kayıt

ilkokulun ilk gününden akılda kalanlar

  1. 93
    yanlış sınıfa girip oturmam, öğretmen gelince sınıf listesinde adımı bulamayınca "ben okuma öğrenemeyecek miyim yani" diye ağlaya ağlaya okulda annemi ararken kaybolmam. yine yanlış sınıfa girmişim.
  2. 94
    dün gibi hatırlarım o günü.

    daha bahçeden çıkmadan fotoğrafımı çektiler. sonra fotoğrafçıya gidip bir de orda çekinmiştim. mataralı. mataramın üsünde yunus resimleri vardı. mavi matara.

    okula geldim sonra, kalabalığı görünce karnıma çok fena bir ağrı girdi. büyük ablamla gitmiştim. halimi görünce beni okulun merdivenlerine oturtmuştu. karnım daha da ağrımasın diye altıma defter koyduk.

    sınıfa girdik, babam okuma yazma bildiğimi bütün ilçeye yaydığından öğretmen de biliyormuş bu durumu. ayşegül serisinden birini okumuştum. sanırım ayşegül küçük anneydi.

    sırada üç kişi oturuyorduk ben en sağda. elimde tuttuğum kurşun kalemle çaktırmadan yanımdaki elemanın önlüğünü çizmeye çalışmıştım. çakmıştı ama. oysaki ben acaba kurşun kalem önlüğün üstünü çiziyor mu diye kontrol ediyordum. zira o günler kafamı meşgul eden şeylerden biri de tükenmez kalem her yerde yazarken, kurşun kalem ile sadece belirli yerlerin çizilebilmesiydi. eline yazı yazamıyordun mesela kurşun kalemle. dev dert.

    teneffüste simit ve ülker çikolatalı gofret yemiştim. yine karnım ağrımıştı.
  3. 95
    Ailesi okul hayatı boyunca hiçbir önemli anında yanında olamamış bir çocuktum. Okulun ilk günü de annemle babam çalıştığı için kuzenim tarafından(evet tarafından) götürülmüştüm. Nedense çok korkmuştum o kalabalıktan ve gürültüden. Ona yanımdan ayrılma dedim ama "ben bu sıralar için çok uzunum ablacım ama söz dışarıda bekleyeceğim seni kapı her açılıp kapandığında görebilirsin." demişti. Dersi değil sadece kapıyı izledim bir süre. Acaba orda mı yoksa beni bırakıp gitti mi diye. Bir iki üç dört oldu sıkıntı yok hala orda. Fakat beşincide göremedim ve hüngürdeyerek sınıftan kaçtım. Öğretmenim beni arıyordu ben ablamı... Neyse en son buldum kırtasiye alışverişimi yapmaya gitmiş zavallım. Şoka girmişti çünkü yalnızca 10 dakikada okulu mahşer yerine çevirip azap saçmıştım. Komik bir gündü.

    -cvp
  4. 96
    Yanımda gelen annemi yollama çabalarım, ağlayan salaklara tip tip bakmala geçen koca 1 hafta..
  5. 97
    işeyen bir arkadaş, annesinin vesikalık fotoğrafını bağrına basıp ağlayan ve ağlamaktan kusan bi kişi, arkasından dayanamayıp kusan 3 kişi, annemi istiyorum diye kapıyı tekmeleyip çıkmaya çalışan bir kişi. kaos yani. sanarsın hell's kitchen.
  6. 98
    anasınıfında alfabeyi öğretmeye başladılar ilk gün, derse geleli beş dakika olmuş, ilk defa sıra görüyoz heralde, ortalığı izliyorum, anlamaya çalışırken hoca gelmiş bana tarağa benzeyen harf nedir diye soruyor. daha beş yaşındayım beklentiyi bu kadar yükseltmesek hocam.
  7. 99
    bütün mahalle arkadaşlarımla aynı jenerasyondaydım hatta aynı sınıfta başlamıştım.o bile heyecanıma engel olmamıştı ya neyse.

    annem okulun bahçesinden yolcu edip gitmişti, sınıflara girdik.bütün sınıf ağlıyordu.annesinden ayrılmak istemeyenler annesi ile otururken ben annemin yanımda gelmediği için çok kızmıştım.

    ilkokul öğretmenim sınıfa girer girmez beni gördü ve sen neden ağlamıyorsun dedi.ve tarihe geçecek o cevabı verdim;

    ''babam ağlayınca çok çirkin oluyorsun, bir daha ağlama'' dedi.smndmsndsds.
  8. 100
    Etrafta sürekli ağlayan çocuklar.

    İlk derste ayağa kalkıp hocanın yanına "öğretmenim ben okumayı biliyorum." demem ve hocanın bana "seni tanıyorum" cevabını verip öndeki kızları kaldırması ve beni en öne oturtması.

    İlk kez aşık olmak. Kızı ilk gördüğümde içimde bir şey olmuştu, izin alıp yanına oturmuştum, çiçek olmuş ve çaktırmadan kıza bakmaya çalışıyordum.
  9. 101
    Babam bırakmıştı beni okula. Motorla gitmistik. Annem ağlamisti sanki aksam geri gelmicem. Annem sonraki yıllarda hep ağladı, ben büyüdükçe daha çok ağladı. Simdilerde telefonda ağlamaya başladı.

    Okulda herkesin başına toplandığı Ağlayan kızın tüm dikkatleri uzerine çekmek için ağladığını düşündüğümü hatırlıyorum. 1 hafta boyunca annesi yanında derse girdi. Sanki yicez kızı.

    Ilk gün beni beraber büyüdüğüm kuzenimle oturtmadilar diye üzüldüğümü hatırlıyorum. Sonraki günlerde onunla çok konuştuğum için karşı cinslerimle oturtacaklar ama ise yaramayacaktı. Tek oturunca bile arkamdakiyle önümdekiyle konuştugumu fark edeceklerdi.

    Ilk gün aslında ilk psikolojik ve fiziksel travmamı da yaşadım. Tuvalete gittiğimde beni tuvalete kapatmaya çalışan bir kızla tanıştım. Daha dogrusu zorla tanıştı benimle. Çığlık atıp debebelendigimi hatırlıyorum. Ailelerin gelmesine gerek yok, zaten köy küçük telefonla herkesin haberi olmus. O zaman ev telefonlari var. Daha samimi herşey. Ertesi gün öğretmen bizi çağırdı,kız benden ozur diledi. Arkadaşım olmak istiyormuş. Olamadım. Çünkü ilk tanışma kötüydü. Zaten benim arkadasa ihtiyacım yoktu. Çocukluk arkadaşım olan kuzenim vardı. Hıh.

  10. 102
    ağlayan pek çok kişinin arasında anneme git diyen tek çocuk olmanın cooluğu aklımdaki tek nokta idi. kadın abimden dolayı ne zaman kendimi diye tüm gün bekledi ama beni öyle görünce hüsrana uğradı.
  11. 103
    sınıfta tedirgin tedirgin otururken arkamı dönüp pencereden baktığımda ananemin bana bakan gözleridir. ananem hala aynı ışıltıyla bakar bana.
  12. 104
    orospu tuğba silgimi çalmıştı, o zamanlar henüz birbirimizi tanımıyorduk tabii, arkamda oturuyordu. silgimi çaldığını biliyor ama bir şey yapamıyordum. 3. dersin teneffüsünde yasemin isimli bir kaşar midesine tekme attığım gerekçesiyle beni şikayet etmiş, daha okula beni yeni bırakan annem okula öğretmenler tarafından tekrar çağırılmıştı.

    komplo teorilerine kurban gittiğim bir ilk gündü, fazla bir yaptırımı olmadı benim açımdan. o yaşta manyak manyak kızlarla uğraştım. büyüyünce tuğba manken oldu, yasemin başarılı bir avukat. ben toplumun ifadesiyle bir baltaya sap olamamış biriyim. toplumun amına koyim, on numara sahtekarım.
  13. 105
    Bu sıraya oturmak zorunda mıyım?
  14. 106
    herkes salya sümük ağlarken anneme 'sen eve git bekleme' demem. kadın da bir tedirgin oldu gitsem mi gitmesem mi diye. okul da evimize yakındı çıkışta beni okuldan almasını bile istemiyordum. bir sebepten ötürü abimle aynı okula gidememiştim ama okullarımız yan yana gibi bir şeydi. annem ve abim gelirdi kovardım ben tek gelirim diye. nedeni de beslenme çantamı direksiyon yapıp eve arabacılık oynayarak gitmek...

    kaç günler annem ve abim beni gizliden takip ederek gelmişler sonradan öğrendim.
  15. 107
    acayip heyecanlıydım ya...
    arkadaşlarımın hepsinin anaokuluna gittiği dönem birtakım rahatsızlıklarım sebebiyle ben gidememiştim, evde vakit geçiriyordum ama çok mutsuzdum. babam sağ olsun okumayı yazmayı hepsini öğretmişti ilgilenip.
    bunun heyecanıyla yanıp tutuşurken, anneme ''hadi giitt, eve git senn'' diyordum sürekli.
    o çanta, önlük falan nasıl tatlı geliyordu anlatamam.
    ilk sene 23 nisan etkinliklerinde sunucu bile olmuştum... evrim hocamm sizi asla unutmayacağım.