51
öznur isimli bir sıra arkadaşım olmuştu, biraz sessiz saf bi tipti. şimdi instagramdan takipleşiyoruz., aynı kişi olduğuna inanamıyorum.
52
sena diye bir kızın yanına oturdum. yanımda babam, sena ve sena'nın annesi. Babam sena'nın annesini kesiyordu.
53
Öğretmen beni bi şey istemek için öğretmenler odasına yollamıştı ve ben odayı bulamayıp beş karış suratla sınıfa dönmüştüm. Baya da aramıştım aslında ama koskoca okulda ben nerden bulayım odayı, tekrar sınıfa dönebilmem bile başarı.
Yenilgilerle dolu bir gündü.
54
üçüncü ders zili çaldığında pılıyı pırtıyı toplayıp okuldan kaçma girişiminde bulunmuştum.
başarısız oldum.
55
bir sırada üç kişi oturuyorduk, komşu çocuklarıydık. ağlamıyor, annemi kovuyordum okuldan hatta.
56
ana sınıfında kalan var...
evden herkes yemek getiriyor ve hep birlikte yemek yiyorduk. tabi belirli bir süre var ve ben yavaş yavaş yemek yerken aç bebeler pudingleri gömüyorlar. neyse kadın vaktiniz doluyor diye bağırıyor bir yandan ben de strese girdim pudingi yiyemicem diye neyse kabın kapağını açmaya çalışıyorum açamıyorum kadın hala bağırıyor zaman bitiyor diye neyse ben aldım bu kabı açmaya zorlarken birden kapak açıldı ve benim pudingim yanımdaki çocuğun pantolonuna düştü. çocuk bana bakıyor ben pudinge.
işte ilk küfür neye kime edilir o anda öğrendim.
(bkz: aklıma geldikçe gülerim )
57
herkes salya sümük ağlarken anneme 'sen eve git bekleme' demem. kadın da bir tedirgin oldu gitsem mi gitmesem mi diye. okul da evimize yakındı çıkışta beni okuldan almasını bile istemiyordum. bir sebepten ötürü abimle aynı okula gidememiştim ama okullarımız yan yana gibi bir şeydi. annem ve abim gelirdi kovardım ben tek gelirim diye. nedeni de beslenme çantamı direksiyon yapıp eve arabacılık oynayarak gitmek...
kaç günler annem ve abim beni gizliden takip ederek gelmişler sonradan öğrendim.
58
(bkz: kabus)
Arı kovanına çomak soktuğum o kabus gün dışında, çocukluğuma dair hatırlayıp lanet ettiğim gündür.
Anneme "gitme, herkesin annesi yanında oturuyor" diye yalvardım ama tabii ki beni ciddiye almadı.
Annem gidince de sikerim böyle hayatı deyip sayı sayma çubuklarından ev yaptım.
59
okula başlamadan önceki arkadaşlarımın hepsi benden 1-2 yaş büyüktü, dolasıyla benim okul çağım gelmeden onlar okula başladı, ilk gün bomboş mahallede tur attım ikinci,üçüncü ve dördüncü gün apartmanın girişindeki merdivenlerde oturup kendi kendime 5 yaş depresyonuna girdim. evdekiler halime acıyıp şunu bir anaokuluna filan mı yazdırsak diye karar aldılar o dönem televizyonlar da filan sürekli uzmanlar çıkıp okul öncesi anaokul çok önemli diye açıklama yapıyordu zaten.
neyse efendim cuma günü babam kutlu haberi verdi seni okula yazdırdık nasıl sevinçle takıldım babamın peşine anlatamam efendim. ama bir kıllanmadım da değil ne mavi önlük var elimde ne de defter olsun okula gidiyordum, anaokuluna girince şok oldum 5-6 kadar çocuk koltuklarda yatıyor ve bunu dersten sayıyordu. bir an önce kurtulmam gerek bu ortamdan diye kendimi gaza getiriyorum, ilk teneffüste 1-c sınıfına gidip arkadaşlarımı görmenin planını da yapıyorum.
1 haftalık çabamın sonunda 1-c'in sınıf öğretmeni ve anaokulu öğretmeni artık insafa geldi babamla konuşup okulun 2. haftasında beni okula yazdırdılar, ilk günümde de şu klasik öğretmen tanıtımı kaldı aklımda "evet bakın sınıfımıza yeni arkadaşınız gelmiş, gel ismin ne söyle" birde tahtanın orta yerinde senin boyunda kısa en öne koyalım seni deyip gülmüştü hala saygıyla anarım canım hocam.
velhasıl bu yıl ile eğitim-öğretim hayatımın 17.yılına girmiş bulunmaktayım, kafadan 3 yılı daha var desek bir ömrü heba ettik sıralarda.
60
Annemin provalar ile özenle diktirdiği kıyafetimle sınıfa pelinsu olarak en son girmem, elimi tutarken en ön sıraya oturtulmam derken o anda ağlamaya başlamam. Daha fazla anlatamayacağım bu utanç bana yether.
Ps: o değil de annecim bence hiç iyi bir başlangıç değildi.
(bkz: düşün ki o bunu okuyor)
61
bahçeyi hatırlıyorum, herkes sıradaydı. bi telaş falan vardı. sonra annemin sınıfım oldugunu söylediği sıranın en arkasına geçtim. sonra annemin beni kucağına alıp "bak şurdaki sarı gömlekli olan senin öğretmenin" demesiyle 5 yıl boyunca hep seveceğim örnek alacağım öğretmenimi tanımış oldum. güneş sarısı gömleğiyle kazındı aklıma. bi de tuhaf saç biçimiyle.. :) Allah yolunu açık etsin Mesut öğretmenim, bi öğretmenden çok daha fazlasıydın.
(bkz: ağlamayacağım)
62
merdivenden çıkınca sola dönecekken sağa mı dönmüştüm öyle bir şeydi işte pek anımsayamıyorum. ama birkaç servis anısı hatırlıyorum. bir kere taa ebesinin nikahında, orman içi gibi bir yerde oturan bir arkadaşı evine bırakırken bir baktık, çocuğun evinin oraya yağmur yağmıyor, 20 metre uzakta bizim olduğumuz yerde deli gibi yağıyor.
63
"bugün gidelim söz yarın geleceğim" gibi anlaşılmaz bir mantıkla yalvararak, gözümde yaş kalmayıncaya kadar salya sümük ağladığımı ve en az dört kişinin beni okula geri götürmek için canla başla uğraştığını hatırlıyorum.
ortaokul mezuniyetinde bile o halimi hatırlatarak dalga geçen bir hayran kitlem mevcudiyetini korudu nihayetinde, sağolsunlar.
64
Civcivli çantam. Okula gitmek için bizimkilere yalvarıp 1 sene erken yazılmam ve sonra gitmemek için yalvarmam.
Okula erken yazıldım diye herkes tarafından okumak için can atan çok çalışkan bir öğrenci olduğum düşünülürken içimdeki tembel ortaya çıktıktan sonra herkesteki hayal kırıklığı
65
Tahtaya büyük harflerle "atatürk" yazmam. Daima gurur duymuşumdur bu eylemimle.
66
Veledin teki öksürmüştü çok yaşa demiştim, ben hapşırmadım ki öksürdüm demişti. Ne olacak çok yaşasan sanki ne olacak?
67
şimdi bir şey hatırladım. belki ilk gün değildi ama kesin ilk haftaydı.
yanımda oturan kişiye adını sordum. o da söyledi. ben sordum o söyledi işte bu kadar.*
şaka şaka.
sonra dedim ben senin adını yazarım. dedi yazamazsın. dedim yazarım. yaz da göriyim. bir yazdım. ağzı açık kaldı. "öğretmeniim, bu benim adımı yazabiliyor" diyor.*
o sırada da herkes sırayla ayağa kalkıp kendini mi tanıtıyordu öyle bir şeyler oluyordu. benim sıram geldi adımı söyledim işte adaş olduğumuzu öğrendi.* salak, soyadımı yazsana dese far görmüş tavşan gibi kalacaktım oysa ki.*
68
Herkes ağlarken bu sümüklüler niye ağlıyor acaba tepkim
69
1. Sınıflar bir arada duruyorduk sonra müdür geldi grubun ortasından yürüdü bir taraf a şubesi oldu diğer taraf b şubesi. İlginç bir anımdır bu da.
70
kuzenimle en arkaya oturup ağlayanları izliyorduk. kızın biri annesi sınıftan çıktı diye öğretmene saldırmıştı biz de kızı okuldan kovacaklar diye üzülmüştük.
71
okul o kadar büyük gelmişti ki tuvalete gittim sonra sınıfı bulamayıp kaybolmuştum. aslında orada çabalamayacaktım, mesajı anlayamamışım(sigara emojisi)
72
Ağlayıp okuldan kaçmam ve dış kapıda yakalanmam olayı.
Annem çalıştığı için ilk okul günümde kuzenim yanımdaydı. Korkuyordum nedense. O da seni sınıfın önünde bekliyorum bak görebileceğin bir yerde duracağım deyip çıkmıştı. Kapı açılıp kapandıkça kuzenime bakıyordum. Sonra kapı kapandı açıldı bir baktım o yok.
Ühü ühüler eşliğinde topuğumu totoma vurdura vurdura sınıftan kaçmıştım.
Velhasıl okulun dış kapısında yakalandım.
Bu da böyle bir anımdı.
-ciddi
73
en ön sırada kim oturacak kavgası. yaş ilerledikçe en arkada kim oturacak kavgasına evrilmesi de trajikomik.
74
Annem bir köşede içli içli bana bakıyor. Sanki savaşa yolluyor beni. Ağladı ağlayacak. Diğer çocukların çoğu ağlıyor zaten. Birden yerimden kalkıp "ne duruyorsun haydi gitsene" demişim kadına.
Belki hatırlamıyorum da annem sık sık anlattığı için hatırlıyormuşum gibi hissediyorum bilmem. Ama durum buymuş. *
75
Okulun bahçesinde bir arkadaşımla yürürken bir baktım ki popomda bir parmak. O yıllar pandik atma mevzuu meşhur tabii. Kimin eli kimin poposunda belli değil mübarek. Neyse neye uğradığimi şaşırdım, bir dakika ya bekledim ya beklemedim arkamı döndüm bı de ne göreyim. Çocuğun biri arkamda ve gülüyor, utanmadan işaret ediyor bı de. İlk günu olmasa da ilkokul dan kalma iğrenç bir animdir.
↑