kayıt

türkiye

  1. 26
    4 bir yanı ölümle çevrili kara parçasına verilen ad.

    ortada bir korku psikolojisi var.çok iyi hatırlarım,hastanedeki taşeron işçileri asistan hekim eylemine çağırmışız,adamların dediği tek cevap şu:aman işimden olmayayım,çocuklar aç kalır.

    onların eyleminde en ön safta biz vardık,asistan hekimler vardı fakat iş sınıf bilincine dönünce öyle birşey yok bu ülkede kusura bakma.kimsenin sesinin yükseldiği yok,sadece dijital çağdayız o yüzden öyle sanılabilir.

    mücadele,iyi hoş güzel demişsin de, malesef gerçek anlamda mücadele yürütmeye çalışan kesim çok az.insanlara anlatıyoruz gelin yemekhaneyi protesto edelim adam diyor ki abi ders var,gel diyoruz doktor dövmüşler cezasını verirler zaten diyor.adam akıllı anlatıyorsun aman sanki eylem yapsak ne olacak diyor.

    herkes aman benim başım yanmasın derdinde.işçiler , ezilenler öyle bir korkutulmuş ki bıçak boğaza dayanmadan gık etmiyorlar.

    ayrıca öğrenci kesimi de sınıf kavramı dışındadır.üretim yapmaz.ideolojik olarak ezilen olsa da ekonomik olarak tüketen sınıftır.
  2. 27
    diğer bütün ülkeler gibi ilginç olan ülkedir. ne peşinde olduğu bilinemez ve merak da edilmez. oturup izlerken sigara içilesidir.
  3. 28
    işçilerin sesinin mecburi olarak yükseldiği ülke.

    tamam, elbet de ki insanlar korkudan ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. ama işte bir noktadan sonra bıçak kemiğe öyle bir dayanıyor ki, mecbur işgal ve grev eylemleri baş gösteriyor.

    dijital çağda olduğumuzdan mı bilmem. özellikle gezi olaylarından sonra çok daha rahat haber alır olduk. dediğim gibi daha önce duymuyor da olabilirdik bunları.

    ama şöyle bir durum da var: evet şu anda sınıf bilinci diye bir şey yok. insanlar örgütsüz ve korkak. ama bu durumda çözümü geç, durumun iyiye gitmesi ya da en azından sabit kalması bile imkansız. birazcık bile olsa durumu iyiye götürmek istiyorsak mücadele verebilmemiz gerekiyor.

    öğrenciler tabi ki tüketici sınıftır. ama çalışmadan öğrencilik geçiren de pek yok. zira öğrenci dediğin borca harca batmış fakir adamlardan oluşuyor genelde. haliyle çoğu eşek gibi çalışıyor dersin yanında.

    tabi hepsi içten içe biliyor ki okul okudun diye geleceğin garanti değil. okul bitince yine asgari ücrete çalışacaksın büyük ihtimalle.

    yani öğrenciler hem zaten mecburen işçi sınıfına dahil oluyorlar: hem de ileride büyük çoğunluğu yine işçi sınıfına dahil olacak. ayrıca bir ülkenin ilerici gücünün büyük bir parçasıdır öğrenciler. öğrencilerin toplumsal olaylardan soyutlandığı ülkenin geleceği pek hoş olmaz. zira o öğrencilerin aldıkları eğitim eksik olacaktır, ayrıca gençlik dediğin yeni nesili oluşturur ileride ve yapısal olarak yenilikçidir. tabi bu durum böyle olmayabilir, ideal olanı budur.

    ne yapabiliyorsak yapmak zorundayız. evet insanlar borca harca batmış durumda. çoluk çocuğa bakmak durumunda. beş kuruş bile alabileceklerse ondan mahrum kalmamak zorundalar. bu yüzden belki sesleri çıkmıyor olabilir.

    ama işte elimizden geleni yapmalıyız. sanat mesela bu yolda oldukça etkili bir silah olabilir. tabi bu işi en iyi yapabilecek olan da yine öğrenciler.

    iki seçenek var biri durumu kabullenmek ve imkansız olarak görmek, diğeri en azından bir şeyler yapmaya çabalamak. bence çabalasak daha iyi olur. biz yapmasak bile çabalamaya mecbur kalanlar var onlar yine çabalayacak. ileride bizim de mecbur kalma ihtimalimiz çok büyük ama o zaman da biz yalnız kalacağız.
  4. 29
    bir ülke adıdır.

    ne yapabiliyorsak yapmak zorundayız.evet doğru.bazıları mücadele etmeli.yoksa daha da kötüye gider.fakat mücadele edenler de son zamanlarda gittikçe güç kaybediyor.eylemlerden hiçbir kazanım elde edilemeyince ister istemez moralleri bozuluyor.bırakanlar oluyor,oy oranlarını görünce bu halka değmezmiş diyenlerin sayısı da git gide artmakta.

    işin kötü yanı dışardan bakan biri tartıyı eline aldığında bir yanda her gün ölenleri ve mahkemede sürünenleri gördükçe vazgeçiyor.

    tamam bunlar mücadeleden vazgeçmek için haklı sebebpler değil ama kimse neden bize destek olmuyor,orda insanlar öldükçe neden herkes susuyor diye sordukça kafayı sıyıracak gibi oluyorum.özellikle vicdan mastürbasyonu yapıp, her toplumsal olaya duyarlı olmaya çalışıp facebook'tan twitterdan iki duygusal şiir paylaşanlar en ufak bir tehdit algılayınca yoklar ortada.

    eskiden yurttayken gezi parkı direnişi zamanları.bir arkadaşımı yurttan odasından aldı polisler.bir de baktım ki herkes gönderilerini yazdıklarını silmiş korkudan.

    bence korkup kaçanlar yüzünden savaşta ön saftakiler neden ölmeye mahkum olsun ki?işte kafamın almadığı nokta bu.
  5. 30
    zamanında işkenceler ve katliamlar ile ezilen sınıfı bastırılmış ülke.

    bizden önceki nesillerin hikayelerini dinleyince çok özeniyorum. eylemlerde polisle karşılaşınca yere çöker ve oldukları yerden ayrılmazlarmış mesela. tabi şimdi biber gazı gibi garip şeyler var da. çok örgütlülermiş gerçekten. hele deli gibi okuyorlarmış ki işçilerden bahsediyorum öğrencilerden bile değil.

    tabi öyle işkencelerden geçtiler ki bu örgütlülük dağıldı. ve tabi yine ne kadar okusalar da yeni yeni öğreniyorlardı bu işleri, deneyimsizlerdi, daha bu mücadele hala çok genç. işte yeni nesli bu korku dolu ortamda apolitik olarak yetiştirdiler.

    bu bir süreç. işçi sınıfının mücadelesinin bitmesi zaten imkansız, bu kapitalizme ters olurdu. insanlığı ilerleyeceğini de biliyoruz her şeye rağmen. belki yüz yıl sürer, belki bin yıl sürer. bize düşen ufacık değişiklikler bile olsa bunlar için mücadele vermek.

    işte o korkuyu yenebilmek lazım demek. biz kendi neslimizin bu problemiyle mücadele etmeliyiz ki bizim çocuklarımız daha da kötü durumda, daha da örgütsüz halde olmasın.

    durum tabi kötü. yani öyle çok süper bir gelişim varmış gibi ben de algılamıyorum. ama gezi olayları öncesini ve sonrasını düşününce gerçekten bir hareketlilik var. ben gerçekten çevremde gelişimi görebiliyorum. bunlar yavaş süreçler, birden bire gerçekleşmezler diye düşünüyorum öte yandan.
  6. 31
    Keşke izlanda da isvecte falan kurulsaydık ta bu kadar hararetli stresli yaşamasaydık.
    üstte rusya.önde yunanistan bulgaristan geride ermenistan iran aşağıda israil suriye..bildiğin ateş çemberi..


    (bkz: bu başlıkta coğrafya kasıyoruz)
  7. 32
    ölümlü iş kazalarında dünya'da 3., avrupa'da ise 1. olan ülke.
  8. 33
    22 limana sahip ve bu limanların birinin bile devletin elinde olmadığı ülke.
  9. 34
    dünyanın en yakışıklı ülkesidir. açın atlasa bakın bu kadar güzel sınırlara sahip başka ülke yok. * * *
  10. 35
    mükemmel ülke.

    alkislarlayasiyorum.com/...
  11. 36
    bazen öyle olaylar yaşanıyor ki vatandaşı olmasan izlemesi zevkli ülke dedirten güzelim vatanımızdır.
  12. 37
    bir garip ülke.

    öyle böyle garip değil. bu memlekette yaşanmaz yok bitti artık dersin, arkasından seni bağlayan bir şey çıkar.

    sonra pişman olursun niye terk edeyim vatanımı dersin. bir de bakarsın ki hop tekrardan enteresan, saçma bir olay. yine bir uzaklaşma hissiyatı.

    ya sen beni bırak gideyim ya da tamamen bağla oturduğum yerde kalayım.
  13. 38
    ışıd teröt örgütü yüzünden ve uygulunan yanlış dış politika yüzünden zor durumda kalan ülkemiz.

    evet evet baya sıkıntıdayız u ışıd belasını en az zararla nasıl atlatacağımız konusunda.
  14. 39
    filmi çekilirse tüm dünyada kapalı gişe olacak hede. he türkiye'de vatan haini olacağı aşikar.
  15. 40
    tarihi en kökenli olan ve şanlı bir geçmişe sahip olan ülke , ülkemiz .
  16. 41
    Burada yaşayan herkesin gurur duyduğu fakat kimsenin yaşamak istemediği canım ülkem.

    *
  17. 42
    "türkiye, doğusundaki aynaya bakınca şişman olduğunu, batısındaki aynaya bakınca kemiklerinin sayıldığını düşünen, üstüne giydiği hiçbir şeyi kendine yakıştıramayan, bulumik ve depresif bir genç kızdı. yirmi yıl boyunca boğulacakmış gibi yiyip sonra pişman oluyor, bir yirmi yıl da boğazını kanatana kadar kusup sonra tekrar yemeye başlıyordu."

    hakan günday - daha
  18. 43
    boş beleş ülkelerden biridir.

    -dünya ifade özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 154. sıradayız. www.bbc.co.uk/...

    -oecd yaşam kalitesi endeksinde son sıradayız www.bianet.org/...

    -insani gelişim endeksinde 90. sıradayız tr.wikipedia.org/...

    -hapisteki gazeteciler raporu'na göre 186 ülke arasinda birinciyiz. www.gazeteciler.com/...

    -cari açık sıralamasında 8.ciyiz ve 5. olacağız. www.dunya.com/...

    -dünya kölelik endeksinde 90. sıradayız ve daha da gerilere gidiyoruz. www.cumhuriyet.com.tr/...

    -global yaratıcılık endeksinde 82 ülke arasında 65. sıradayız www.dunya.com/...

    -dünya için iyilik sıralamasında 79. sıradayız www.goodcountry.org/...

    -eğitim,bilim alanındaki halimizi kendimizden biliyoruz.

    -siyaset ve dış politikaya bakmak için tv açıp 2 dakika izlemek yeterli.

    -iç işlerinde de yukarıdaki yöntem geçerlidir.

    -en önemlisi de hala ördek,köpek,kedi sikiyoruz.

    evrensel sıralamalara bakmak aslında pek de önemli değil.ülkede şu günlerde olan karışıklıklarda da belli bir etnisiteye suç atmak kesinlikle yersizdir.ülkede halktan başlayıp tüm yönetime kadar bir kokuşma ve çürüme mevcut.

    (bkz: türkiye'ye bok atayım da cool olayım)

    (bkz: yaptım olacak)
  19. 44
    Atatürk'ten sonra her zaman bir karmaşanın hakim olduğu memleketim.

    Atatürk'ten sonra hep bir tarafa yama olmaya çalışmıştır, bu yüzden bazen A bazen B kışkırtılmış, sonuçta başkaların menfaati için Türk Türk'ü kırmıştır, bazen bir sağdan bir soldan astık gibi saçma sapan mazeretlere tanıklık etmiştir.

    Aradan geçen zamanda değişen tek şey takvimdeki yapraklardır.

    Suriye'de aynı amaca hizmet eden iki farklı grup bir tiyatro sergilemiş, şimdi ise tiyatro son bulmuştur. Baş mandacılar yüzünden benim memleketim yine karışmıştır.

    Alsak pılımızı pırtımızı tekrar Asya'nın bozkırlarına mı dönsek sözlük? Tiyatro bitti, beklemeye lüzum var mı?
  20. 45
    Bundan elli yıl sonra doğru düzgün biri kalmayacak olan güzide ülke. Çok ciddi bir şuursuzluk modası var bu gençlikte, ciddiyet, görev aşkı ve fedakarlık duygusu çoktan silinmiş, bunların yerine zamparalık, süslenmek ve gösteriş gibi hastalıklar türemiştir.

    Türkiye Cumhuriyeti şu anda kangren olmuş bir şekilde ameliyat gününü beklemektedir. Kolunu, bacağını korkarım ki bırakacaktır.
  21. 46
    ruhunun bir blogda temerküz edeceğini hiç düşünmemiştim. beynimden agzantrik miliyle vurulmuşa döndüm:

    dunyagerceklerim.blogspot.com.tr/...
  22. 47
    atatürk'ün ve silah arkadaşlarının dünyanın anasını sikerek kanla kurduğu toprak. bu toprak bizimdir, bizim kalacak. toprağımıza göz dikenin gözünü çorbaya atar içeriz.
  23. 48

    "türkiye ile öteki geri kalmışlardan herhangi birini yan yana koysak, arada tarihin ve kültürün yarattığı büyük bir farklılık olacaktır. ancak, geri kalmışlığın incelenmesinde, toplumun tarihi gelişme sürecinde aldığı yol ve başlangıç noktasıyla vardığı yer önemlidir. bu açıdan, türkiye bir mozambik'ten, kongo'dan, guatemala'dan çok daha geri kalmıştır. çünkü mozambik her zaman aynı mozambik olmuştur. kongo aynı kongo, guatemala aynı guatemala. türkiye ise belirli bir dönemde öteki ülkelerle kıyaslandığında en ileri bir noktada gözükmektedir. sonra gerilemeye başlamış, gerileye gerileye günümüze, aynı kıyaslama yapılınca çok arkada gözüken bir yere varmıştır. yani, kavramın dinamik anlamıyla, tam bir geri kalmış ülkedir."
  24. 49
    ortadoğu'nun incisi. kendisi ortadoğu'nun her türlü pisliğine, cahilliğine, yobazlığına ve bencilliğine ev sahipliği yaptığı gibi liginde her zaman zirveye oynamaktadır.
  25. 50
    Tası toprağı her şeyiyle yaşanılacak en güzel ülkelerden biri olsa bile insanlarımızın cahilliği, psikopatlığı hatta ne yazık ki insan olamayışı ile sürekli kötü şeyler yaşanan bir ülke haline gelmiştir. Sonumuz hayır olsun.