kayıt

oğuz atay

  1. 1
    türk yazınının serbest düşünen kalemi. Ahmet Hamdi tanpınar ile birlikte şimdiye dek gelmiş en iyi roman yazarlarımızdan biri olduğu söylenir. tutunamayanlar, bir bilim adamının romanı ve tehlikeli oyunlarla adını duyurmuştur. Bunların arasında tutunamayanlar'ı ayrı bir yere koymak lazım gelir. zira türk insanına, türk aydınına alaycı, eleştirel bir üslupla ama bir o kadar da akıcı bir anlatımla kulak vermiştir. Bu konuda, o kitap üzerine bir başkası henüz yazılmamıştır, yazılanlar da onun kıvamına erişmemiştir. Ne yazık ki, diğer bir çok güzel insana olduğu gibi, genç bir yaşta romandaki kahramanı selim gibi beyin kanserinden ölmüştür. Aynı zamanda hemşehrimdir.*
  2. 2
    (bkz: tutunamayanlar)
  3. 3
    1934-1977 yılları arasında yaşamış türk yazar. post-modern tarzda eser veren ilk yazar Oğuz Atay'dır. söz konusu eser tabii ki tutunamayanlar'dan başkası değil.

    eserlerine gelince;

    roman:

    Tutunamayanlar - (1972)

    Tehlikeli Oyunlar - (1973)

    Bir Bilim Adamının Romanı - (1975)

    Eylembilim - (1998)

    hikaye:

    Korkuyu Beklerken - (1975)

    oyun:

    Oyunlarla Yaşayanlar - (1975)

    günlük:

    Günlük - (1987)


    tarihlerden de anlaşılacağı üzere günlük ve eylembilim adlı eserler kendisi vefat ettikten sonra yayımlanmıştır.
  4. 4
    Ve sevgilim, sana gelince:
    Eğer bir gün uğrarsan sol göğsümün altındaki kente,
    hüzünlü bir sesle: ?Buralar bir zamanlar hep benimdi?
    diyeceksin kendine?

    (bkz: Hayalperest)
  5. 5
    (bkz: tutunamayanlar)
  6. 6
    türk edebiyatında önemi büyük olan tutunamayanlar gibi bir eseri bize bırakıp beyin tümörü sonucu buralardan göçüp giden, güzel insanlardan biri.
  7. 7
    ''insanların arasına karışsam da seni kaybetmenin acısını gideremem. hiçbir yaşantı gideremez bu acıyı.''
    ''şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim,'' dedi: ''gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.''
    ''bu sabah uyandığım zaman, gecenin sıkıntısı göğsümden kalkmamıştı. demek ölüm bu, diye düşünüyordum. sabahları uyandığıma sevinemiyorum. gecenin sıkıntısı, öğleye kadar sürdüğü için, sabahın verdiği diriliği yaşayamıyorum. öğleden sonra da akşamın hüznü çöküyor.''
  8. 8
    bir james joyce olmayan yazar. (ne alaka diyenler için: her iki yazar da bilinç akışı tekniğini çokça kullandı. daha doğrusu; bu tekniği james joyce kullandı da, oğuz atay'ın kullanmış olduğu/olabileceği iddia edilebilir ancak) kıyaslamak için önce ulysses'i sonra tutunamayanlar'ı (ya da önce tutunamayanlar'ı sonra ulysses'i) okuyun, anlarsınız. türk edebiyatının dünya standartlarında bir yazar yetiştirmiş olma hevesini anlıyorum da o yazar, bu yazar değil kanımca.
  9. 9
    bugün doğumgünü olan türk tarihinin en iyi roman yazarı.
  10. 10
    "hep kötü olaylar, can sıkıcı yaşantılar tekrarlanıyordu; güzellikler, bir kere görünüp kayboluyordu."
  11. 11
    "..devam ettim içmeye,kendimi mahvetmeye. dumanlı gözlerle,eriyip gidişimi seyrettim. bütün düzenleri yıkacaktım,onlara gösterecektim..serserinin biri olacaktım.''
  12. 12
    "ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelir ?"
  13. 13
    "acaba iyi bir şey olacak mı? hayır dedim, kendi kendime. iyi şeyler birdenbire olur. bu kadar bekletmez insanı. sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. ya da hiçbir şey çıkmaz."
  14. 14
    "kişiliği korumak için, bazen yaşamamak gerekiyor."
  15. 15
    "ellerime sarılır beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkarma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir şey bırakmadım tasımı tarağımı topladım geldim neyim var neyim yoksa ortaya döktüm beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim."
  16. 16
    disconnectus erectus hani.
  17. 17
    o çemberin dışındakilerin, tutunmaya çalıştıkça eli kanayanların, samimi yalnızların, kırgın, anlaşılamayan, anlaşılmadıkça sıkılan, içinde boşluk olan, yarımını arayan, insanların sözcüsü ve lideridir. keşke anlaşıldığını, onun gibilerin var olduğunu görse ve bizde oturup onun tarikatının müritleri olsak. o konuşsa biz dinlesek.
  18. 18
    "yalnızlığın dinini yayıyorum."
  19. 19
    (bkz: poyraz karayel)
  20. 20
    "sana her şeyi nasıl anlatabilirim? gözlerime bakıp bana güvenmeni isteyebilirim ancak, sen beyaz dişlerini göstererek bir gülsen gerisi kolay, geride bir ordu söz sırasını bekliyor, ben öyle anlatırım ki kötülüklerimi bile küçük hesaplarımı bile güzel gösteririm sana, şimdiye kadar yapamadım ama zarar yok, belki bundan sonra olur, istersen kötülüklerimden bahsetmem de, istersen karşı köşede dilenirim, sana muhtaç olmadık ya, herkesin rızkını allah verir, ben de bundan bir şey çıkarırım, ne çıkardığımı sen anlamazsın, anlasaydın çıkaramazdım."
  21. 21
    türk edebiyatını bambaşka bir boyuta sokan alışılanı zamanından önce kırdığı için yaşandığında yalnızca bir avuç insan tarafından anlaşılan gerçek bir türk aydını. doğuyu ve batıyı çok iyi idrak etmiş ve onu çocukluğundan beri içinde büyüttüğü kurmaca dünyanın imbiğinden süzerek bizlere verme başarısı göstermiş büyük yazar. tutunamayanları halit ziya'nın aşk-ı memnu adlı eseri gibi hayata tutunamamış insanları göstermek için ele aldım dese de aslında o cumhuriyet ve ondan önceki batılılaşma hareketlerle maruz kalmış türk aydının arafını burjuva hayatının insanı ve toplumumuz öz benliğinden nasıl uzaklaştırdığını da gözler önüne sermek istemiştir.
  22. 22
    ağuz atay denildi mi bir kırgın yazar gelir aklıma. o bu çağın hızını bizden önce görmüştü. bu hızda tutunacağımız şeylerinde elimizden kaydığının farkındaydı. durun dedi, beni bir dinleyin dedi ama kimse onun zamanında kendisini dinlemedi. o tutunamamanın kötü bir şey olmadığını aksine samimi insanların bu samimiyetsizliğe ayak uyduramayışı olduğunu anlatmıştı. o çemberin dışındakilerin lideridir.
  23. 23
    tutunamayanlar eğer ingilizce yazılsaydı şuanda best novel'in başındaydı. ulyses'den daha büyük bir kitap.
  24. 24
    "aklımdan çıkmıyor. aklım çıkıyor, o çıkmıyor."
  25. 25
    kelimeler bazı anlamlara gelmiyor albayım..diyerek hislere duygulara önem vermemiz gerektiğini cümlesinin içinde saklayan
    acayip güzel bir yazar.