kayıt

emperyal oteli

  1. 1
    bir atilla ilhan şiiri. şiir gibi şiir, etkileyici bir şiir. "vuruyor, kanına giriyor" adamın...

    "ben hiç böylesini görmemiştim 
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    sımsıcak bir merhaba diyecektim 
    başımı usulca dizine koyacaktım 
    dört gün dört gece susacaktım 
    yağmur sönecekti yanacaktı 
    sameland seferden dönecekti 
    duvardaki saat duracaktı 
    kalbim kendiliğinden duracaktı 
    ben hiç böylesini görmemiştim 
    vurdun kanıma girdin itirazım var 

    emperyal otelinde bu sonbahar 
    bu camların nokta nokta hüznü 
    bu bizim berheva olmuşluğumuz 
    bir nokta bir hat kalmışlığımız 
    bu rezil bu çarşamba günü 
    intihar etmiş kötümser yapraklar 
    öksürüklü aksırıklı bu takvim 
    ben hiç böylesini görmemiştim 
    vurdun kanıma girdin itirazım var 

    sesleri liman sislerinde boğulur 
    gemiler yorgun ve uykuludur 
    sabahtır saat beş buçuktur 
    sen kollarımın arasındasın 
    onlar gibi değilsin sen başkasın 
    bu senin gözlerin gibisi yoktur 
    adamın rüyasına rüyasına sokulur 
    aklının içinde siyah bir vapur 
    kıvranır insaf nedir bilmez 

    otelin penceresinde duracaktın 
    şehri karanlıkta görecektin 
    karanlıkta yağmuru görecektin 
    saçların ıslanacak ıslanacaktı 
    kış geceleri gibi uzun uzun 
    tek damla gözyaşı dökmeksizin 
    maria dolores ağlayacaktı 
    istanbul'u yağmur tutacaktı 
    bütün bir gün iş arayacaktım 
    sana bir türkü getirecektim 
    kulaklarımız çınlayacaktı 

    emperyal oteli'nin resmini çektim 
    akşam saçaklarından damlıyordu 
    kapısında durmanı söylemiştim 
    yüzün zambaklara benziyordu 
    cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu 
    tepebaşı'ndaki küçük yahudiler 
    asmalımesçit'teki rum kemancı 
    böyle rüzgarsız kalmışlığımız 
    bu bizim çektiğimiz sancı 
    el ele tutuşmuş geziyordu 
    gazeteler cinayeti yazıyordu 
    haliç'e bir avuç kan dökülmüştü 

    emperyal oteli'nde üç gece kaldık 
    fazlasına paramız yetmiyordu 
    gözlerin gözlerimden gitmiyordu 
    dördüncü gece sokakta kaldık 
    karanlık bir türlü bitmiyordu 
    sirkeci garı'nda sabahladık 
    bilen bilmeyen bizi ayıpladı 
    halbuki kimlere kimlere başvurmadık 
    hiçbiri yüzümüze bakmıyordu 
    hiç kimse elimizden tutmuyordu 
    ben hiç böylesini görmemiştim 
    vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün."


  2. 2
    "ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    sımsıcak bir merhaba diyecektim
    başımı usulca dizine koyacaktım
    dört gün dört gece susacaktım
    yağmur sönecekti yanacaktı
    sameland seferden dönecekti
    duvardaki saat duracaktı
    kalbim kendiliğinden duracaktı
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var

    emperyal otelinde bu sonbahar
    bu camların nokta nokta hüznü
    bu bizim berheva olmuşluğumuz
    bir nokta bir hat kalmışlığımız
    bu rezil bu çarşamba günü
    intihar etmiş kötümser yapraklar
    öksürüklü aksırıklı bu takvim
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var

    sesleri liman sislerinde boğulur
    gemiler yorgun ve uykuludur
    sabahtır saat beş buçuktur
    sen kollarımın arasındasın
    onlar gibi değilsin sen başkasın
    bu senin gözlerin gibisi yoktur
    adamın rüyasına rüyasına sokulur
    aklının içinde siyah bir vapur
    kıvranır insaf nedir bilmez

    otelin penceresinde duracaktın
    şehri karanlıkta görecektin
    karanlıkta yağmuru görecektin
    saçların ıslanacak ıslanacaktı
    kış geceleri gibi uzun uzun
    tek damla gözyaşı dökmeksizin
    maria dolores ağlayacaktı
    istanbul'u yağmur tutacaktı
    bütün bir gün iş arayacaktım
    sana bir türkü getirecektim
    kulaklarımız çınlayacaktı

    emperyal oteli'nin resmini çektim
    akşam saçaklarından damlıyordu
    kapısında durmanı söylemiştim
    yüzün zambaklara benziyordu
    cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
    tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
    asmalımesçit'teki rum kemancı
    böyle rüzgarsız kalmışlığımız
    bu bizim çektiğimiz sancı
    el ele tutuşmuş geziyordu
    gazeteler cinayeti yazıyordu
    haliç'e bir avuç kan dökülmüştü

    emperyal oteli'nde üç gece kaldık
    fazlasına paramız yetmiyordu
    gözlerin gözlerimden gitmiyordu
    dördüncü gece sokakta kaldık
    karanlık bir türlü bitmiyordu
    sirkeci garı'nda sabahladık
    bilen bilmeyen bizi ayıpladı
    halbuki kimlere kimlere başvurmadık
    hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
    hiç kimse elimizden tutmuyordu
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun
    kanıma girdin
    kabulümsün."

    Demişattila ilhan
  3. 3
    accayip bir siir.

    open.spotify.com/...
  4. 4
    "ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    sımsıcak bir merhaba diyecektim
    başımı usulca dizine koyacaktım
    dört gün dört gece susacaktım
    yağmur sönecekti yanacaktı
    sameland seferden dönecekti
    duvardaki saat duracaktı
    kalbim kendiliğinden duracaktı
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var

    emperyal otelinde bu sonbahar
    bu camların nokta nokta hüznü
    bu bizim berheva olmuşluğumuz
    bir nokta bir hat kalmışlığımız
    bu rezil bu çarşamba günü
    intihar etmiş kötümser yapraklar
    öksürüklü aksırıklı bu takvim
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var

    sesleri liman sislerinde boğulur
    gemiler yorgun ve uykuludur
    sabahtır saat beş buçuktur
    sen kollarımın arasındasın
    onlar gibi değilsin sen başkasın
    bu senin gözlerin gibisi yoktur
    adamın rüyasına rüyasına sokulur
    aklının içinde siyah bir vapur
    kıvranır insaf nedir bilmez

    otelin penceresinde duracaktın
    şehri karanlıkta görecektin
    karanlıkta yağmuru görecektin
    saçların ıslanacak ıslanacaktı
    kış geceleri gibi uzun uzun
    tek damla gözyaşı dökmeksizin
    maria dolores ağlayacaktı
    istanbul'u yağmur tutacaktı
    bütün bir gün iş arayacaktım
    sana bir türkü getirecektim
    kulaklarımız çınlayacaktı

    emperyal oteli'nin resmini çektim
    akşam saçaklarından damlıyordu
    kapısında durmanı söylemiştim
    yüzün zambaklara benziyordu
    cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
    tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
    asmalımesçit'teki rum kemancı
    böyle rüzgarsız kalmışlığımız
    bu bizim çektiğimiz sancı
    el ele tutuşmuş geziyordu
    gazeteler cinayeti yazıyordu
    haliç'e bir avuç kan dökülmüştü

    emperyal oteli'nde üç gece kaldık
    fazlasına paramız yetmiyordu
    gözlerin gözlerimden gitmiyordu
    dördüncü gece sokakta kaldık
    karanlık bir türlü bitmiyordu
    sirkeci garı'nda sabahladık
    bilen bilmeyen bizi ayıpladı
    halbuki kimlere kimlere başvurmadık
    hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
    hiç kimse elimizden tutmuyordu
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun
    kanıma girdin
    kabulümsün."

    şeklindeki attila ilhan şiiri.

    aşkı dört gün olsun yaşamak isteyen bir garibin üçüncü günün sonunda emperyallere verecek hiçbir şeyinin kalmaması, dünyadan dışlanması.. şiirde hüzün, kasvet ne ararsan var. şiir gerçekte ne anlatmak istiyor bilmiyorum, benim içime böyle bir yansıması var.

    kendi sesinden dinleyelim.
    youtube: www.youtube.com/...
    spoti: open.spotify.com/...