1
Tanınan, başarılı bir şairdir.
Kendi dilini, dünyasını kurmuştur. şiirleri hoş bir tat bırakır insanda.
2
Dün kalabalıkta
Sevmekten yorulmaktayım
Yalpalayan bir sarhoş var
Şimşek vuruyor onu bir çırpıda
Seçip vuruyor
Fırtına çevreği de onu buluyor emiyor
Yılışık nemli bir şehvete arzulanıyor
Bahar ayartıyor onu
Köprüde insanlardan yükselen buhar
Camların çiğneyip salonlara kustuğu sıcaklık
Sevmek yapışkan insan teri
İnsan kılı memesi kokarak
Kollarını eklemlerini yalıyor senin
ve şimdi aşkın evinde
iki yabancı insan
misina tutmaktan tuzlu sudan
birbirini duyamaz olmuş iki parmak gibi yatıyor
İstanbulda Suadiye mezarlığında
Yorgun uzman bir kalp
Kimbilir hangi kanlarda akıyor gövdemiz
Kimbilir kimin damarlarında hızlandırıyor sözlerim
Bir bohça aranır çağırır üfürür - sıcak ve tüterek
Irmak denize boşaltır dağlardan kaçırdıklarını
Atın birden nalları dökülür - delice koşarken yine de
Bilki şöminenin içinden
Yanmış kül olmuş yine de
Seni gözlemekteyim
Bir kadın bir baş kesiyor gördüklerim
Bir kadın kendiyle oynuyor
Kendine ve çocuklarına parçalanarak
Soğuk sıcak yanıp donarak
Dar koridorda yay gibi vınlar
Ve duşa varamadan
Ufak kırmızı lambadan erlikler yağar
Bir göz bir çağırma bir dur akar
Geri dön azarlandın
Koltuğa otur şöminenin içine bak
Şimdi hızlan ve hızlandır
3
işaret çocukları, menziller, yedi güzel adam, korku ve yakarış adlı şiirleri; savaş ritimleri adlı romanı olan sanatçı.
4
ille gerek mi özlediğimi söylemek
ya da sevdiğimi seni
hem gelecek günlere bıraktım seninle olmayı
seninle ölmeyi bir güzel
seninle.
5
cahit zarifoğlu'nun eşi berat hanım'a yazdığı bir mektup;
berat'e
bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.
emin ol kim olduklarını çıkaramadım. görünüşe bakılırsa mutlular. fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. filmler, resimler birer hayaldir. başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. insan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. ve önemli olan yaşanılan "an"dır. onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez.
acaba anlatabiliyor muyum?
cahit
ah zarif adam, ah.
6
Aşk bu
Kanatları yıldırımlanmış katı boğalar
Ateşin saydam gövdesini kırarak
Yatarak hayat dolu sarnıçların karnına
Sıkı sıkıya kapalı sivri ve kıvrak gaga
Delip geçecek dalıp yeryüzünü
Bak istersen avuçlarıma
Küçük parmağın hizasında o derin havzada
Göğüs göğüse iken ikimize
İki ayrı kadeh gibi doldurulmuş yudum kat'i
Sesin
Sırrım
Gözüm palaspandıras çehremde
Aşk bu
Çölün sarı sofrasında atlılar
Hepsinde
Gererken parçalanan elimde
Çelik yay parçaları
Ağızlarımız kum rüzgarlarıyla yanık
Yiyip içmezik acıkmazık
:Başkanları
Uyutmasın vahalar diye
Koynuna doldurmuş yılanları:
/çocuk
Bir tane.Dayanmış yanağını cama
Karşı evin balkonuna bakıyor
Orada bir çocuk
Tutunmuş demirlere../
İki kadeh arasında ufak kara nehrim
Beni senden bölen.Suyu yakut de ki kafur
Çölün arı çehrenin gamsız ölümün uzakça olduğu bir demde
Diz çökeyim söyle
Tahtın nerede
Bende kaynayan sende kaynak
Tıpatıp iki kristal küre
Aramızda ceylanımsı bir sıçrama
Çalkalanır sonsuzca.Şöyle irice
Bir kelime bul ok atsın döş kemiğime
Öfkemi iyi belesin öfken
Aşk duraksar ve yara alır
Uçak çelik rengi göğü sesiyle sokunca
Alçalarak yemyeşil ekinlerin arasına
Kuru ekmek yiyen üzgün köylüleri bombalamaya
İlkin küçük nir göl kan dolu ağzı
/hava nasıl da yeşil/
Su mu yoksa o katı ışık mı yanakların taşıdığı
Nilüferler isteklerkoca bir dev
Aşk bu çiğnenmiş kırbaçlanmış alta alınmış
Tanıyıp tutunacak bir insan arayan
Gördükçe çelik kazanlarının iç kaynamasını
Kaliforniyadaki silah fabrikalarını
/Doların egemenliğ halkın refahı:
Depolar boşalmalı/
Aşk aşk bir şehir harabesi daha kazandın
Kurşun kanatları gergin
Fosforlu mermiler yine taze
Yıldırımlanmış boğalar
Havanın katı gövdesini kırarak
Yararak hayat dolu sevdanın karnını
Pilot ağzı zehirli bir dil
Kentelenmiş çeneler arasından
Gözler ovaya başını çıkaran insanları
Haydi aşk aşk
De ki dağları delerim senin için
Yıldızlar yakarışlar açık kartlar
Ve haydi hoşçakal
Kilimin üstünde
Bir ampül
Bir kırbaç bir ayakkabı
7
"bir gün elbette sofraya birlikte çökeriz
sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım."
8
Evet hatırladım
Küçük basit şeyler
Yetiyor kederlenmeye
Ya mutluluğa
9
soyadı gibi zarif şairdir. şiirlerinde o zariflik, narinlik, kırılganlık hissedilir. sanki tek bir üflemeyle tüm imgeleri yıkılacakmış gibi...
okunasıdır. gerçekten kaliteli şairlerimizdendir. ne şair olmak için yazmıştır, ne de ünlü olmak için. sadece hissettiği için yazmıştır zarifoğlu ve bunu tüm şiirlerinde hissedebilirsiniz.
10
soyadı gibi zarif şairdir. hayatında hep kırılgandır, hastadır ve yorgundur.
12
ismini, şiirlerini her duyuşumda, her anışımda hüzünlenmeme sebep olan merhum şair. kendisini çok sevmekle beraber, akrabam gibi görüyorum. nasip olsaydı keşke.
ölümü, her aklıma gelişinde beyhude davranışlarımın acizliğini görüyorum.
iyi ki doğdun zarif insan, iyi ki girdin lisan-ı edebimize, iyi ki geçtin bu dünyadan.
ruhun şad, mekanın cennet olsun.
13
pamuklara sarıp sarmalamak istediğim, kimse okumasın, kimse adını bile bilmesin dediğim bir şairdi kendileri. yedi güzel adam dizisi sağolsun şimdi her ergen sosyal medya kullanıcısı bir şiirini, bir dizesini yazıyor mutlaka ortalığa. bilindiğini ama anlaşılamadığını hissediyor ve bu sebeple kemiklerinin sızladığını düşünüyorum malesef.
14
"Halk aşksızsa, sokaklar banka dükkanlarıyla doludur."
ne doğru bir tespit yapmış değil mi ?
15
değil mi ki kavuşmalarımız topal,
ayrılıklarımız koşar adım.
16
ah şu yalnızlık
kemik gibi,
ne yana dönsen batar.
17
Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. Buna sebep de yok çünkü. Ne taze bir ölüye sahibim, ne felaket geçirenlerim var. Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.
/ Yaşamak
18
Fakat sen
Hep karşımda kalan
Ağzı ağzımdan alınan
Paylaşılmakta olan
19
"bize ağır gelen kendimizdir."
20
"bir kalbiniz vardır, onu hatırlayınız."
21
ah muhsin ünlü'nün hocasıdır. nerede okumuştum hatırlamıyorum ama ölmeden önce yakın bir dostuna, "elimde olsa, şimdi tüm yazdıklarımı yakar, daha anlaşılır yazardım" demiş. ne kadar doğrudur yanlıştır bilmiyorum ama benim düşüncem, sırf bu sözlerden dolayı, ah muhsin ünlü'nün görece daha sade bir uslüp kullandığını düşünüyorum.
22
"hayalperest olmayın. ayağınız yer tutmaz, sallanırsınız. fakat hayaliniz geniş olsun. geniş düşünün. büyük düşünün. size gösterilen hedefleri zihninizle aşın."
23
"yaşamak bir perde gibi kalkıyor aramızdan
zamansız, mekansız bir tünel başındayız şimdi"
24
berat hanım gibi bir hanımefendiyle evlendiği için gerçekten şanslı olan zarif şair.
"ben bembeyaz bir sayfaydım, cahit bende şiir yazdı." demiş cahit'i için.
25
yüzüm aydınlık bakar elemlere
yangın yerlerine
coşkuyla selamladım büyün bayrakları
düşman kadınlarını
↑