kayıt

okulu sevmemek

  1. 1
    bir çok insan tarafından yapılan eylem.

    genelde bu durumu yaşayan küçük çocuklar ve ailesine söylemediği zaman başka şekillerde gösterebiliyor. mesela her hafta kusan, sürekli karın ağrıları yaşayan çocuklar olabiliyor. okulda bir şeylerden kıllanmış olması yeterlidir bu durumu yaşaması için ve bence ya rehber hocasından ki bunlar yetersiz oluyor çoğunlukla ya da psikoloğa götürülüp profesyonel destek alınmalıdır.

    şahsen ben kendim ilkokul yıllarında her hafta kusarak, aileme yalanlar söyleyerek sürekli okula gitmemek için bahaneler üretirdim ve 6. sınıfa kadar zorlaya zorlaya giderdim okula. zaten ilköğretim yıllarında 4. sınıfa kadar normal öğrencilerin üstünde bir performansım varken 4. sınıftan sonra vasat düzeyine kadar geriledi o performansım. şimdi düşünüyorumda eğer o yıllar bir doktor tarafından psikolojik olarak bir destek alsaydım belkide şuan daha başarılı bir öğrenci olabilirdim.

    bu sorunun bir numaralı yaratıcısıda bana göre öğretmenlerdir. öğretmen dediğin çocuğa okulu sevdirir ancak bu yıllara kadar hiç böyle öğretmenlerle karşılaşmadım desem yeridir. lise hayatımın son 2 yılında tanıştığım bir, iki öğretmen vardı sırf okula o hocalarla konuşabilmek için gittiğim günleri bilirim. ama onun dışında çok kötü bir lise hayatı geçirdiğim için yine başarısızdım. ve okulu sevmiyorum yanlış anlaşılmasın eğitim almayı değil okulu sevmiyorum ve bu sistemi protesto etmek için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. yapabileceklerimi -en fazla yapabileceğim kendi çapımda zorla yaptırtılan hiç bir şeyi yapmamak- hiç çekinmeden kendi hayatımı karartabileceğim bir durum olsada yapıyorum. mesela okul dışında kitap okumayı seven bir insanımdır; lisenin 2. sınıfında bir hocamız vardı zorla kitap okutturmaya çalışırdı bize ama bizlere ne okumaktan zevk aldığımızı sormadan kendi zevkine göre verirdi bir hafta sonra okumuşmuyuz diye kontrol ederdi. ben bu etkinlikten hiç bir zaman not alamadım hep eksi idi notum ama hocanın bize verdiği sayının belki iki katı kadar kitap okumuşumdur o dönemde.

    lisenin 1. yılını 2 kez okumuş biri olarak bu konudaki yanlışlar hakkında tespitlerime güvenirim. bir öğrencinin sınıfta kalma sebebinin %51'i kesinlikle öğrenci ile alakalıdır. eğer öğrenci biraz gayret gösterirse hocalarda yardımcı olur kesinlikle bu ama eğer öğrenciden hiç bir gayret görmezlerse o çocuğa yardımcı olmaya çalışmazlar hatta bırakırlar kendi haline, yıl sonu 1 puan bile notunu yükseltmekten aciz bir öğretmen olurlar. sonrasında ise çocuklardan başarı beklerler. bu durumların hepsi çocuğu okuldan soğutur ve başarısız bir birey haline getirir. şuan lisenin 5. yılına giriyorum ve arkadaşlarımın (samimi olduklarımın) 10'undan 9'u okulu bitirip üniversiteye geçmiş durumda ve şuan ki durumumu bu 5. yılın psikolojisini size anlatamam.

    2 yıl önce fark ettiğim çizim yeteneğim sonucu üniversiteye yetenek sınavlarından girmeye çalışacağım yani sevmediğim, sevemediğim matematik, kimya, fizik, edebiyat, tarih derslerinden o saçma sınavda bir başarı göstermeme gerek kalmayacak. eğer ilköğretim yıllarımda okulu sevmediğimi kendim fark edebilseydim ve bu durumu aileme anlatabilseydim belkide çok farklı bir kariyer planım olacaktı ama olmadı.
  2. 2
    okumaktan soğutur.
  3. 3
    okumak zekaya şifa olur geri zekalı geri zekalı konuşmayın ne sevmemesi.
  4. 4
    hayatIm boyunca yaptIgImdIr ama 18 yIl boyunca pes etmeden okudum sevsem ne olurdu merak ediyorum.
  5. 5
    genel öğrenci eylemidir.