1
*
Doğru tespittir. Hukuk ve psikoloji dışında iş alanı yok gibi bir şey. İibf çok ama mesleki alanı az. İibf'ler kapatılsın.
2
bilemiyorum altan dedirten önermedir. bölümden çok okul iş buluyo gibi sanki. gerçi ben neresinden tutarsan tut işsizim bana noluyosa.
neyse bi sigara içeyim gelecekteki işsiz günlerime
3
Daha da Kötüsü bunu mezun olunca fark etmektir.
Bazen kendime çok üzülüyorum :(
4
Ustanın hammalı borucu olur, aptalı kaynakçı.
5
saçma bir iddiadır. Asılsızdır.
Üniversitede bir şeyin ucundan tutmayıp derslere gitmeyip tüm gün batak oynarsanız gidip de iş beklemek mallıktan başka değildir. İibflerin çok olması artık okulun adına bakıyor. Okulun adıyla birlikte öğrenci kapasitesi.
En basit örnek, daha geçen sene şu an okuduğum ytü işletme'den mezun olan aile dostumuz levent'te iş kulelerinde çalışıyor. İyi derece ingilizce ve güzel cv ile geldi buralara.
Ama gidip de uşak'ta işletme okumakla bu bir değil. Mühendis iş buluyor da noluyor? Beyaz yakalı oluyormuş peh. Masa başında işçi. Aslında herkes böyle. 3500 tl maaş alıyor. 1.500ü kira. Ee sonra? Tabi canım.
Sikimsonik iddialarla uğraşmayın. Allah iş bulamayana bulana yardımcı olsun.
6
artIk hicbir bolumde fazla is yok gibi gibi. hic degilse ilginizi ceken bir sey okuyun da 4-5 senelik ogrencilik hayatInIz eziyetli gecmesin.
7
ülkenin teknik elemana daha çok ihtiyacı olmasındandır. her ile üniversite mottosuyla üniversite okuma itibarsızlaştırıldı. ülkede üniversite mezununa ihtiyaç yok artık. her sene binlerce kişi mezun oluyor zaten ve işsiz ordusuna katılıyorlar. teknik personel daha öncelikli.
8
ülkenin sosyal açıdan geri kaldığının göstergesi durum. ea ve sözeldeki belli başlı, yönetimsel yapı nedeniyle gerekli tutulan teknik sayılabilecek bölümler hariç diğerlerinin görmezden gelinmesini maslow'un klasik piramidiyle açıklayabiliriz. tıpkı insanlar gibi ülkeler için ge geçerli çünkü. daha temel ihtiyaçlar aşamasını aşamamış bir ülke daha üst aşamalara nasıl çıksın? bu ülke daha imarlaşmayı, alt ve üst yapılaşmayı, çevresel gelişmesini gerçekleştiremedi ve hala koca bir şantiye halinde. pek çok ea ve sözel bölüm, yeme, içme, barınma ihtiyaçlarının ötesindeki ihtiyaçlara yanıt verir. evet bu sağladığı faydalar insan sağlığını ve hayat kaliyesini yükseltir ancak bunu dolaylı ve gözden uzak yaptığı sanılıyor nüfusun çoğu tarafından. tıpkı insanların somut bir varlık olan inşaatı görünce geliştiğini zannetmesi ama somut olarak görmesi mümkün olmadığı için sosyologlar için "napıyor ki bunlar" demesi gibi bir şey bu. çünkü bu alanlar bir bakıma daha üst bilinçlilik seviyesine sahip olmayı gerektiriyor. akşam eve giderken aldığı ekmekten kısanların olduğu bir ortamda kimseye anlatamazsınız bunları. bunlar görmezden gelinir, kaçarı yok. felsefe, sosyoloji ve hatta bilim yapmak. bunlar baya bir tuzu kuruluk veya muazzam derecede yüksek bilinç düzeyi isteyen alanlar. ya avrupa aydınlanması döneminde olduğu gibi bu gibi insanları himaye edip çalışmalarına ortam hazırlayacak bir toplumsal sınıf olacak ya da bu işi devlet üstlenecek. bir diğer yol da ezile ezile toplumun gerekli bilinç düzeyine ulaşmasının beklenmesi. beklemekle olmadığının bin tane kanıtı var gerçi ama neyse.
edit: ekleme.
9
önemli olan bölüm değil diplomada hangi üniversitenin yazdığıdır. kısıtlı iş var zaten, adamlar da en iyi okullardan mezun olanları istiyor haliyle. Basit bir örnekle açıklamal gerekirse istanbul üniversitesi'nde de işletme bölümü var boğaziçi üniversitesi'nde de var. Adam boğaziçili adami tercih ediyor malesef. Tabi istisnalar vs olabilir. İstanbul ünili biri yüksek lisans yaparsa, ortalamayi yüksek tutarsa veya çift anadal yaparsa seçilebilecek iş adayı oluyor. Okulun ismi ve sizin kendiniz için ne yaptığınız önemli. Üniversitede boş bos yatıp kendinizi hiç geliştirmezsiniz, sizi seçmezler malesef olan işe. Daha gelişmiş veya diploması daha iyi olanı alırlar. Tabi malum yerlerden torpilli iseniz okumaya bile gerek yok.
10
Fazla iş olmaması demeyelim, iş var ama onlar beğenmiyor. Bir de üniversiteyi tecrübesiz bitirip ağlıyorlar.
Böyle bir şey olabilir mi ya*
↑