iş görüyor? bu nasıl olacak??
2
ezanı durdurcaklarını bilsem iki katını veririm dediğimdir.
hayır kardeşim gelmiycem namaza ne bağrıyosun
1
fahiş vergilendirme sistemi ile vuku bulan olaydır.
diyanet işleri başkanlığının sünnilik dışında hiç bir din ya da öğretiye hak ettiği değeri verdiğini duymuş değilim.
adaletli davrandıklarını da düşünmüyorum zaten.
ama?
ateisti deisti tengricisi hıristiyanı alevisi herkesin cebinden vergi olarak çıkan para, bu adamların hiç almadıkları bir hizmete harcanıyor. hem de milyarlarca lira şeklinde.
kusura bakmayınız. malesef acı gerçektir.
ama işte herkesten toplanan bu vergi sadece cami ve mescitlere gidiyor.
(bkz: adalet)
↑