kayıt

lise yılları

  1. 1
    sınıf fotoğraflarına baktığında ah ah deyip iç geçirilen şimdi o lisede olsaydım daha farklı olurdu denilen yıllardır.
  2. 2
    birçok diziye konu edilen dönemlerdir.
  3. 3
    hatırlamayı pek istemediğim hayatımın en boktan ve belirsiz yılları. en çok arkadaş kazıkları yenilen, aşk acısının dibine kadar ilk defa hissedildiği, yalnızlığın ve ailenizdeki insanların sizi gerçekten anlamadığını ve anlayamayacağı gerçeğiyle ilk karşılaşma şokunun atlatılamadığı yıllar.
  4. 4
    söz hakkı alarak ayağa kalkan öğrencinin altına silgi, su, kalem hatta daha da abartıp sıvı sabun koyan, şişeyi sıkıp kapağını fırlatmayı bir hobi edinen, milleten faber-castell kalem çarpıp para ile satan, öğle arası rakı içip öğleden sonraki derse sarhoş gelen bir çevre ile geçirdiğim yıllardır.

    sevdiğim, samimiyet kurduğum bir-iki arkadaşım da olmasa, gitsin de gelmesin dedirtir adeta bendenize...
  5. 5
    kâbustur. o yıllar nasıl geçti, hatırlamıyorum. muhtemelen hatırlamak istemiyorum. hafızamın en erişilmez köşelerine gönderdim ben o zamanları. hipnoz seanslarıyla falan anca ulaşırım.
  6. 6
    Türkiye'deki sosyal imkanlara bakıldığında dandik devlet okullarında bir sürü vasıfsız ailenin boş kafalı çocuğu ile okunurken hiç bir zevki hiç bir güzelliği hissedilemeyecek ömür törpüsü yıllar. 18 yaşında reşit olmuş insanları bir bahçeye hapsedip ders bitmeden çıkarmamalar, saçına sakalına, kılığına kıyafetine "burası devletin okulu tabi ki düzenleyeceğiz" diye karışmalar, kimsenin kimseden üstün olmadığını sözde sürekli tekrarlayıp öğretmen yakınlarına geçilen bin bir torpiller, derse bile girmeyen hocaların sizi sınıfta tutma kaprisleri, askeri intizam içinde çağ dışı biçimde sürekli sıra olmak, hizalanmak, anlamını ruhunu çoktan kaybetmiş ama insanların fark etmediği sözleri bağıra bağıra tekrarlamalar ...

    Ve ben İstanbul'da şehrin merkezinde okumuş biriyken bu kadar dertliyim, memleketime gittiğimde orada tam bir cehalet vardı, onu da gördüm ve dinledim. Toplama çıkarma yapamayan liseliler gördükten sonra neden bu noktada olduğumuzu daha iyi anlıyorum. Herkesin eğitim şart dediği ama kimsenin bir şey yapmadığı yapana da taş koyduğu, 1400 sene önce mi yoksa daha sonra mı bilinmez bir delinin ya da siyasetçinin uydurduğu saçmalıkların defalarca insanların beynine kazındığı berbat bir ülkede yaşıyoruz onu fark ediyorsunuz.

    Gene gençlerin özeline dönecek olursak; özellikle erkeklerin ergenliğe ilk geçtiklerinde yaşadıkları ızdırapları, bastırılmış bir türlü rahatlatılmayan cinselliğin nasıl hayvani şiddete, el şakalarına dönüştüğünü -çoğu bir biri arasında- görüp insanlığınızı sorguladığınız yerlerdir. İstanbul'da şehrin göbeğinde 4.sınıfta -yaş 18- ilk kez bir kıza çıkma teklif edip kabul edildi diye asker uğurlaması gibi teneffüsten bahçeye çıkarılan öğrenciyi bilip bu toplumdaki abazanlığın, kıroluğun, kadın-erkek uçurumun kökenleri ile ilgili bir makale yazabilecek içsel fırtınalar yaşadığınız yıllardır.

    Çeşit çeşit insan karakterinin görüldüğü yerlerdir. Örneğin; İlk kez insan hiyeraşisini gördüğünüz gelecekte sizden iyi olduğu için değil; yeri geldiğinde yalaka yeri geldiğinde birini ezip eğlendirerek, yeri geldiğinde kendini ortaya atarak, popülizmin zirvesine oynayan adamların nasıl hiç emek sarf etmeden patronunuz olacak olduklarını ve sizi sinir krizine sokacak o andavalın çocukluğunu izlediğinizi fark etmek ayrı bir "keyif"tir.

    Tabi ilk aşkınızı yaşadığınız muhtemelen de ağzınıza sıçılan yerdir. Yani bok gibi bir şeydir işte. Ne dizilerde anlatıldığı gibi mükemmel dostluk ilişkilerinin döndüğü ne de filmlerdeki gibi rüya baloların, büyük maceraların planlandığı yerlerdir. Belki vardır öyle bir yer bilmiyorum belki ... ama biz yani büyük insanlık; yaşamadık öyle şeyler. Yaşamak için hayatta kalmak için oradaydık, öss vardı, iş bulmak gerekliydi bütün bunlar için üniversite şarttı, bitmesi gereken birbirinden kalın test kitapları vardı, hayatımızda onların arasında geçti işte.
  7. 7
    hiç özlemediğimdir ve büyük bir ihtimalle hiç özlemeyeceğimdir...
  8. 8
    şüphesiz hayatın en rezil dönemleridir.
  9. 9
    yaşarken kötülüklerin bitince iyiliklerin gözüktüğü yıllar.
  10. 10
    (bkz: ah ah)
  11. 11
    veda gecesi ve mezuniyet törenleri ile muhteşem bir sona sahip yıllardır.


    -- spoiler --

    finalde lise arkadaşlıkları da bitiyor, patates oluyor.

    -- spoiler --
  12. 12
    zamanında değeri bilinmeyen fakat yıllar sonra dönüp bakıldığında özlendiği fark edilen yıllardır.

    (bkz: mazi kalbimde yaradır)

    son gün çalışıp matematikten 14 almayı bile özledim sözlük.
  13. 13
    Özlenilen yıllar.
  14. 14
    geri gelmeyen yıllar. ne yaparsan yap pişman olmadığım deli çağlar. aşkı başka olur, ihaneti başka olur, sarhoşluğu başka olur, depresyonu başka olur, aşk acısı başka olur. her Türk gencinin dolu dolu geçirmesi gereken yıllardır.
  15. 15
    arkadaşlarla türlü manyaklıklar yapıp unutulmayacak anlara sahip olduğumuz yıllar. düşmeyi kalkmayı öğrendiğimiz gezmeyi tozmayı eğlenmeyi coşmayı özgürlüğü tattığımız en güzel yıllar
  16. 16
    Benim için '90'larda kalandır.
  17. 17
    ne güzeldi be o yıllar hele o sabah olan mutluluk gözlerimden gitmiyor. keşke bir daha gelse de okusak dediğim yıllar.
  18. 18
    Değeri sonradan anlaşılan güzel yıllardır.
  19. 19
    Tekrar dönebilme imkanım olsa çok daha dolu dolu geçireceğim yıllar. Yitip gittiler.
  20. 20
    ergenliğin zirvesini yaşayarak geçirdiyseniz çöp zaman olarak adlandırıp pişmanlıklarla hatırlarsınız.
  21. 21
    Sınırsız basketbol.
  22. 22
    Sınırsız dalga geçme ve anlamamalari
  23. 23
    popüler çocuk olarak geçirdiğim yıllardır. akıyordu valla, iyiydi iyi. tombul liseli oğlanlar nefret ederlerdi benden, yine de hiçbir şey diyemezlerdi. çünkü dedim ya, şekildik.